Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1086
Yaşam
Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
İyi ve sağlıklı yaşamın yollarından bir tanesi de bedensel fazlalıklardan kurtulmaktan ve sağlıklı beslenme tarzını sürekli kılmaktan geçiyor. Uzun ve sağlıklı yaşayanların ortak özelliklerine baktığımızda özellikle Akdeniz tipi beslenmenin bu konuda esaslı örnekler ortaya koyduğunu görüyoruz. Uzman Diyetisyen Emre Uzun’a bedensel hafiflemenin yollarını ve Akdeniz tipi beslenmenin faydalarını sorduk.
Sağlıklı yaşam nedir? Sağlıklı yaşamın yolu fazlalıklardan kurtulmaktan mı geçiyor?
Sağlıklı yaşam; bedenin, zihnin ve ruhun dengede olduğu bir yaşam tarzını ifade eder. Bu, sadece hastalıklardan uzak olmayı değil, aynı zamanda fiziksel, mental ve duygusal açıdan iyi hissetmeyi içerir. Sağlıklı yaşamın temelleri arasında dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, yeterli ve kaliteli uyku, stres yönetimi ve sosyal ilişkilerin güçlü olması bulunur.
“Sağlıklı yaşamın yolu fazlalıklardan kurtulmaktan geçiyor mu?” sorusunu ise hem evet hem de hayır diye yanıtlayabiliriz. Fazlalıklar derken yalnızca fiziksel anlamda fazla kilolardan değil, aynı zamanda hayatımızdaki gereksiz stresten, zararlı alışkanlıklardan ve mental yüklerden de bahsediyoruz. Sonuç olarak sağlıklı bir yaşam, sadece fiziksel fazlalıklardan kurtulmakla değil, genel anlamda denge ve düzeni sağlamakla mümkündür. Beden, zihin ve ruh sağlığını dengede tutarak, yaşam kalitesini artırmak esas hedeftir.
Fazlalıklardan kurtulmak ve bedensel hafifleme için yapılması gerekenler nelerdir? Yaşam tarzı değişikliği bu işin ilk adımıdır diyebilir miyiz?
Fazlalıklardan kurtulmak ve bedensel hafifleme için yapılması gerekenler, bütüncül bir yaklaşımı gerektirir. Bu süreç sadece fiziksel aktiviteleri artırmakla sınırlı değildir; beslenme, uyku, stres yönetimi ve genel yaşam tarzı değişikliklerini de içerir. Evet, yaşam tarzı değişikliği bu işin ilk adımıdır diyebiliriz, çünkü kalıcı ve sürdürülebilir bir değişim ancak bütüncül ve köklü bir yaşam tarzı dönüşümü ile mümkündür. Fazlalıklardan kurtulmak ve bedensel hafifleme için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:
Dengeli Beslenme: Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm besin ögelerini dengeli bir şekilde alarak, aşırı tüketimden kaçınmak önemlidir. Sağlıksız yiyeceklerden uzak durarak ve besleyici gıdaları tercih ederek daha sağlıklı bir yaşam sürdürülebilir.
Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, vücudun formda kalmasını sağlar ve aynı zamanda zihinsel sağlığı da destekler. Günlük aktivitelerdeki hareketliliği artırmak, fazlalıklardan kurtulmanın etkili yollarından biridir.
Zararlı Alışkanlıklardan Kaçınma: Sigara, alkol gibi sağlığa zararlı maddelerden uzak durmak, uzun vadede daha sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralar.
Stres Yönetimi: Stres, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası olsa da, etkili yönetim stratejileri ile kontrol altına alınabilir. Meditasyon, yoga, hobiler ve sosyal aktivitelerle stres seviyelerini düşürmek mümkündür.
Kaliteli Uyku: Vücudun ve zihnin yenilenmesi için yeterli ve kaliteli uyku şarttır. Düzenli uyku, alışkanlıkları ve genel sağlığı olumlu yönde etkiler.
