Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz.
Detaylı Bilgi
1066
Yaşam

“İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”

Göksan GÖKTAŞ

Dünyanın narsistik bir kırılma yaşadığını söyleyen Klinik Psikolog Gökhan Ergür ile doğru iletişimle mutluluk arasındaki bağı, kesişim kümelerini konuştuk… Ortaya, uzun yıllar saklanacak, iletişim ve mutluluk kavramlarına dair merak edilen her sorunun en derinine inen bir söyleşi çıktı… 

Öncelikle şunu sormak isterim. Psikoloji iletişim becerisi kavramını nasıl açıklıyor?
İletişim becerisi oldukça geniş ve farklı tanımlara sahip bir kavram aslında. Neredeyse her düşünür, kendince bir anlam yükleyerek iletişim becerisini açıklamaya çalışmıştır. Temelde iletişim becerisi, iki birim arasındaki mesaj alışverişini başlatmak ya da sürdürmektir. Bu mesaj alışverişi sürecinde; bilgilerin, düşüncelerin ve duyguların sözlü ve sözsüz olarak bireyden bireye veya gruptan gruba aktarılabilmesi ve anlaşılabilmesi esastır. İletişim becerilerinde sıklıkla atlanan şey mesajın anlaşılabilirliğidir. Karşı tarafa yani alıcıya ilettiğimiz mesaj onun anlayabileceği düzeyde değilse, mesajımız karmaşıksa burada tam anlamıyla bir iletişim gerçekleştirmiş olmuyoruz. Güçlü bir iletişim becerisi geliştirmek istiyorsak eğer, her zaman alıcıyı da hesaba katmamız gerekiyor. Bir topluluğa hitap ederken, yazı yazarken, sohbet ederken cümlelerimiz mutlaka karşı tarafın anlayabileceği seviyede olmalıdır.
İletişimdeki bilgi akışının iki yönlü olması gerektiğini de unutmamak gerekir. Bir bilgi kaynağından tek yönlü bilgi aktarımına enformasyon, karşılıklı bilgi alışverişine de iletişim denir. Buna bağlı olarak da emreden, sunum yapan, nasihat veren insanlar iletişim kurmaz sadece enformasyon yapar; yani tek yönlü bilgi aktarımı sağlarlar. Enformasyonun iletişime dönüşmesi için, dinleyen kişi veya kişilerin geri bildirimde bulunması gerekir. Bu da her zaman gerçekleşemeyen bir durumdur. Etkili bir iletişim için; kişinin kendini tanıması, karşısındakini etkin ve ilgili dinlemesi, empati kurabilmesi, hoşgörülü ve ön yargısız olması, eleştirilere karşı açık olması, beden dili, göz kontağı, hitap, ses düzeyi gibi becerileri etkili bir biçimde kullanması gerekmektedir.
 
İletişim becerisi çocukluktan itibaren nasıl gelişiyor? Neler etkili oluyor bu süreçte?
Çocuklar, doğumdan itibaren bazen ağlayarak, bazen kollarını uzatarak, bazen yüz ifadelerini değiştirerek, daha sonra sözcükler aracılığı ile ve bunların dışında daha birçok yolu kullanarak iletişim kurmaya çalışırlar. İletişim, kazanılmış bir davranış ve becerinin ürünüdür. Bu becerinin temeli, diğer gelişim alanlarında olduğu gibi okul öncesi yıllarda atıldığında gelişimin çok daha hızlı olacağı bilinmektedir. 0-6 yaş arası çocuk gelişiminin hızla yönlendiği kritik yıllardır. Bu erken gelişim yıllarında temeli atılan beden gelişimi, psiko-sosyal gelişim ve kişilik yapısının, ileri yaşlarda yön değiştirmekten çok aynı yönde gelişme şansı daha yüksektir. Çocuklar doğumdan itibaren çevrelerinde oluşan sesleri algılamaya ve içinde yaşadıkları toplumda konuşulan dilin temel yapısını kazanmaya başlamaktadırlar. Daha ileriki yaşlarda ise dili kendilerine özgü bir biçimde kullanarak çevrelerindeki bireylerle iletişim kurmaya yönelmektedirler. Kurulacak bu iletişimin sağlıklı ve olumlu bir temele dayanması ise okul öncesi dönemde geçirilecek deneyimlere bağlıdır.
 
