Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1052
Sağlıklı Yaşam
Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
Dört yılda bir yapılan olimpiyat oyunları, dünyanın gözünü spor olgusuna çevirmesi, din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm sporcuları bir araya getirmesi, ülkelerin tanıtımına ve gelirlerine yaptığı katkılar açısından dünyanın en prestijli spor organizasyonu olarak varlığını sürdürüyor. Kökeni Antik Yunan'da yapılan şenliklere dayanan Modern Olimpiyat Oyunları'nın tarihini sizler için derledik…
M.Ö. 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia bölgesinde, Isparta Kralı Likorgos'un önerisiyle yapılan şenlikler, tarihteki ilk olimpiyat oyunları olarak biliniyor. Küçük bir alanda sayılı oyunla başlayan bu etkinlik, ileriki dönemlerde daha büyük alanlara taşınmış ve programa yeni spor dalları eklenmiştir. Disk ve cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları gibi branşlar eklenerek şenliklerin süresi de beş güne çıkarılmıştır. Başlarda sekiz yılda bir düzenlenen oyunlar, daha sonra dört yılda bir yapılmaya başlanmıştır.
YALNIZCA YUNANLI ERKEKLER YARIŞABİLİYORDU
Yalnızca Yunanlı erkeklerin katılabildikleri yarışlar, çıplak olarak yapılır ve kadınlar tarafından seyredilemezdi. Oyunlarda yarışmacılara ödül olarak zeytin dalından yapılmış çelenkler takılırdı. M.Ö. 146'da Yunanistan'ın Romalılar tarafından işgal edilmesi üzerine oyunlar Atina'ya alındı. M.S. 392 yılında Bizans İmparatoru 2. Theodosius, Olimpiyat Oyunları'nın yapıldığı stadyum ve tapınakları yıkarak olimpiyat geleneğine son verdi.
MODERN OLİMPİYATLAR BAŞLIYOR
Modern Olimpiyatlar’ın kurucusu Fransız Baron Pierre de Coubertin'dir. Coubertin eski Yunan olimpiyatlarına hakim olan düşünceyi modern çağa uydurdu. Coubertin, Antik Olimpiyatlar’da kazanmak her şey iken, Modern Olimpiyatlar’ın felsefesini herkesin katılımı üzerine kurdu. Antik Olimpiyatlar’daki sadece hür Yunanlılar’ın katılabilmesi kuralını, modern olimpiyatlarda ortadan kaldırıldı ve olimpiyatlara uluslararası bir nitelik getirildi. Dil, din, renk, ırk ayrımı ortadan kaldırıldı. Sadece erkeklerin katılabildiği Antik Olimpiyatlar yerine, kadınların da katılabildiği bir “Modern Olimpiyatlar” gündeme getirildi. Sadece tek bir yerde dört yılda bir yapılan Antik Olimpiyatlar yerine, dört yılda bir dünyanın çeşitli ülkelerinden birinde yapılan Modern Olimpiyatlar doğdu. Özet olarak Coubertin’in getirdiği yenilikler devrim niteliğini taşıyordu. Modern Olimpiyatlar, 1896 yılında Atina’da başlatıldı.
İLK OYUNLAR ANA VATANINDA YAPILDI
1896 – Atina: Baron Pierre De Coubertin davet mektuplarını geç yolladığı için ilk oyunlara 13 ülkeden 295 sporcu katıldı ve dokuz dalda mücadele etti. İlk olimpiyat şampiyonu üç adım atlamada ABD'li James Connolly oldu. Bu oyunlarda kadın sporcular yer almadı.
1900 – Paris: 22 ülkeden 11 kadın ve 1320 erkek sporcunun mücadele ettiği oyunlarda sporcular 17 dalda yarıştı. Kadınlar ilk kez kendilerini gösterme fırsatı buldu. İngiliz tenisçi Charlotte Cooper ilk kadın şampiyon olarak tarihe geçti.
1904 – Saint Louis: ABD'nin uzaklığı nedeniyle yalnızca 12 ülkeden 682 erkek ve altı kadın sporcu katıldı ve 14 dalda mücadele etti. ABD'li jimnastikçi George Eyser tahtadan yapılan sol bacağına rağmen altı altın madalya kazandı. Saint Louis, birinciye altın, ikinciye gümüş ve üçüncüye bronz madalya verilen ilk olimpiyat oldu. Boks ve serbest güreş ilk kez programda yer aldı.
1908 – Londra: 22 ülkeden 2 bin erkek ve 36 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Ülkelerin bayraklarıyla stada girip, sporcularının grup halinde yürüdüğü bildiğimiz anlamdaki açılış seremonisi ilk kez Londra'da yapıldı. Atıcılıkta (koşan geyiği vurma) altın madalya kazanan 60 yaşındaki Oscar Swahn, olimpiyat tarihinin en yaşlı şampiyonu oldu.