“HAFTADA 0,5 İLA 1 KİLOGRAM ARASINDA KİLO VERMEK SAĞLIKLI KABUL EDİLİR”
Ne kadar sürede, ne kadar kilo vermek doğrudur?
Kilo verme süreci kişiden kişiye değişir, ancak sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde kilo vermek için genel kabul görmüş bazı rehberler vardır. Sağlıklı kilo verme hedefleri, hem bireyin fiziksel sağlığını korumak hem de verilen kilonun kalıcı olmasını sağlamak açısından önemlidir. Sağlıklı kilo verme hedeflerine baktığımızda, haftada 0,5 ila 1 kilogram arasında kilo vermek genel olarak sağlıklı ve sürdürülebilir kabul edilir. Bu hızda kilo vermek, vücudun adaptasyon sağlamasına ve kas kütlesinin korunmasına yardımcı olur. Uzun vadeli hedefler açısından ise, aylık olarak 2-4 kilogram arasında bir kayıp sağlıklı bir hedef olarak kabul edilebilir. Bu, uzun vadede istikrarlı bir kilo kaybı sağlar. Kilo verme sürecinde kişisel faktörler de büyük rol oynar. Kişinin başlangıç ağırlığı, ne kadar kilo vermesi gerektiği konusunda belirleyici bir faktördür; daha fazla kilosu olan bireyler, başlangıçta daha hızlı kilo verebilirler. Metabolizma hızı; yaş, cinsiyet, genetik ve kas kütlesi gibi faktörlere bağlı olarak değişir ve bu da kilo verme sürecini etkiler. Ayrıca mevcut sağlık durumu ve varsa kronik hastalıklar kilo verme sürecini etkileyebilir. Bu nedenle, bir sağlık profesyonelinin gözetiminde kilo vermek önemlidir.
Kilo sorunu insanların hayatını ne kadar ve nasıl etkiliyor? Kilolarından kurtulmaları için ne yapmalarını önerirsiniz?
Kilo sorunu, hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Fiziksel sağlık açısından fazla kilolar, kalp hastalıkları, diyabet, eklem sorunları, solunum problemleri ve kanser gibi birçok ciddi sağlık sorununu beraberinde getirir. Aşırı kilo, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol seviyelerine yol açarak kalp hastalığı riskini artırır. Obezite, tip 2 diyabet gelişiminde önemli bir risk faktörüdür; insülin direnci ve yüksek kan şekeri seviyeleriyle ilişkilidir. Fazla kilo, eklemler üzerinde ekstra baskı yaparak artrit ve diğer eklem sorunlarına neden olabilir, bu da hareket kabiliyetini azaltır. Ayrıca, obezite, uyku apnesi ve astım gibi solunum sorunlarını tetikleyerek yaşam kalitesini düşürür ve bazı kanser türlerinin (meme, kolon ve rahim kanseri gibi) riskini artırır. Psikolojik sağlık açısından ise, fazla kilolar öz güven eksikliğine, depresyon ve anksiyeteye yol açabilir. Kilo fazlalığı, beden imajı ile ilgili kaygılara neden olarak öz güveni azaltabilir ve obezite; depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlarla ilişkilidir. Bu durum, genel ruh sağlığını olumsuz etkiler. Ayrıca, fazla kilolu bireyler bazen sosyal etkinliklerden kaçınabilir, bu da sosyal izolasyona yol açarak sosyal ilişkileri zayıflatabilir. Bu etkiler, bireylerin hem fiziksel hem de duygusal olarak zorluklar yaşamasına neden olabilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Sağlıklı kilo verme stratejilerine gelince, dengeli beslenme önemli bir unsurdur. Kalori alımını azaltırken, besin değerlerinden ödün vermemek gerekir; protein, lif, sağlıklı yağlar ve kompleks karbonhidratlar dengeli bir diyetin parçası olmalıdır. Düzenli egzersiz ise, kardiyo ve kuvvet antrenmanlarını içeren bir programla, hem kalori yakımını artırır hem de kas kütlesinin korunmasına yardımcı olur. Yeterli uyku ve stres yönetimi de kritik öneme sahiptir; uyku düzeni ve stres seviyeleri, hormonlar ve metabolizma üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bu nedenle, yeterli uyku ve etkili stres yönetimi, kilo verme sürecini destekler.