Bu konuda ne tür araştırmalar var?
İletişim becerileri gelişmiş çocukların, yaşıtları tarafından daha kolay kabul edildiği, sosyal mesafeyi daha kolay ayarlayabildikleri tespit edilmiştir. Yine araştırma sonuçlarına göre bazı çocuklar arkadaşlarının niyetlerini yanlış anlayabildiği için saldırgan bir tutum sergileyebilmektedirler. Yapılan araştırmalara göre duyguları sözle ifade edebilme, çocukların duygularını başarılı ve uygun bir şekilde düzenlemelerinin bir yolu olarak kabul edilmektedir. Çünkü daha fazla saldırganlık gösteren çocukların duygularını düzenlemede daha fazla güçlük yaşadıklarını biliyoruz.  Ayrıca, araştırmalar saldırgan çocukların olmayanlara göre kızgınlık duygusunu sözel olarak daha az ifade ettiklerini, belirli bir duygunun nedenlerini tanımlamada daha az duyarlı olduklarını ve deneyimlerden daha az yararlandıklarını söylemektedir. Ebeveynlerin özellikle 0-6 yaş aralığında çocuklarıyla sürekli olarak irtibat halinde kalmaları, duygularını ve düşüncelerini anlamaya, dinlemeye yönelik düzenli bir iletişim kurmaları, çocuğun kendisini bir birey olarak hissetmesi için çaba harcamaları gerekmektedir.
 
İletişim ve mutluluk arasında nasıl bir bağ var sizce?
Kişinin kendini tatmin edememesi onun mutsuz olmasına neden olur. Mutsuz olma halinden kurtulup mutluluğa ulaşabilmek için karşılaşılan sorunlardan kaçmak yerine bunları çözüme kavuşturmaya çalışmak, insanlarla iletişimi kuvvetlendirmek ve bilhassa elde olanlarla yetinmek gerekir. İletişim, karşılıklı duyguların aktarıldığı, karşılıklı anlayışın oluştuğu, hüzün, sevinç gibi his ve anların paylaşıldığı bir süreçtir. İnsanlar başka bireylerle iletişime geçip duygularını, endişe ve korkularını, olumlu-olumsuz tecrübelerini, başarılarını kısacası hayatlarını paylaştıklarında kendilerini daha tatmin olmuş ve huzurlu hissederler. Bu da onları mutluluğa götüren bir adımdır. Mutluluk hem çevre koşullarına hem de bireyin kendisine bağlıdır. Birey, dış etkenlerin olumsuz ve ters olmadığı koşullarda alakasını ve hevesini dış dünyaya yönlendirerek, dış dünyaya açılarak mutlu olabilir. Mutluluk hissi davranışları değiştirebildiğinden iletişim sürecine de doğrudan etki etmektedir. Mutlu olan bir insanın tutumları, davranışları etrafındaki ve çevresindekilerle kurmuş olduğu diyalog, iletişim sürecinde önemli ölçüde değişiklik göstermektedir.
 
Doğru iletişim mutluluk faktörünü, mutluluk doğru iletişimi nasıl etkiliyor?
İnsanların içinde bulundukları toplumsal çevreleri kişiyi mutlu veya mutsuz olma açısından etkilemektedir. Gerek iş çevresi gerekse diğer sosyal çevresindeki kişilerle kurmuş olduğu iletişim boyutu, mutlu olma düzeyine etki etmektedir. Sosyal yönden aktif olan ve arkadaş çevresi geniş olan bireyler günlerini daha etkin ve eğlenceli geçirebildikleri ve farklı faaliyetlerle kendilerini motive edebildikleri için asosyal kişilere göre daha mutludurlar.
Hele ki insanlarla iletişimi iyi olan bireyler aynı zamanda da aşırı öz güvene sahip olduklarından kendilerini daha az mutsuz hissederler. Pasif kişiler ise daha monoton bir yaşam sürdürdükleri için sürekli aynı kişilerle sıradan ve tekdüze bir ilişki kurarlar ve bu nedenle yeterli düzeyde mutlu olamazlar.
 
Genel bir bakışla, toplum iletişimine nasıl yansıyor bu süreç?
Genel olarak değerlendirildiğinde toplumsal iletişim ve ilişkisi güçlü olan bireyler mutluluğa ulaşma noktasında daha başarılıdırlar. Sosyal yaşamda yakın ilişkileri olmayan insanların çok çeşitli sorunlar yaşadıklarını biliyoruz. Zira diğer insanlarla iletişim kuramayan birey, kendini yalnız hissedeceği için psikolojik travmalar yaşayabilir. Böyle bir durumda da bireyin mutlu olması söz konusu olamaz. Mutlak olarak iletişim ve mutluluk arasında bir ilişkinin olduğu görülebilmektedir. Çevredeki kişilerle doğru zamanda ve doğru yerde iletişim kurulmadığında birey, kendi içinde ve çevresindekilerle çatışır. Yapılan akademik çalışmalar ışığında, iletişim ve mutluluğun kendi aralarında ilişkili olduğu mevcut olan bir bilgidir.
 