TÜM ZAMANLARIN EN UZUN MÜCADELESİ
1912 – Stockholm: 27 ülkeden iki bin 490 erkek ve 57 kadın sporcu, 13 dalda mücadele etti. Modern pentatlon ile birlikte kadınlarda yüzme ve dalma sporları ilk kez olimpiyat programına dahil edildi. Boks İsveç'te yasak olduğu için bu oyunlarda yer almadı. Oyunlarda ön plana çıkan kavram “dayanıklılık” oldu. 320 kilometrelik bisiklet yarışı tüm zamanların en uzun olimpiyat mücadelesi olurken, Rus Martin Klein ve Finlandiyalı Alfred Asikainen arasındaki grekoromen orta sıklet yarı finali 11 saatte sonuçlandı.
1916 – Berlin: Olimpiyat Oyunları, Birinci Dünya Şavaşı nedeniyle yapılamadı.
1920 – Antwerp: 29 ülkeden 2 bin 543 erkek ve 64 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Olimpiyat bayrağı ilk kez Antwerp’te yer aldı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Birinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri Avusturya, Macaristan, Türkiye, Almanya ve Bulgaristan'ı çağırmadı.
“DAHA HIZLI, DAHA YÜKSEK, DAHA GÜÇLÜ”
1924 – Paris: Olimpiyatların sloganı "Citius, Altius, Fortius (Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü)”un ilk kez kullanıldığı ve bugünkü şekliyle kapanış seremonisinin ilk kez yapıldığı oyunlarda 45 ülkeden 2 bin 956 erkek ve 136 kadın sporcu, 17 dalda mücadele etti.
1928 – Amsterdam: Oyunlarda 46 ülkeden 2 bin 724 erkek ve 290 kadın sporcu, 14 dalda mücadele etti. Kadınların ilk kez atletizm ve jimnastik yarışmalarına katıldığı, Asyalı sporcuların ilk kez altın madalya kazandığı oyunlarda olimpiyat meşalesi de ilk kez yakıldı.
1932 - Los Angeles: 37 ülkeden 1281 erkek ve 127 kadın sporcu, 14 dalda mücadele etti. Erkeklerin ilk kez Olimpiyat Köyü'nde kaldığı organizasyonda 100 bin kişilik Olimpiyat Stadı katılanları büyüledi. Otomatik zaman tutucu ve foto finiş aleti ilk kez bu oyunlarda kullanıldı. Los Angeles Olimpiyatları 16 gün süren ilk oyunlar olarak tarihe geçti.
1936 – Berlin: 49 ülkeden 3 bin 738 erkek ve 328 kadın sporcunun 19 dalda mücadele ettiği 1936 Berlin Olimpiyatları, ari ırkın üstünlüğü teorisini kanıtlamaya çalışan Adolf Hitler'in başarısız girişimiyle hatırlanır. ABD'li siyahi sprinter ve uzun atlamacı Jesse Owens, dört altın madalya alarak Hitler'in kuramının saçmalığını kanıtladı. Türkiye, tarihindeki ilk olimpiyat altın madalyasını Berlin'de güreşçi Yaşar Erkan ile kazandı.
1940 – Helsinki, 1944 – Londra: İkinci Dünya Savaşı nedeniyle yapılamadı.
TÜRKİYE LONDRA’DA ALTI ALTIN MADALYA KAZANDI
1948 – Londra: 59 ülkeden 3 bin 714 erkek ve 385 kadın sporcu, 17 dalda mücadele etti. İngiltere'de çok az kişinin evinde de olsa, televizyondan takip edilen ilk olimpiyat oldu. İkinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri Almanya ve Japonya oyunlara çağrılmadı. Altı altın, iki gümüş ve dört bronz madalya kazanan Türkiye, olimpiyatlar tarihindeki en başarılı performanslarından birini sergiledi.
1952 – Helsinki: 69 ülkeden 4 bin 407 erkek ve 518 bayan sporcu, 17 dalda mücadele etti. Sovyetler Birliği ilk kez Helsinki Olimpiyatları'nda boy gösterdi.
1956 – Melbourne: 67 ülkeden 2 bin 958 erkek ve 384 kadın sporcu mücadele etti. Olimpiyat oyunları ilk kez güney yarımkürede gerçekleştirildi. Oyunlarda binicilik müsabakaları, Avustralya'ya dışarıdan hayvan sokulması yasak olduğu için temmuz ayında İsveç'in başkenti Stockholm'de yapıldı.