“AKDENİZ TİPİ BESLENME BİRÇOK AÇIDAN FAYDALI BİR BESLENME MODELİ”
Akdeniz tipi beslenme nedir, nasıl yapılır ve faydaları nelerdir?
Akdeniz tipi beslenme, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin (örneğin İtalya, Yunanistan, İspanya gibi) geleneksel diyetlerine dayanan bir beslenme modelidir. Bu diyet, taze ve doğal gıdalara odaklanarak sağlıklı yaşamı destekler. Akdeniz tipi beslenme, dengeli bir şekilde karbonhidrat, protein ve yağ alımını sağlayarak genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yapar.
Akdeniz tipi beslenmenin temel prensipleri içerisinde sebzeler ve meyveler çok önemli bir yer tutar. Her öğünde bol miktarda sebze ve meyve tüketimi teşvik edilir. Bu gıdalar, vitamin, mineral ve antioksidan açısından zengindir. Beyaz ekmek ve pirinç yerine, tam buğday ekmeği, bulgur, yulaf ve esmer pirinç gibi tam tahıllar tercih edilir. Ana yağ kaynağı olarak zeytinyağı kullanılır. Zeytinyağı, tekli doymamış yağ asitleri açısından zengin olup, kalp sağlığına faydalıdır. Haftada en az iki kez balık ve diğer deniz ürünleri tüketilir. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, kalp sağlığı için önemlidir. Fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller ve badem, ceviz gibi kuruyemişler protein ve sağlıklı yağ kaynakları olarak düzenli olarak tüketilir. Peynir ve yoğurt gibi fermente süt ürünleri ölçülü miktarda tüketilir.
Kırmızı et sınırlı miktarda tüketilirken, daha çok tavuk ve hindi gibi beyaz etler tercih edilir. Pişirme ve hazırlama yöntemleri olarak, yemekler taze ve yerel malzemelerle hazırlanır. Besinlerin besin değerini korumak için buharda pişirme, ızgara gibi düşük ısıda ve sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilir. Akdeniz tipi beslenmenin birçok sağlık faydası vardır ve bu faydalar bilimsel araştırmalarla desteklenmektedir. Bu diyet, kalp sağlığını destekleyerek kalp hastalığı riskini azaltır. Zeytinyağı, balık ve kuruyemişlerde bulunan sağlıklı yağlar LDL (kötü) kolesterol seviyelerini düşürürken, HDL (iyi) kolesterol seviyelerini artırır. Ayrıca, tam tahıllar, sebzeler ve meyveler kan şekerini düzenleyerek tip 2 diyabet riskini azaltır. Dengeli ve besleyici yapısı sayesinde kilo vermeye ve sağlıklı kiloda kalmaya yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlar, bilişsel fonksiyonları destekleyerek Alzheimer hastalığı riskini azaltır. Bunun yanı sıra, Akdeniz tipi beslenme, antioksidan açısından zengin gıdalar sayesinde serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını azaltarak bazı kanser türlerinin riskini düşürür. Zeytinyağı ve kuruyemişlerde bulunan anti-inflamatuar bileşikler, vücuttaki enflamasyonu azaltır ve kronik hastalıklara karşı koruma sağlar. Tüm bu faktörler, Akdeniz diyetini genel sağlık ve uzun ömür açısından oldukça faydalı bir beslenme modeli yapmaktadır.