İnsan, hayatın her alanında, farklı yaş dönemlerinde başka insanlarla iletişim halinde olmak zorunda olan sosyal bir varlık… Çocukluktan ergenliğe, yetişkinlikten yaşlılığa olan süreçte iletişim biçimlerimiz nasıl değişiyor?
Bebeklik ve çocukluk dönemimiz daha çok izleme, anlama ve taklit etmekle geçer. Yabancısı olduğumuz bir dünyaya uyum sağlamak için çabalarız ve bu uyum sağlama çabasında insan muhtaçtır, bir bakım verene en uzun süre ihtiyaç duyan canlı türü insandır. Dolayısıyla bebeklik ve çocukluk dönemimizde ebeveynlerimizi rol model almakla beraber onlarla uyum içerisinde kalmaya da büyük bir çaba harcarız. Çünkü hem onların ilgisine ve sevgisine hem de fiziksel ihtiyaçlarımızın karşılanmasına ihtiyaç duyarız. Uslu, uyumlu ve söz dinleyen bir çocuk olursak bunları elde edeceğimizi düşünürüz. Bu noktada anne ve babanın tavrı oldukça mühimdir çünkü çocuk sadece uyum gösterdikçe ve boyun eğdikçe kendisine ilgi gösterileceğini düşünürse bu tutumunu ilerleyen yıllarda da sürdürür ve kabul görmek, sevilmek için sürekli olarak aşırı bir fedakârlığa koyulur. Oysa sevilmek ve kabul görmek için insanın bu tarz fedakârlıklara ihtiyacı yoktur.
 
Tam da bu noktada bireyselleşme ihtiyacı başlıyor, değil mi?
Ergenlik dönemi ise tabiri caizse yeni bir doğumdur. Çocuğun kişiliği, eylemleri, söylemleri ve duyguları hızlı bir değişim sürecine girer ve bu değişimi aynı çatı altındaki aile üyeleri büyük bir şaşkınlıkla karşılar. Ergenlik döneminde kişi aile üyeleri ile iletişimini azaltmaya, onlarla büyük anlaşmazlıklar yaşamaya başlar. Ergen artık özgürleşmek ve birey olmak istediğini söyleyerek kendisiyle sağlıklı bir iletişim kurmak isteyen ebeveynlerini yok sayabilir, onlarla tartışabilir. Bu geçici bir durumdur, ebeveynler lütfen üzülmesinler. Aile ile zayıflayan bağlar arkadaşlar ile telafi edilir. Ergen artık ailesiyle değil arkadaşlarıyla olmak, onlarla vakit geçirmek ister. Bu durum da ergenin bireyselleşme, özgürleşme arayışının bir sonucudur. Zaman geçtikçe aile ve arkadaşlar arasındaki dengeyi sağlayacak yetkinliğe ulaşırlar. Bu dönemde haz arayışı yüksek olduğu için ilişkiler bazen kolay vazgeçilebilir ve anlamdan uzak olabilir.
Yetişkinlik ve yaşlılık dönemi kişinin olgunlaştığı ve anlam üzerine yoğunlaştığı bir dönemdir. Kalabalık arkadaş grupları yerini daha az sayıdaki arkadaşlara bırakmıştır. Dünyayı keşif ve haz duyguları yerine kişi, hayatın anlamının peşine düşer ve ilişkilerini de bu yolculuk üzerine şekillendirir. Aile üyeleri ile kurulan bağlar, sıkı dostların varlığı bu dönemde de son derece önemli ve kıymetlidir. İnsan hayatının her döneminde bir ötekine ihtiyaç duyar ve bu sebepten dolayı biliriz ki insan insana şifadır, umuttur, yoldur.
 
Her dönemin çocukları, ergenleri kendi döneminin kodlarını taşıyor. Bugünün çocuklarıyla doğru iletişim kurabilmenin formülü nedir? Hangi detaylara bakmamız gerekir?
Her yeni neslin gelişiyle birlikte ebeveynlik yaklaşımları da güncelleniyor. Ancak Z kuşağının oldukça başına buyruk, kendi tercihlerini yapmaya odaklı ve bağımsız olması; bu neslin ebeveynlerini de şaşırtabiliyor ya da zorlayabiliyor. İnternette sürekli değişen gündem, trend ve akımlar, dijital çocukların hobilerini ve iletişim biçimlerini de etkiliyor. Girişimci ve yenilikçi bir ruha sahip olan Z kuşağı bireyleri ile iletişim kurabilmenin yolu, öncelikle onların ilgisini çekmekten geçiyor.
 
Güncel ve farklı bilgiler üzerinden kurulan bir iletişim, dijital çocukların büyük çoğunluğunun ilgisini cezbediyor. Çünkü onların dünyasında her bilgi çok çabuk değişiyor ve gelişiyor. Ciddiye alınmayı, önemsenmeyi ve görünür olmayı değerli bulan bu kuşağı mutlaka dikkatle dinlemek ve iletişimde şeffaf olmak gerekiyor. Eleştirilerin doğru bir dil ve üslup kullanılarak yöneltilmesi, bazı durumlarda onlardan da benzer eleştiriler gelebileceğinin farkında olunması büyük önem taşıyor.
 
