
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Yeşilay’ın her yaştan kişiyi özellikle de gençleri bağımlılıklardan uzak tutmak için vermiş olduğu bir asrı aşan mücadelenin en büyük destekçilerinin başında yine gençler geliyor. 1930 yılında kurulan Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti ile başlayan bu mücadele, bugün okullardan meydanlara kadar birçok alanda güçlenerek devam ediyor.
1920 yılında temelleri atılan Yeşilay, bağımlılıklar konusunda gençlerin daha fazla dikkatini çekmek, onları bilgilendirmek ve mücadeleye dahil etmek amacıyla 10 Kasım 1930’da Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti’ni kurmuştur. Prof. Dr. Mazhar Osman Usman’ın öncülüğünde kurulan bu cemiyet, Yeşilay’ın genç yüzü olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Bir zaman sonra bu kuruluş Yeşilay Gençlik Şubesi adıyla genel merkeze bağlı ve okul Yeşilay kollarıyla ortak çalışmalar yapan bir ünite haline getirilmiştir. Bir süre Gençlik Birliği, Gençlik Teşkilatı gibi isimlerle anılan Yeşilay gençlik yapılanması, Yeşilay Gençlik Şubesi adı ile faaliyetlerini sürdürmüştür. Yeşilay’ın hem gençleri korumak hem de mücadeleye dahil etmek adına sahip olduğu anlayış 101 yıldan bu yana gençleri Yeşilay’ın vazgeçilmez bir parçası yapmıştır.
Yeşilay’ın dinamik ve enerjik yüzü gençlik teşkilatının bünyesinden yıllar boyunca nice değerli isim gelip geçmiştir. Selim Sırrı Tarcan, Muzaffer Gavsi Bilal, Peyami Safa, Hasene Ilgaz, İbrahim Sivrikaya, Nurettin Özdemir, Cevat Geray, Sadık Albayrak, Aytekin Ozan, Bülent Katkak, Hakkı Süha Terzibaşıoğlu, Mehmet Kamil Berk, Nihat Sami Banarlı ve daha birçok değerli ismin yolu gençlik yıllarından itibaren Yeşilay’la kesişmiştir. Yeşilay’ın geçmişi gençler tarafından düzenlenen kongre, seminer, münazara, okuma yarışmaları, buluşmalar, çay ve meyve partileri, üzüm bayramları ve izcilik gibi birçok faaliyetle doludur. Zamanın idarecileri tüm bu faaliyetlerle gençlerin sesini duymuş, mücadelede onların gücüne tanıklık etmiştir. Yeşilay tarihinde başkanlar ve yönetim kurulları değişse de gençliğin etkisi ve gücü her daim var olmaya devam etmiştir.
1940 yılında, o dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, Tebliğler dergisinde yayımlanan talimatıyla Yeşilay’ın sonuna kadar destekçisi olacağını gösteriyordu. Bu talimatta “Lise sınıfları ile 15 yaşını bitirmiş ortaokul öğrencilerine Yeşilay kurumuna üye olmaları halinde aralarında toplanma ve temsilci seçilmesine izin verilmesi” yazıyordu. Ayrıca gençlerin Yeşilay’a üye olmanın öneminin aşılanmasını da istiyordu. Böylece Yeşilay okullara önce toplanma ve temsilci seçebilme sonra ise Yeşilay Kolları açma hakkı ile girmiş oldu.
Bu heyecan verici gelişmenin üzerinden çok değil, altı yıl geçmişti ki yine Tebliğler dergisindeki yayımlanan talimat sonrasında Yeşilay Gençlik Kolları açıldı. Talimat sayesinde Yeşilay artık yurt içindeki üniversite, yüksekokul, orta ve teknik öğretim kurumları ve diğer okullarda Yeşilay Gençlik Kolu kurabilecekti. Böylece yediden yetmişe her kesime ve binlerce insana ulaşabilecek imkâna çok kısa sürede ulaşılmış oldu.
Okullara girmesiyle birlikte mücadelesini daha geniş kitleye duyuran cemiyet, 40. kuruluş yıldönümünde adeta asla yok olmayacağını kanıtlar nitelikte bir adım daha attı. Genel Başkan Dr. Şükrü Hazım Tiner, 1-8 Mart günlerinin ülke genelinde Yeşilay Haftası olarak ilan edildiğini duyurdu. Başkanın 1959 yılında T.C. Millî Eğitim Bakanlığına yaptığı başvurunun derhal kabul edilmesiyle büyük bir mutluluk duyan cemiyet artık gençlere çok daha yakın olacaktı. Valiliklere gönderilen yazıyla tüm okullarda Yeşilay Haftası’nın önemi ve amacının öğrencilere aktarılmasını sağlayacak faaliyetler düzenlenmesi istenmişti.
Yıllar geçse de Yeşilay’ın varoluşundaki en önemli güç olan gençlik hiçbir zaman değerini ve etkinliğini yitirmemiş, aksine günümüz imkânlarının getirdiği avantajları da kullanarak daha da güçlenmiştir. Kısıtlı imkânlarla amacından sapmadan ilerleyen Gençlik Cemiyeti’nden bugün 100 üniversitede temsilcilikleri olan bir ekibe dönüşen Genç Yeşilay, cemiyetin aydınlık yüzü, enerjisi ve umudu olmaya 101 yıldır olduğu gibi bugün de devam ediyor. Yeşilay’ın her zaman değer verdiği gençler, mücadelenin umudu ve sevinci olmayı sürdürüyor. Gençliği korumak için çıktığı yolda bugün gençlerle el ele vererek sayısız çalışmaya imza atan kocaman bir aileye dönüşen Yeşilaylı gençler, yaşıtlarını her türlü zararlı alışkanlıktan korumak amacıyla üniversitelerde, meydanlarda, sporda, sanatta kısacası farkındalık oluşturmak için olabilecekleri her yerde var olmaya devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki gençler, geleceklerini onlardan alacak bağımlılıkların farkında olarak bilmeye, öğrenmeye devam ediyor ve Yeşilay’ın sivil aktivisti olarak birçok faaliyet yürütüyorlar. Gençler aynı zamanda bağımlılıkla mücadelede üniversitelerde, gençlik merkezlerinde bir araya gelerek fikirlerini projeye dönüştürüyor ve Yeşilay'ın desteğiyle bunları hayata geçiriyor. Genç Yeşilay Mali Destek Programı kapsamında Genç Yeşilay kulüpleri hazırladıkları projeleri Yeşilay’a sunuyor, proje uzmanları projeleri değerlendiriyor, eksiklikler gideriliyor ve değerlendirmeden geçen projeler hibe almaya hak kazanıyor. 101 yıldır olduğu gibi bugün de Yeşilay gençlerin gençler de Yeşilay’ın yanında olmaya devam ediyor…
1960 yılında vatan sevgisi ve Yeşilay ülküsünü her zaman hissettirmek için sözleri F. Fuat Çelen’e, güftesi Şahap Öktem’e ait bir marş hazırlandı.
Bir zamanlar gelecek
Göğsümüz kabaracak
Acunda dalgalansın,
Yeşil aylı bir bayrak.
Bu bayrağın altında,
Bil rahat yaşayacak.
Bayrağın dalgalanıp
Göğsünde kabaracak.
Arkadaş varlığını
İki şey doldurmalı.
Bunlar vatan sevgisi,
Ülkü bağı olmalı.