Akdeniz tipi beslenmeyi daha iyi anlayabilmemiz için bir günlük beslenme listesi örneği paylaşabilir misiniz? Örnek bir Akdeniz tipi beslenme listesi şöyledir:
Kahvaltı:
• Bir dilim tam buğday ekmeği üzerine avokado ezmesi ve domates dilimleri
• Bir adet haşlanmış yumurta
• Bir kâse taze doğranmış meyve (çilek, muz, kivi gibi)
• Bir bardak yeşil çay veya zeytinyağı ile yapılmış kahve
Ara Öğün:
• 5-6 adet badem
Öğle Yemeği:
• Izgara levrek fileto
• Zeytinyağlı yeşil salata (marul, roka, salatalık, domates gibi)
• Bulgur pilavı ve yanında taze nane ve limonla servis edilmiş yoğurt
Ara Öğün:
• Bir dilim tam buğday ekmeği üzerine lor peyniri ve salatalık dilimleri
Akşam Yemeği:
• Tavuk fileto ızgara
• Fırında sebzeler (zeytinyağı, sarımsak ve otlarla marine edilmiş)
• Kepekli makarna veya kuskus salatası (domates, salatalık, maydanoz ile)
Ara Öğün:
• Bir porsiyon taze meyve
Akdeniz tipi beslenmenin kanser gibi çok sayıda hastalıktan koruduğu söyleniyor. Bu konuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Akdeniz tipi beslenme, birçok sağlık yararı sağladığı bilinen bir beslenme modelidir. Kanser riskini azaltmada da etkili olabilir. İçerdiği sağlıklı yağlar, antioksidanlar, lifler ve vitaminler sayesinde vücudu kanserojen maddelere karşı koruyabilir ve kanser riskini azaltabilir.
Ancak unutulmaması gereken önemli bir nokta, tek başına beslenme tarzının kanser riskini tamamen ortadan kaldırmayabileceğidir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, uygun kilo kontrolü ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınma gibi yaşam tarzı faktörlerinin kombinasyonu, kanser riskini azaltmada daha etkili olabilir. Her durumda, bireylerin sağlık durumu ve ihtiyaçlarına uygun beslenme planları oluşturmak için bir sağlık profesyoneline danışmaları önemlidir.
Akdeniz diyetini kimler yapabilir? Ya da yapmaması gereken bir grup var mıdır?
Akdeniz diyeti, genel olarak sağlıklı bir beslenme modeli olup birçok kişi için uygundur. Özellikle sağlıklı yetişkinler, kalp hastalığı riski olanlar, diyabet riski bulunanlar, inflamasyonla ilişkili sorunları olanlar ve kilo vermek isteyenler, bu diyetin sağlık faydalarından faydalanabilirler. Ancak, özel tıbbi durumları olan bireylerin (örneğin, böbrek rahatsızlığı, karaciğer sorunları veya tiroid hastalığı olan bireyler gibi) bu diyete başlamadan önce doktorlarına danışmaları önemlidir. Ayrıca, belirli ilaçları kullananlar ve besin alerjisi veya hassasiyeti olanlar, bu diyeti uygulamadan önce doktorlarıyla konuşmalıdır. Dikkat edilmesi gereken noktaların göz önünde bulundurulması, Akdeniz diyetinin sağlık açısından en iyi sonuçları vermesini sağlayabilir.
“AKDENİZ TİPİ BESLENME YAŞAM BOYU DEVAM ETTİRİLEBİLİR”
Akdeniz tipi beslenmeye ne kadar süre devam edilmeli, herhangi bir sınır var mı?
Akdeniz tipi beslenme, sağlıklı bir yaşam tarzı olarak uzun vadeli bir yaklaşımı destekler. Genel olarak, bu beslenme modeli sürekli olarak uygulanabilir ve yaşam boyu devam ettirilebilir. Çünkü Akdeniz diyeti, çeşitli besin gruplarından oluşan dengeli bir diyeti teşvik eder, sağlıklı yağlarla zenginleştirilmiş ve antioksidanlarla dolu besinleri içerir. Bununla birlikte, her bireyin yaşam tarzı, beslenme tercihleri ve sağlık durumu farklı olduğu için, Akdeniz diyetine ne kadar süreyle devam edileceği kişisel bir tercihtir. Bazı insanlar için bu bir yaşam tarzı hâline gelirken, diğerleri belirli bir süre boyunca uygulayabilir ve ardından başka bir beslenme modeline geçebilirler.