Hayat tarzları, sosyo-ekonomik farklılıklar bu durumu nasıl etkiliyor?
Elbette her ebeveynin yaşam koşulları, hayat tarzı ve çocuk yetiştirme dinamikleri birbirinden farklı; ancak Z kuşağı çocukları ile ebeveynler arasında ortaya çıkan iletişimsizliğin ortak nedenlerini gözlemlemek mümkün. Dijital çocukları bekleyen kariyer planı, geleneksel iş yeri kültürü ve dinamiklerinden oldukça farklı olduğu için, ebeveynlerin çocuklardan gelecek yeni fikirlere ve girişimlere açık olması önem taşıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda Z kuşağının büyük çoğunluğunun bağımsız yaşamaya ve çalışmaya daha yatkın, değişime hazır ve açık olduğu görülüyor. Bu nedenle ebeveynlerin belirli çerçeveler dahilinde Z kuşağına özgür olabileceği alanlar yaratması gerekiyor. Bu çocukların ve gençlerin daha çok hayata karışması ve sorumluluk alması gerekiyor. Mümkün mertebe dışarıda vakit geçirebilecekleri etkinlikler ve faaliyetler son derece önemli. Yardım kuruluşlarında, sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarını sağlamak onların iletişimlerini güçlendirecektir.
 
Çocukla kurulan doğru iletişim hem onları hem de aileleri nasıl etkiler?
Çocukla kurulan iletişim ne kadar sağlıklı ise çocuğun ruh sağlığı da o kadar iyidir. Günümüzde anne-babalar çocuklarına ne kadar çok oyuncak alırsa, ne kadar çok onun isteklerini yerine getirirse o kadar iyi iletişim kurduklarını düşünmektedirler. İletişim, çocuğunuzun her türlü sorununu dinlemektir. Ama gerçekten çok iyi dinlemek, dinliyormuş gibi yapmak değil... Anne- babalar, televizyon karşısında ya da bir işle meşgul olduğu zaman çocuk kendisine seslendiğinde duymazlar. Çocuk bir kez daha “Anne, baba” diye seslenir, bu kez sesini biraz daha yükseltir. Çocuğun yüksek sesi onları rahatsız eder ve “Ne sabırsız çocuksun, meşgulüm, görmüyor musun?” der. Burada iyi bir iletişimden söz edilemez. Bazen de çocuk herhangi bir gereksiniminden dolayı yine annesinin yanına gelir ve annesiyle konuşmak ister. Çocuk uzun uzun anlatır. Anne, çocuğuna bakar ama onu dinlemez. Çocuk konuşması bitince annesinden bir onay, bir dinleme belirtisi ister fakat annesi dinlemediği için boş gözlerle ona bakar ve çocuğun iletişim kurma girişimi başarısızlıkla sonuçlanır.
 
Ailenin yaklaşımı bu noktada nasıl bir önem arz ediyor?
Çocuğun yaşı kaç olursa olsun, onu, gerçekten, can kulağıyla çok iyi dinlemek ve bunu ona hissettirmek gerekir. Çocuğunuzu dinlerken çocuğun sözünü kesmeyin ve anlatacaklarını bitirene kadar sabırla dinleyin. İsteği ya da söylediği şey size çok mantıksız gelse de olumsuz tepki göstermeyin. Onun duygularını paylaştığınızı ona dokunarak, sarılarak ifade edin. Çocuğun söylediklerini dinlediğinizi mimiklerinizle, baş hareketleri ile onaylayın. Söylenenleri duyduğunuzu belirten bir tekrar, özümleme yapın, duygularını isimlendirin. Sadece onu dinlemek bile çocuğunuzu rahatlatır, ona güven verir ve dünyada kendisini daha güçlü hisseder, bu sayede de aile içi iletişim güçlenir.
 
İletişimsizlik kavramını psikoloji nasıl açıklar ve hayata olan yansımaları nelerdir?
İletişimsizliğe genel olarak insanların duygu, düşünce ve bilgilerini diğer insanlarla paylaşmalarında kendilerinden, karşıdaki kişilerden ya da çevresel koşullardan kaynaklı olumsuzluklar sonucunda iletişimin kurulamaması durumu diyebiliriz. Terapi odasında iletişimsizlikle ilgili gördüğüm iki önemli noktadan ilki kişilerin karşı tarafı dinlememesi, söylediklerini umursamaması ya da böyle görünmesi. İnsanın dünyadaki temel amacı anlaşılmaktır ve anlaşılmadığımızı hissettiğimiz zaman büyük bir öfkeye ve hüsrana kapılırız. Karşımızdaki kişi eğer bizi dinlemeyi becerirse ve anlaşıldığımızı hissedersek iletişim noktasında önemli bir eşiği aşmış oluruz. Karşımızdakine sadece “Seni anlıyorum.” demek bile o insanla büyük ölçüde sağlıklı ilişki kurmamızı sağlar. Karşımızdakinin sözünü kesmeden, onun gözlerinin içine bakarak, ona doğru eğilerek, jest ve mimikler kullanarak iletişimsizliğin önüne geçmiş oluruz.
 
