Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  81 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 81 / 84 Next Page
Page Background

KASIM 2018 81

1.SÜTUN

Bimarhanenin bahçesinde oturuyordum. Üsküdar’da

peygamberliğini iddia ettiği içinmütareke senelerinde bir

aralık tımarhaneye girip çıkan soluk benizli, uzun ve sarı

bıyıklı, fesli bir şeyh efendinin bir aile tarafından hastasını

okutmak üzere getirdiklerini haber verdiler. Bu hasta frengi

cinnetiylemalul idi. Ölümpek az bir zamanda bu biçare için

mukarrer bir hükm-i tabiiyet idi.

Sesimi çıkarmadım. ŞeyhEfendi’yle görüştüm. Hasta

hakkında ne düşündüklerini sordum; her halde şifa

bulacağını, nefesinin keskin ve kuvvetli olduğunu, kendisinin

riyâzet ilemeşgul olup yakın zamanda peygamberliğini

ilan edeceğini, küçük yaşta ikenmucizeleri olduğunu

binaenaleyh bu hastanın iyi olacağına da batıni bir vukufu

olduğunu gözlerini kırpmaksızın söyleyen ŞeyhEfendi’nin

bimarhanedekilerden farkı yoktu. Sabrettim. Kendisine

bu gibi şeylerin esassız olduğunu hastanın damuhakkak

öleceğini söyledim. Sözlerimona hiç tesir etmedi. Hasta

ailesinden aldığı lirayı cebine yerleştirmiş olmaktanmütevellit

keyifle belki benimle alay ederek veda etti. Bunun gibi daha

ne kadar çok hekimtaslakları tanıyoruz. Soğulcan (solcan)

yutturarak veremi iyi ettiği bilek bağlayarak sıtma, alnı çizerek

sarılık geçirdiğini, kurşun dökerek, bez yakarak felç tedavi

ettiğini iddia edip hastaları tedavi edeceğimdiye her gün

ölümün kapısına yaklaştıranlar ne kadar çoktur. Hele o suya

baktırarak hastalığı keşif ve tedavi edenlerin şarlatanlıklarının

lâik gazetelerimizde yer bulmasını bir türlü affedemiyorum.

Kongrenin çocuk vefayatımevzuu başlı başına hurafe

cidalidir. Bizde çocuk ailenin

2.SÜTUN

günahları için kefaret olarak tanılmış birer kurbandır. Ölen

çocuklarının yarınmahşer gününde günahları için bir kefaret

teşekkül edeceğini düşünerek çocuğun ölümüne karşı esef

etmeyenne kadar hodbinlere tesadüf ederiz. İşte bundan

dolayı ki, TıpKongresinde en esaslı feryadımız hurafelere karşı

olmalıdır. Bütünmemleketmütefekkirleri ve gazeteler de bu

hususta kongreyemuzâheret etmelidir.

Sıhhi ve içtimai bünyemizi tahrip eden işret beliyesine karşı

da kongre lakayt kalmamalıdır. Neslimizi çürüten, medeni

ve fikri neşvünemamızı felce uğratan küûle karşı açılan

mücadeleye kongre alakadarlık göstermeli; Anadolu’nun

muhtelifmerkezlerinde alkol düşmanlığının taammümünde

hekimlerimiz pişvâ olmalıdırlar. Küûlün zararlarını fenni

müspet delillerle halka anlatmak doktorlar vemektep hocaları

için bu asırda en esaslı bir vazifedir.

HİLAL-İ AHDAR

13 Temmuz 1341 (1925), C.1, No: 11-12, Sayfa 82

*Hilal-iAhdarYeşilayCemiyeti’nin ilk ismidir. Aynı zamanda1925

yılındanbuyanayayınlananYeşilayDergisi’neadını vermiştir.

Çeviri: ArifÇiftçi

Kongre programını tetkik ettiğimiz zamanmevki-i

münakaşaya konulanmevzularımemleket namü hesabına

pek enteresan buluyoruz. Kongreye iştirak edenlere karşı

ibraz edilecek teshilat gelecek senelerde herkesin şevk ile

koşması için pekmühimdir.

İş başında bulunanlarınAvrupai bir yoldan yürüdüğünü

memnuniyetlemüşahede ediyoruz. Tek tük aksamalara

göz yummak, menfi tenkitlerle heves kırmak doğru değildir.

Binaenaleyhmemleketimizde ilk defa olarak yapılan

böyle umumi bir toplanma karşısındamüteşebbisleri

tebrik ederken tekrar iştirak edeceklerin bilhassamaddi

istirahatlarını

3.SÜTUN

temin etmeyi, Avrupa’da olduğumisillü akşamları

parası herkesin cebinden olmak üzere samimi, musikili

toplanmalar yapılmasını, lezzeti dimağdan çıkmayacak

hatıralarla ayrılmayı temin edecek vesileler ihdasını heyet-i

müteşebbiseden temenni ederiz.

Bin dokuz yüz yirmi iki senesinde Leipzig’inde büyük bir

kongre inikat edilmişti, bütünAlman hekimve tabîiyyunun

iştirak ettiği bumü’temer-i ilmi akşamları böyle latif

ziyafetlerle tesit edilirdi. Hatta bir akşammerhumİştrompel

ve emsali gibi namdar yaşlı, genç profesörlerin teşkil ettiği

musiki orkestrasımeslektaşlara tatlı bir ziyafet-imusikiye

çekmişti. Bize ilmi ziyafet çekecek üstatlarımızdan işin bedii

cihetlerini de ihmal etmemelerini istersek şemme-i insaftan

çıkmış addedilmiyor değil mi?

Doktor FahrettinKERİM

İÇKİVEVERASET

İnsanları tarih icadından berimeşgul eden alkol beliyesi

bizde de istisgar edilecek bir felaket olduğundan teşekkül

edenHilal-i Ahdar az zamanda çok iş gördü. Dünkü

kollarını sallayarak herkesi iz’aç ederek gezen sarhoşları biraz

merhamet ve biraz da istikrah ile seyrettirennazarlarda bu

cemiyetinmesaisininmühimbir hissesi vardır. Sırf içtimai

ve fenni yollardan yürüyerek gayesine doğru ilerleyen

cemiyet kazandığı istiklalini içtimai yollarda göstereceği

muvaffakiyetle pek yakın bir atide Türk varlığını yeni yeni

ufuklara açacağına emindir. Hilal-i Ahdar’ın istihdaf ettiği

gaye alkolün pek kabiliyetli olan ırkımızı bir boyunduruktan

kurtarmaktan fazla ona inkişafınamani olan