Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  73 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 73 / 84 Next Page
Page Background

Evliya Çelebi, Muallim

Naci, Recaizade

Mahmut Ekrem’le dolu

bir çalışma odasında,

büyük yazarların

kitaplarıyla konuşur,

büyülenir… Her gün,

onu cazibesiyle

etkileyen bir oda dolusu

kitabı karıştırmak

sanatçılığa giden yolun

ilk kapısını aralar.

gibi konularda çeşitli dergilerde

makaleler yayımlar. Bu eğitimleri

sırasında büyük yazar Ahmet

Hamdi Tanpınar’ın da öğretmeni

olur. Yahya Kemal’in öğrencisi ve

kadimdostu olmayı büyük şans

sayan Tanpınar, “Hayatımızda

kalıntı halinde gördüğümüz bir

yığın şey, onunla yenileşti ve değer

kazandı." şeklinde bahseder.

Zamanında dili ve temasından

etkilendiği Servet-i Fünuncu

Cenap Şahabettin ve Tevfik

Fikret’in dusuncelerini artik pek

desteklemez. Ancak Fransa’ya

gitmesindeki en büyük etkenlerden

biri olan Tevfik Fikret için

aktardığı “Ruhumda, sanatımda

en büyük tesiri Tevfik Fikret

yapmıştır.” sözleri baki kalır. O

şiirleriyle Osmanlı’yı istemeyen,

Cumhuriyet’e ise yabancı bir halkın

düşüncelerini aktarır. Saf şiirin

Ahmet Haşim ile iki temsilcisinden

biridir. Şiirlerindeki sadeliği,

konuşma dilini şöyle açıklar: “Bu

dil ağzımda annemin ak sütüdür.”

YAHYAKEMALDEFTERİ

Yahya Kemal İstanbul’daki son

19 yılını bir otel odasında geçirir.

Gençliğinde NazımHikmet’in

annesine duyduğu büyük aşk

dışında kayda değer bir ilişkisi

olmaz. 19 yılı bir otel odasında

geçirmek, onu iyiden iyiye

yalnızlaştırır. Odasına gelen

ziyaretçilerinin kalkmak istemesi

üzerine, “Biraz daha oturmaz

mısınız?” diye ısrar etmesi de

bundandır. Bu yalnızlık onu şiirde

olgunlaştıracak kuvvete sahip de

olsa, şiirinin tek bir kelimesini

beğenmeyip yıllarca üzerinde

düşündürecek takıntıları miras

bırakır. Zor beğenen bir karaktere

sahip olduğu için de hayatı boyunca

hiç kitap çıkarmaz. Halk, onun

şiirlerini dergi veya gazeteden ya

da kulaktan kulağa yayılmasıyla

öğrenir. Bu da edebiyat çevresinde

bir Yahya Kemal hayranlığına

dönüşür. Herkesin bir Yahya Kemal

defteri vardır ve okurken insanın

içine işleyen, adeta içinde ritmi

bulunan şiirlerini bu defterde

toplarlar. Öyle ki, şaire hayran bu

kitle arasında amansız bir yarış

bile başlar. Belki de bu yöntem

Yahya Kemal’in şiirlerinin daha

çok sevilmesine neden olmuştur.

Bu defterde, çoğumuzun bildiği

İstanbul Ufuktaydı, Süleymaniye’de

Bayram Sabahı, Akıncılar gibi

sayısız şiir, ahenkli dili nedeniyle

şarkıya çevrilmiş Sessiz Gemi,

Endülüs’te Raks, Aziz İstanbul ve

Dönülmez Akşamın Ufku olarak

da bildiğimiz Rindlerin Akşamı ve

niceleri yer alır.

TANPINAR’IN SESİNDEN…

Ahmet Hamdi Tanpınar, şiirlerinden

tanıdığı Yahya Kemal’in Darülfünun

Edebiyat Fakültesi’nde ders verdiğini

öğrenince kaydını oraya yaptırır.

Tanpınar ile birlikte onlarca

geleceğin şairi ve yazarı Yahya

Kemal’in bilgi birikimini büyük bir

hayranlıkla dinler. Hem öğrencisi

hemde dostu olmuş Tanpınar,

üzerindeki etkiyi Yahya Kemal’i

anlattığı bir kitapla da tesciller.

Bu yıl Yahya Kemal’in vefatının 60.

yılı vesilesiyle Mimar Sinan Güzel

Sanatlar Üniversitesi'nde bulunan

Tanpınar Edebiyat Araştırmaları

ve Uygulama Merkezi, Ahmet

Hamdi Tanpınar’ın Yahya Kemal’i

anlattığı bir ses kaydını yayımladı.

Kayıtta şair şu sözlerle anlatılıyor:

“O bir kültürü ferdi bir macera

gibi yaşayan, yaşamak isteyen

bir insandı. Onun için tesiri

büyük oldu. Hayatımızda kalıntı

halinde gördüğümüz bir yığın

şey, onunla yenileşti ve değer

kazandı. Musikimiz, masallarımız,

tarihimiz, dilimiz ve insanımız…

Bu işi yapmak için tam zamanında

gelmişti. Her sanatkârın hayatında

asıl kemal noktası olan birkaç sene

vardır. (…) Fakat onun yerine

her zamanınmalı olan bir eserin

etrafında toplanan haklı şöhret

geldi. Kendi kendime tekrar etmek

pahasına da olsa, onun bizim asıl

klasiğimiz olduğunu söylemek

istiyorum.”

KASIM 2018 73

Hayatımızda kalıntı

halinde gördüğümüz

bir yığın şey, onunla

yenileşti ve değer

kazandı. Musikimiz, masallarımız,

tarihimiz, dilimiz ve insanımız… Bu işi

yapmak için tam zamanında gelmişti.

Ahmet Hamdi TANPINAR