“İletişime açıklık” dediğimiz kavram üzerine neler söylersiniz?
İletişimsizlikteki ikinci önemli nokta ise insanların kendi fikirlerini ve sözlerini fazlasıyla önemsemesi. Dünya narsistik bir kırılma yaşıyor, insanlar sahip oldukları şeylerin kimsede olmadığını ve neredeyse seçilmiş insanlar olduklarını düşünüyorlar. Bunda eğitim sistemindeki hataların, ebeveyn tutumlarının ve sosyal medyanın büyük bir payı mevcut. Herkes çok çok özel ve çok çok değerli. İnanırız ki insan yaratılmış canlıların arasında en yücesidir fakat tevazunun olmadığı yerde yüceliğin bir ehemmiyeti yoktur. Herkesin kendisini yüksek gördüğü yerde sağlıklı bir iletişim kurulmaz; birbirine tepeden bakan, önce “ben” diyen, karşısındakini küçümseyen kişilerin iletişim halinde kalması mümkün değildir.
 
İletişim beceresi hayatın her döneminde, farklı yaşlarda gelişime açık mıdır?
Ben insanın her yaşta değişeceğine ve gelişeceğine inanan taraftayım. Bebeklik, çocukluk ve ergenlik döneminde gelişim ve değişim daha kolay ve çabuk olabilir; yaş ile beraber kişilik gelişir ve bir kimlik kazanırız. Sahip olduğumuz kimlikteki değişimler için öncelikli olarak farkındalık gereklidir. Kendimizin farkında olmak yani güçlü ve zayıf yönlerimizi görebilmek insan psikolojisindeki en önemli noktadır. Farkındalıktan sonra değişim ve iyileşme başlar. Ama fark etmek, benliği tanımak da çaba ve gayret isteyen bir süreçtir.
 
İnsanın kendisiyle olan iletişiminden de bahsedebilir miyiz? Bu nedir ve nasıl sağlanır?
Fazlasıyla iç içeyiz. Kendimizi sürekli olarak birileriyle buluşmak, bir yerlere gitmek, mesajlaşmak, irtibat halinde kalmak konusunda tetikliyoruz. Hafta sonu dışarı çıkıp bir şeyler yapmazsak kendimizi bir kusur işlemişiz gibi hissediyoruz. Evet insan sosyal bir varlıktır ama bu kadar da değilmiş gibi geliyor bana. Yalnız kalamıyoruz çünkü biliyoruz ki yalnız kalırsak kendimizle yüzleşeceğiz ve insanın en büyük korkularından birisi de bu yüzleşmedir. Ünlü psikanalist Winnicott yalnız kalabilme kapasitesinden bahseder. Çocuk yanında annesi olmadan güvenli ve sakin bir biçimde vakit geçirebiliyorsa ve kendisine sağlıklı bir geçiş nesnesi edinebilmişse ilerleyen yıllarda da kendi başına vakit geçirmekten, kendi hobileriyle uğraşmaktan büyük bir keyif alabiliyor. Bence hepimiz içimize dönüp ne kadar yalnız kalabildiğimizi sorgulamalıyız.
Kendimizle iletişim kurabilmek için önce kendimizi dinleyebilmemiz, bunun için de yalnız kalmayı becerebilmemiz gerekiyor fakat yalnız kalabilmek şu an dünyanın en zahmetli işlerinden bir tanesi. Düşünün ki bir akşam iş çıkışı arkadaşlara takılmadan doğrudan eve gideyim de yalnız kalayım dediniz. Eve gidip odanıza kendinizi kapattınız. Odanızdaki televizyon, bilgisayar, cep telefonu, akıllı saatiniz, oyun konsolunuz ısrarlı bir biçimde sizi çağırır, zihniniz bir şekilde bu uyaranlara takılır ve yalnız kalmanızı, içinize dönmenizi zorlaştırır. Diyelim ki bunu fark edip yalnız kalmak için dışarı çıktınız, reklam panoları, mağaza vitrinleri, sokak müzisyenleri, dönerciler, lokumcular, o bitmeyen kalabalık zihninizi bir şekilde meşgul edecek ve sizi kendinizden uzaklaştıracaktır. Fakat bu yalnız kalma denemelerini yapmak gerekiyor, kendimize buna uygun ortamlar bulmak, ormanlık alanlarda, sakin kıyılarda, teknolojinin girmediği odalarda kendi başımıza kalmak, kendi dertlerimize eğilmek, kendimizle hasbihâl etmemiz gerekiyor. Aksi halde bu gürültünün içerisinde nereden gelip nereye gittiğimizi unutacağız.
 