US News and World Report’un 39 diyet arasında dört yıl üst üste “en iyi diyet” seçtiği Akdeniz diyetini diğer diyetlerden farklı kılan nedir?
Akdeniz diyeti, çeşitli ve dengeli beslenmeyi teşvik eden yaklaşımıyla öne çıkar. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar, sağlıklı yağlar, balık ve baklagiller gibi besinleri içermesi, vücudun tüm besin ihtiyaçlarını karşılamayı ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oluşturmayı hedefler. Ayrıca, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar içerir ki bu yağlar kalp sağlığını destekler, iltihaplanmayı azaltır ve beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Antioksidanlar ve anti-enflamatuar bileşikler açısından zengin gıdaları içermesi hücresel hasarı azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve kronik hastalıkların riskini azaltır. Aynı zamanda, kolay uygulanabilir olması ve lezzetli yemekler sunmasıyla birçok kişi için ideal bir beslenme modelidir. Bilimsel araştırmalar tarafından da desteklenen bu diyet, kalp sağlığı, beyin fonksiyonları, kilo kontrolü ve kanser riski üzerinde olumlu etkiler sağlar. Bu nedenle, uzmanlar ve sağlık kuruluşları tarafından sıkça önerilen bir beslenme tarzı olarak öne çıkar.
Zeytinyağının Akdeniz tipi beslenmede oldukça önemli olduğu biliniyor. Akdeniz tipi beslenmenin diğer vazgeçilmezleri nelerdir?
Akdeniz tipi beslenmenin diğer vazgeçilmezleri, sağlık açısından önemli olan ve bu beslenme modelinin temelini oluşturan çeşitli besinlerdir. Akdeniz diyetinde balık ve deniz ürünleri önemli bir yer tutar. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, kalp sağlığı için önemlidir ve beyin fonksiyonlarını destekler. Ayrıca, deniz ürünleri de protein kaynağı olarak tercih edilir. Bol miktarda meyve ve sebze tüketimi Akdeniz diyetinin bir diğer temelini oluşturur. Bu besinler, lif, vitamin ve antioksidanlar bakımından zengindir. Sağlık için önemli olan birçok besin öğesini içerirler ve sindirim sağlığını, bağışıklık sistemini ve genel sağlığı desteklerler. Akdeniz diyetinde tam tahıllar, rafine edilmiş tahılların yerine tercih edilir. Buğday, arpa, yulaf, bulgur gibi tam tahıllar lif, vitamin ve mineral bakımından zengindirler ve kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olurlar. Nohut, mercimek, fasulye gibi baklagiller Akdeniz diyetinin protein kaynakları arasındadır. Aynı zamanda lif bakımından zengin olan bu besinler, tokluk hissini artırır ve sindirim sağlığını destekler. Fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler ile keten tohumu, chia tohumu gibi tohumlar da Akdeniz diyetinde önemli bir yer tutar. Bu besinler sağlıklı yağlar, protein ve lif bakımından zengindirler ve kalp sağlığını desteklerler.
“AKDENİZ DİYETİNİN BAZI TEMEL ÖĞELERİ TÜRK MUTFAĞINDA VAR”
Türk insanının Akdeniz tipi beslenmeyle arası nasıl? Zengin mutfak kültürüne ve çeşitliliğine sahip bir ülkenin insanları olarak Akdeniz tipi beslenmeyi yaparken zorlanıyor muyuz?