1960 – Roma: 84 ülkeden dört bin 738 erkek ve 610 kadın sporcu, 17 dalda mücadele etti. Pek çok ülke madalya kazanarak, büyük ülkelerin bu konudaki tekeline son verdi. Roma Olimpiyatları, yedi kez birincilik kürsüsüne çıkan Türkiye'nin en fazla altın madalya kazandığı oyunlar oldu.
OLİMPİYATLAR İLK KEZ ASYA KITASINDA YAPILDI
1964 – Tokyo: 94 ülkeden dört bin 457 erkek ve 683 kadın sporcu, 19 dalda mücadele etti. Judo ve voleybol ilk kez olimpiyat programına dahil edildi. İlk kez Asya kıtasında organize edilen oyunlar, tam da bu özelliği yüzünden Kuzey Kore ve Endonezya'nın boykotuyla karşılaştı.
1968 – Mexico City: 113 ülkeden 4 bin 750 erkek ve 781 kadın sporcu, 18 dalda mücadele etti. Tarihinin en yüksek rakımında gerçekleşen oyunlar, bu özellikten dolayı atletizm ve yüzmede pek çok dünya rekoruna sahne oldu.
OYUNLARA TERÖR GÖLGESİ DÜŞTÜ
1972 – Münih: 122 ülkeden 6 bin 659 erkek ve 1171 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Oyunlara terör gölgesi düştü. İsrail'de tutuklu bulunan arkadaşlarının bırakılmalarını isteyen Filistinli silahlı örgüt üyeleri Olimpiyat Köyü'nü basarak, 11 İsrailli sporcu ve yöneticiyi öldürdü.
1976 – Montreal: 92 ülkeden 4 bin 915 erkek ve 1274 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Oyunların yıldızı, yedi adet 10 tam puanla altın madalyaları toplayan 14 yaşındaki Rumen jimnastikçi Nadia Comaneci'ydi.
1980 – Moskova: 81 ülkeden 4 bin 320 erkek ve 1192 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. SSCB'nin Afganistan işgalini protesto etmek için ABD ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke oyunları boykot etti.
1984 – Los Angeles: 140 ülkeden 5 bin 458 erkek ve 1620 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Çin Halk Cumhuriyeti ilk kez katıldığı bu oyunlarda oldukça başarılı olurken, oyunların yıldızı atletizmde dört altın madalya kazanan ABD'li atlet Carl Lewis oldu.
“CEP HERKÜLÜ” NAİM SÜLEYMANOĞLU
1988 – Seul: 160 ülkeden 9 bin 689 sporcu, 24 dalda mücadele etti. Atletizmde erkekler 100 metrede dünya rekoru kıran Kanadalı Ben Johnson ve bazı Doğu Bloku sporcularının dopingli çıkmaları şok etkisi yarattı. Milli haltercimiz Naim Süleymanoğlu, altı dünya ve dokuz olimpiyat rekoru kırarak “Cep Herkülü” unvanını kazandı.
1992 – Barselona: 172 ülkeden 11 bini aşkın sporcu, 27 dalda mücadele etti. Sovyetler Birliği, son kez Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında mücadele ederek birinciliği yine kimseye kaptırmadı.
1996 – Atlanta: 197 ülkeden 10 bin 320 sporcu, 30 dalda mücadele etti. 79 farklı ülkenin madalya, 53 farklı ülkenin altın madalya kazanmasıyla olimpiyat tarihinde bir ilk yaşandı. Oyunları, dört altın, birer de gümüş ve bronz madalyayla kapayan Türkiye, 1960 Roma'dan sonra en iyi sonucu aldı.
2000 – Sidney: 199 ülkeden 10 bin 500 sporcu mücadele etti. Oyunlarda, güreşte Hamza Yerlikaya ve halterde Halil Mutlu, üst üste ikinci kez altın madalya aldı. Türkiye, ilk kez judoda altın, tekvandoda da bronz madalyaya ulaştı. Yüzmede 15 dünya rekoru kırıldı.
HALİL MUTLU 3. KEZ ŞAMPİYON OLDU
2004 – Atina: 201 ülkeden 10 bin 625 sporcu, 28 spor dalında yarıştı. Milli Olimpiyat Komitesi'ne sahip tüm ülkelerin katıldığı ikinci olimpiyatlar oldu. Milli haltercimiz Halil Mutlu üçüncü olimpiyat şampiyonluğuna ulaştı. 19 sporcunun doping yaptığı belirlendi ve bu alanda rekor kırıldı.