Bugünün insanları huzuru, mutluluğu doğru adreslerde, doğru yaşayışlarda mı arıyorlar sizce? Huzur, mutluluk ve iletişim kavramları zaman içinde değişti mi, gelecekte değişir mi?
Modern insan mutluluğu yanlış yerde arıyor ve her mutluluk arayışı denemesinde daha da mutsuz biri olarak evine, kalbine dönüyor. Sizler de şahitsiniz ki savruluyoruz. Kendimize ve dünyaya dair tutunacak bir şeyler ararken, varmak istediğimiz noktanın uzağına savruluyoruz. Cebimizdeki adresler, yüksek tanıdıklar, bol limitli kredi kartları bile önüne geçemiyor bu savruluşun. Bizi koruyacak, iyi gelecek, stresimizi azaltıp ruhumuza cennet ferahlığı üfleyecek bir liman arıyoruz. Moda devlerinin ya da teknoloji patronlarının bu arayışa kendilerince esaslı yanıtlar verdiğine şahit oluyoruz. Önerdikleri kış kombinleriyle bambaşka biri olacağımızı, son çıkan dört kameralı cep telefonuyla dünyamızın değişeceğini inatla ve ısrarla dinliyoruz, inanıyoruz ve söylediklerini uyguluyoruz. Ama yine de işler beklediğimiz gibi gitmiyor, ruhumuz bir türlü rahat bir nefes alamıyor ve içimizdeki boşluk hissi büyük bir anlamsızlıkla beraber günden güne derinleşiyor. Modern insanın en büyük yanılgısı bu sanırım; satın alarak, biriktirerek, fırsatları değerlendirerek iyi olacağını, hayatına anlam katacağını düşünmek. İnsan satın aldıkça, biriktirdikçe, hakikatle arasına maddeyi yığdıkça, hakiki olanı görme şansını yitiriyor ve bir zaman sonra dünyayı sadece atomlardan ibaret zannediyor. Oysa dünya atomlardan değil koca bir hakikatten oluşur ve mutluluğu bulabileceğimiz tek yer o hakikat sokağıdır. İnsana ve anlama dair ne varsa değişiyor, değişecektir de... Çünkü insanın ve dünyanın bir sonu vardır ve bu son yaklaşırken de bizi bekleyen şey daha fazla karmaşa olacaktır. İnsana düşen vazife bu karmaşa içerisinde dik durabilmek, doğru olanı yapabilmek ve hakikati baş üstünde gezdirmektir.

KLİNİK PSİKOLOG GÖKHAN ERGÜR KİMDİR?
Klinik Psikolog Gökhan Ergür İstanbul Bilim Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu. İstanbul Arel Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisansını ‘’Şiddet İçerikli Bilgisayar Oyunu Oynayan İkinci Kademe Öğrencilerinin Saldırganlık Eğilimlerinin ve Benlik Saygı Düzeylerinin İncelenmesi” başlıklı teziyle tamamlamıştır. Ergür, doktora çalışmalarına halen devam etmektedir. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nde psikoterapist olarak görev yapan Ergür aynı zamanda İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde yüksek lisans dersi vermektedir. Çeşitli kitapların editörlüğünü yapan Ergür’ün “Üzüntüden”, “İnsaniyet Namına”, “İncelikli Haytalar Albümü” ve “Ruhu İyileştirme Yolları” isimli dört kitabı vardır.

Yaşam

Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”

1083Nisan2024
Yaşam

Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”

1083Nisan2024
Yaşam

Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”

1083Nisan2024
Yaşam

İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı

1083Nisan2024
Bağımlılık

Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele

1082Mart2024
Alkol Bağımlılığı

Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"

1082Mart2024
Yaşam

Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor

1082Mart2024
Bağımlılık

Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları

1082Mart2024
Bağımlılık

Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi

1082Mart2024
Bağımlılık

Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM

1082Mart2024
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor

1081Şubat2024
Alkol Bağımlılığı

“Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”

1081Şubat2024
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi

1080Ocak2024
Bağımlılık

Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar

1080Ocak2024
Yaşam

Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor

1079Aralık2023
Yaşam

“Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”

1079Aralık2023
Yaşam

“Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”

1079Aralık2023
Yaşam

“Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”

1079Aralık2023
Yaşam

“Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”

1079Aralık2023
Yaşam

Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?

1079Aralık2023
Bağımlılık

Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur

1078Kasım2023
Bağımlılık

Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor

1078Kasım2023
Bağımlılık

Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır

1078Kasım2023
Bağımlılık

“Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”

1078Kasım2023
Yaşam

Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

1078Kasım2023
Sağlıklı Yaşam

Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik

1078Kasım2023
Yaşam

Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor

1078Kasım2023
Yaşam

Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

“Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

“Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

Çocuklarda Ekran Bağımlılığı

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!

