Çocuklarımıza zaman ayıralım! - page 83

Yelken kanat, süzülme prensibi ile çalışan bir serbest uçuş
hava taşıtıdır. Ağırlığı 15 ile 35 kg, hızı 25 ile 140 km/sa.
arasında değişir.
Yelken kanat ile biraz yüksekçe bir tepeden koşarak kalkış
yapıp saatlerce havada kalınabilir. Araç planörlerin aksine
motorsuz uçmasına rağmen yerden yükselen sıcak hava
akımlarını ve tepeye çarparak yükselen hava akımlarını
yakalayarak binlerce metre yükselebilir. Böylece bulut taba-
nına ulaşıp buluttan buluta geçerek uzun mesafeler uçabilir.
Rüzgârlı bir günde rüzgarı karşılayan bir yamaçta uzun süre
havada kalabilir.
Günümüzde CAD/CAM gibi yüksek teknolojili yenilikler
ve Kevlar-Karbon gibi kompozit materyallerin endüstride
yaygınlaşması ile büyük bir evrim geçirmiştir. Saatlerce sü-
ren yelken ucuşları, termal hava akımlarıyla binlerce metre
irtifa kazanımı ve ülkeyi baştan başa geçen uzun ve yüksek
irtafalı uçuşlar artık güvenle yapılabilmektedir.
Tarihi
Yelken kanadın bilinen en eski formu 4.yy’da Çin’de bir
imparator tarafından, idam cezasına çarptırılmış bir mahkü-
mun test pilotu olarak kullanılmasıyla ortaya çıkmıştır. Ola-
yın geçtiği yüzyılı ve suçlunun aldığı cezayı düşünürseniz ilk
formu da bulmuş olursunuz. Mahkum büyük bir uçurtma ile
birlilte kuleden aşağı atılarak uçup uçamadığı gözlenmiştir.
Mühendis ve kimyager Abbas İbn Firnas adlı kişi birkaç uçuş
denemesi yapmış, fakat temel uçuş prensipleri bilinmediği
için bu denemeler sonuçsuz kalmıştır.
1880’lerin başında teknik ve bilimdeki gelişmeler ilk ve doğru
kanadın keşfedilmesinde büyük rol oynamıştır. Otto Lilienthal
adlı almanmühendis “Uçma Sanatının Temelleri: Kuş Uçuşu”
adlı kitabıyla uçuşun temel prensipler hakkında birçok çalış-
malar yapmış, yelken kanada benzer dizayn ettiği planörle
2000’den fazla kaydedilmiş uçuş gerçekleştirmiştir.
Son denemesinde 17 metreden düşmüş ve omurgası kırıl-
mış,son sözleri “ Kurbanlar olmalıydı, Rüya başladı.. Bunu
sürdürün” olmuştur.
Yabancı kaynaklarda bahsedilmese de; Otto Liliental’den
çok önce (1632), lodoslu bir havada Galata Kulesi’nden
kuş kanatlarına benzer bir araç kullanarak kendini boşluğa
bırakan bir adam vardı. Ve bu adam uçarak İstanbul Boğazı’nı
geçip 3000 m. ötede Üsküdar’da Doğancılar’a inen Hezar-
fen Ahmet Çelebi’den başkası değildi. Kendisi dünya hava-
cılık tarihinin en kayda değer simalarından birisidir ama ne
yazık ki uçuşları hakkındaki tek bilgi sadece Evliya Çelebi’nin
Seyahatnamesi’nde vardır. Hazerfen’i daha fazla anlatmıyor,
ağızlarınıza bir parmak bal çalıp uçmaya devam ediyoruz.
1951 yılında Francis Rogallo ve eşi Gertrude Rogallo esnek
kanatlar için (Rogallo Kanadı) ilk patente başvuran kişiler ol-
muş, ve 1948 yılında US Pat.2546078 numarasıyla “kendin-
den şişen esnek uçurtma” adlı buluşun patentini almıştır.
1957 yılında NASA uzay kapsülü için kurtarma sisteminde
kullanmak amacıyla bu kanat deneylerde kullanılmış ancak
sonraları kanat yerine paraşüt sistemi seçilmiştir. Rogallo
ilk, orjinal, basit, yeteri kadar ucuz, herkesin alabileceği
Yelken kanat ya da diğer adıyla Delta Kanat (kanat şekli Yunan harfi
delta (Δ)biçiminde olduğu için çoğu zaman yelken kanat yerine
delta kanat olarak anılır) bir hava sporudur. Bu spor, diğer hava
sporlarından yamaç paraşütü ve planörcülüğün bir karışımıdır.
yesilay.org.tr
81
YESiLAY
NİSAN
2014
1...,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82 84,85,86,87,88,89,90,91,92,93,...100
Powered by FlippingBook