2008 – Pekin: Olimpiyata 204 ülkeden 6 bin 305 erkek, 4 bin 637 kadın, toplam 10 bin 942 sporcu katıldı. ABD’li yüzücü Michael Phelps, bir olimpiyatta yedi altın madalya kazanarak Mark Spitz’in rekorunu egale etti. Jamaikalı sprinter Usain Bolt, 100 metre yarışında 9.69’luk derecesiyle ve 200 metrede 19.19’luk derecesiyle altın madalyaların sahibi oldu.
2012 – Londra: 204 ülkeden 5 bin 864 erkek, 4 bin 656 kadın, toplam 10 bin 520 sporcunun katılımı ile gerçekleşti. İlk kez olimpiyatlara katılan Suudi Arabistan kafilesindeki üç kadın sporcu da açılış merasimine katıldı. Oyunlarda ilk kez kadınlara boks müsabakalarında yer verildi. Böylece kadınlar ilk kez bütün spor branşlarında yer almış oldu.
2016 – Rio de Janeiro: Olimpiyat oyunları tarihinde en çok sporcunun katıldığı organizasyon 2016 Rio oldu. Rio'da 205 ülkeden toplam 11 bin 238 sporcu mücadele etti. Usain Bolt ve Michael Phelps'in madalya koleksiyonu serileri devam etti. Bir altın, üç gümüş, dört bronz madalya alan Türkiye'nin sekiz madalyasından beşi güreşten geldi.
2020 – Tokyo: 2020 yılında yapılması gereken organizasyon koronavirüs salgını yüzünden bir yıl sonra yapıldı. 206 ülkeden 11 binin üzerinde sporcu 36 branşta madalya mücadelesi verdi. Tokyo'da 13 madalya kazanan Türkiye, 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'ndaki rekorunu da kırmış oldu. Olimpiyat tarihinde ilk kez kurulan mülteci takımı 12 dalda 29 sporcuyla Tokyo’da yarıştı.
TÜRK SPORUNUN OLİMPİYAT KARNESİ
Türkiye, olimpiyat oyunlarının 1896 Atina'da başlayan öyküsüne 1908 yılında dahil oldu. Aleko Mulos 1908 Londra Olimpiyatları’na jimnastik dalında Osmanlı İmparatorluğu’nu temsilen katıldı ancak madalya kazanamadı. Türkiye'nin olimpiyat tarihinin ilk madalyası 1936 Berlin'de, güreşçi Ahmet Kireççi tarafından kazanılan bronz madalya oldu. İlk altın madalya ise yine aynı olimpiyatta güreşçi Yaşar Erkan tarafından kazanıldı. Türkiye ilk madalyasını kazandığı 1936 ile son yapılan olimpiyat olan 2020 arasında 41 altın, 27 gümüş, 36 bronz olmak üzere toplam 104 madalya kazandı. Türkiye bütün madalyaları yaz olimpiyat oyunlarında kazandı. 1936'dan bu yana sporcu gönderdiği kış olimpiyat oyunlarında ise henüz madalya kazanamadı.
Türkiye, katıldığı 23 olimpiyattan 18'inde madalya kazandı. En çok madalya kazanılan olimpiyatlar iki altın, iki gümüş ve dokuz bronz madalya ile 2020 Tokyo; altı altın, dört gümüş, iki bronz kazanılan 1948 Londra; yedi altın, iki gümüş kazanılan 1960 Roma ve üç altın, üç gümüş, beş bronz madalya kazanılan 2004 Atina oldu. En çok madalya kazanılan sporlar ise 29 altın, 18 gümüş, 19 bronzla güreş ve sekiz altın, bir gümüş ve iki bronzla halter oldu.
Türkiye adına olimpiyat madalyası kazanmayı başaran 85 sporcu var. Bu sporculardan 16'sı birden çok kez madalya sevinci yaşadı. Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu üç kez, Mithat Bayrak, Mustafa Dağıstanlı ve Hamza Yerlikaya iki kez altın madalya kazandılar. Hamit Kaplan ise bir altın, bir gümüş ve bir bronz madalyayla toplamda üç madalya kazandı.
Olimpiyatlarda madalya kazanan ilk kadın sporcumuz 1992 Barselona'da bronz madalyaya ulaşan judocu Hülya Şenyurt iken, ilk altın madalya kazanan kadın sporcumuz ise 2004 Atina'da altın madalya kazanan halterci Nurcan Taylan oldu. Tekvandocu Nur Tatar ise iki farklı olimpiyatta madalya kazanan ilk kadın sporcu olma özelliği taşıyor. Olimpiyatlarda madalya kazanan en yaşlı sporcu 1948 Londra'da 35 yaşındayken altın madalya kazanan güreşçi Yaşar Doğu, en genç isim ise 2004 Atina'da 17 yaşındayken gümüş madalya kazanan boksör Atagün Yalçınkaya olarak kayıtlara geçti.