1077Ekim2023
Yaşam

“Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”

1076Eylül2023
Eğitim

“Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”

1076Eylül2023
Eğitim

Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler

1076Eylül2023
Eğitim

Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu

1076Eylül2023
Eğitim

Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?

1076Eylül2023
Yaşam

“Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”

1075Ağustos2023
Bağımlılık

Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır

1075Ağustos2023
Yaşam

“Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”

1075Ağustos2023
Bağımlılık

Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?

1075Ağustos2023
Yaşam

Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın

1075Ağustos2023
Tütün Bağımlılığı

“Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”

1074Temmuz2023
Yaşam

“Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”

1073Haziran2023
Yaşam

“Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”

1073Haziran2023
Yaşam

“Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”

1073Haziran2023

Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük

1073Haziran2023
Yaşam

Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi

1073Haziran2023
Yaşam

Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var

1072Mayıs2023
Yaşam

“İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”

1072Mayıs2023
Yaşam

Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?

1072Mayıs2023
Yaşam

Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün

1072Mayıs2023
Yaşam

“Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”

1072Mayıs2023
Yaşam

Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme

1072Mayıs2023
Yaşam

“Bir An Önce Normalleşmeliyiz”

1071Nisan2023
Yaşam

Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor

1071Nisan2023
Yaşam

“Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”

1071Nisan2023
Yaşam

Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor

1071Nisan2023
Yaşam

Çocuk Gülerse Dünya Güler

1071Nisan2023
Yaşam

Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a

1070Mart2023
Yaşam

Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü

1070Mart2023
Yaşam

STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması

1070Mart2023
Bağımlılık

Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele

1070Mart2023
Yaşam

Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?

1070Mart2023
Yaşam

“Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”

1069Şubat2023
Yaşam

İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete

1069Şubat2023
Yaşam

Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor

1069Şubat2023
Bağımlılık

“Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”

1069Şubat2023
Yaşam

“Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”

1069Şubat2023
Yaşam

Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor

1069Şubat2023
Tütün Bağımlılığı

Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?

1068Ocak2023
Alkol Bağımlılığı

Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkol Vücuda Neler Yapıyor?

1067Aralık2022
Teknoloji Bağımlılığı

“İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”

1066Kasım2022
Bağımlılık

“Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”

1066Kasım2022
Yaşam

“İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”

1066Kasım2022
Bağımlılık

Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor

1066Kasım2022
Yaşam

Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?

1066Kasım2022
Teknoloji Bağımlılığı

“Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

“Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Dünyada Eğitim Şart

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Rakamlarla Dijital Dünya

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor

1065Ekim2022
Yaşam

“Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”

1064Eylül2022
Yaşam

“Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”

1064Eylül2022
Yaşam

Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı

1064Eylül2022
Bağımlılık

TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz

1064Eylül2022
Bağımlılık

Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor

1064Eylül2022
Yaşam

Okul Heyecanı Başlıyor

1064Eylül2022
Yaşam

“Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”

1063Ağustos2022
Yaşam

“İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”

1063Ağustos2022
Yaşam

Mutluluk Beyinde Başlar

1063Ağustos2022
Yaşam

Toplumsal Mutluluğun Şifreleri

1063Ağustos2022
Yaşam

Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler

1063Ağustos2022
Yaşam

Mutluluğa Götüren 7 Adım

1063Ağustos2022
Yaşam

Az Çoktur!

1062Temmuz2022
Yaşam

“Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”

1062Temmuz2022
Yaşam

Atıksız Bir Mutfak Mümkün

1062Temmuz2022
Yaşam

Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?

1062Temmuz2022
Yaşam

Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı

1062Temmuz2022
Yaşam

Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!

1062Temmuz2022
Yaşam

Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor

1062Temmuz2022
Sağlıklı Yaşam

Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi

1061Haziran2022
Bağımlılık

Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu

1061Haziran2022
Bağımlılık

YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış

1061Haziran2022
Bağımlılık

Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü

1060Mayıs2022
Bağımlılık

Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?

1060Mayıs2022
Bağımlılık

Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor

1060Mayıs2022
Bağımlılık

“Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek

1060Mayıs2022
Teknoloji Bağımlılığı

Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı

1060Mayıs2022
Bağımlılık

Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır

1060Mayıs2022
Tütün Bağımlılığı

Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor

1059Nisan2022
Tütün Bağımlılığı

Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı

1059Nisan2022
Tütün Bağımlılığı

Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?

1059Nisan2022
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı

1059Nisan2022
Yaşam

“Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”

1058Mart2022
Yaşam

Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar

1058Mart2022
Yaşam

Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar

1058Mart2022
Yaşam

Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük

1058Mart2022
Yaşam

Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada

1058Mart2022
Tütün Bağımlılığı

Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

Şimdi tam zamanı!