Türk insanının Akdeniz tipi beslenmeyle ilişkisi oldukça karmaşıktır ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Türkiye, zengin bir mutfak kültürüne sahip olan ve Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan bir ülkedir. Bu nedenle, Akdeniz diyetinin bazı temel öğeleri Türk mutfağında zaten sıkça bulunur. Örneğin; zeytinyağı, bol miktarda sebze ve meyve, baklagiller, kuruyemişler ve balık gibi besinler Türk mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Ancak, modern yaşam tarzı ve fast food kültürünün yaygınlaşmasıyla birlikte Türk insanının beslenme alışkanlıkları da değişiyor. Hazır gıdaların tüketimi artarken, sağlıklı ve doğal besinlere olan ilgi azalıyor. Ayrıca, şehirleşme ve yoğun iş temposu gibi faktörler de evde yemek yapma alışkanlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bununla birlikte, Türk mutfağının zenginliği ve çeşitliliği, Akdeniz diyetinin uygulanmasını kolaylaştırabilir. Geleneksel Türk yemekleri genellikle sağlıklı ve besleyicidir; çeşitli sebzeler, otlar, baharatlar ve sağlıklı yağlar içerir.
Sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanmanın yolları nelerdir? Bu konuda ne yapılabilir?
Sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanmanın yolları arasında; yavaş ve kademeli başlamak, denge ve çeşitlilik sağlamak, doğal ve taze gıdaları tercih etmek, kendi yemeğini hazırlamak, porsiyon kontrolü yapmak, su tüketimini artırmak, esneklik ve hoşgörü göstermek ile duygusal ve zihinsel sağlığı dikkate almak yer alır. Bu yöntemlerin uygulanmasıyla, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek ve sürdürmek mümkün olabilir.
Akdeniz tipi beslenmenin, sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanılmasına katkıları nelerdir?
Akdeniz tipi beslenme, sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanılmasına birçok katkı sağlar. Dengeli ve çeşitli beslenme prensiplerini içerir; bol miktarda sebze, meyve, tam tahıllar, sağlıklı yağlar, balık ve baklagilleri içeren bu diyet, vücudun tüm besin ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur. Lezzetli ve çeşitli yemekler sunması, beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesini kolaylaştırırken, kültürel ve sosyal bağlar da beslenmeyi bir yaşam tarzı hâline getirir. Bu nedenle Akdeniz tipi beslenme, sağlıklı, lezzetli ve sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanılmasına önemli katkılar sunar.
“ARALIKLI ORUCUN ETKİLERİ KONUSUNDA DAHA FAZLA ARAŞTIRMA GEREKİYOR”
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz aralıklı oruç (IF) ne kadar sağlıklı? Siz aralıklı oruç öneriyor musunuz?
Aralıklı oruç (IF diyeti), son zamanlarda popülerlik kazanan bir beslenme yaklaşımıdır ve birçok kişi tarafından kilo kaybı sağlaması, metabolik sağlığı iyileştirmesi ve yaşlanma sürecini yavaşlatması gibi çeşitli potansiyel faydaları olduğu düşünülmektedir. Ancak, herkes için uygun olmayabilir ve kişilerin sağlık durumlarına, yaşlarına ve yaşam tarzlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. IF’in sağlık faydaları arasında insülin duyarlılığının artması, yağ yakımının teşvik edilmesi, hücresel onarıma yardımcı olması ve bazı durumlarda yaşlanma sürecini yavaşlatması gibi potansiyel avantajlar bulunabilir. Bununla birlikte, IF’in uzun vadeli etkileri ve herkes için ne kadar güvenli olduğu hakkında daha fazla araştırma gerekmektedir. IF yapmayı düşünenlerin, özellikle de mevcut bir sağlık durumu olanlar veya hamilelik veya emzirme döneminde olanlar gibi özel durumları olan kişilerin, bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir. IF, bazı kişilerde düşük enerji seviyelerine, sindirim sorunlarına ve düzensiz yeme alışkanlıklarına neden olabilir. Sağlık uzmanıyla görüşmek ve kişisel sağlık durumunuzu değerlendirmek, bu beslenme yaklaşımını uygulamadan önce akıllıca bir adım olacaktır.