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

“Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!

1057Şubat2022
Teknoloji Bağımlılığı

Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık

1056Ocak2022
Teknoloji Bağımlılığı

Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda

1056Ocak2022
Teknoloji Bağımlılığı

Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor

1056Ocak2022
Teknoloji Bağımlılığı

Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı

1056Ocak2022
Kumar Bağımlılığı

Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun

1055Aralık2021
Kumar Bağımlılığı

Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı

1055Aralık2021
Kumar Bağımlılığı

Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı

1055Aralık2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

“Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY

1054Kasım2021
Kumar Bağımlılığı

“Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”

1053Ekim2021
Yaşam

İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar

1053Ekim2021
Yaşam

Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor

1053Ekim2021
Madde Bağımlılığı

Çocuğum Madde Kullanıyor mu?

1053Ekim2021
Yaşam

Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar

1053Ekim2021
Yaşam

Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor

1053Ekim2021
Sağlıklı Yaşam

Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk

1052Eylül2021
Sağlıklı Yaşam

Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından

1052Eylül2021
Sağlıklı Yaşam

Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

“Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?

1051Ağustos2021
Yaşam

“Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”

1051Ağustos2021
Teknoloji Bağımlılığı

YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor

1050Temmuz2021
Sağlıklı Yaşam

Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

“Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

“Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Evde Hareketsiz Kalmayın!

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?

1049Haziran2021
Yaşam

Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz

1049Haziran2021
Yaşam

“Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”

1049Haziran2021
Bağımlılık

“Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor

1048Mayıs2021
Bağımlılık

“Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”

1048Mayıs2021
Bağımlılık

"Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor

1048Mayıs2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”

1047Nisan2021
Bağımlılık

Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur

1047Nisan2021
Bağımlılık

“Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”

1047Nisan2021
Bağımlılık

Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı

1047Nisan2021
Bağımlılık

Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor

1047Nisan2021
Yaşam

Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular

1047Nisan2021
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”

1046Mart2021
Yaşam

“Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”

1046Mart2021
Tütün Bağımlılığı

“Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

"Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”

1045Mart2021
Tütün Bağımlılığı

“Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

"Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği

1045Şubat2021
Madde Bağımlılığı

Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

"Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

“Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

"Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"

1044Ocak2021
Sağlıklı Yaşam

“Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

Doğru Rol Model Olmak Önemli

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

“Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

Mutluluk Ailede Başlar

1043Mutluluk Ailede Başlar2020
Sağlıklı Yaşam

“Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

“Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

“Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

Ekolojik Yaşam Arayışları

1042Kasım2020

“Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”

Ekim
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

"Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

"Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım

1041Ekim2020
Eğitim

"Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"

1040Eylül2020
Yaşam

“Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”

1040Eylül2020
Eğitim

Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?

1040Eylül2020
Eğitim

Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!

1040Eylül2020
Eğitim

Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı

1040Eylül2020
Eğitim

Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor

1040Eylül2020
Eğitim

Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor

1040Eylül2020
Alkol Bağımlılığı

Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik

1039Ağustos2020
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?

1039Ağustos2020
Alkol Bağımlılığı

Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!

1039Ağustos2020
Bağımlılık

Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi

1039Ağustos2020
Alkol Bağımlılığı

Alkol Vücuda Neler Yapar?

1039Ağustos2020
Yaşam

“İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”

1038Temmuz2020
Yaşam

Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu

1038Temmuz2020
Yaşam

Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük

1038Temmuz2020
Yaşam

"İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay

1038Temmuz2020
Yaşam

Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay

1038Temmuz2020
Yaşam

Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…

1038Temmuz2020
Yaşam

Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir

1038Temmuz2020
Yaşam

Vakıf ve Gönüllülük Üzerine

1038Temmuz2020
Teknoloji Bağımlılığı

"Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"

1037Haziran2020
Teknoloji Bağımlılığı

Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?

1037Haziran2020
Teknoloji Bağımlılığı

Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi

1037Haziran2020
Yaşam

"Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"

1037Haziran2020
Yaşam

10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem

1037Haziran2020
Alkol Bağımlılığı

"Şişenini Dibi"nden Görünenler

1032Ocak2020
Alkol Bağımlılığı

İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!

1032Ocak2020
Tütün Bağımlılığı

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

"Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor

1036Mayıs2020
Eğitim

Hayat da Eğitim de Eve Sığar

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Korona Günlerinde Ev Hayatı

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

El Hijyeni Virüsten Korur

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Evde Düzen İçin İpuçları

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Bahane Yok! Oyun Vakti

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

"Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey

1035Nisan2020
Teknoloji Bağımlılığı

Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

E-Spor Obeziteye Neden Oluyor

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var

1031Aralık2019
Tütün Bağımlılığı

Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor

1030Kasım2019