Çocuklarımıza zaman ayıralım! - page 33

Aile hayatının seyrini değiştiren, aile kavramını
ortaya çıkaran çocuklardır. Gelişimleri için de elbette
ebeveynleri, akademik yönlerinin başarılı olmasının
yanında çocuklarının manevi ve kültürel değerlerini
edinebilmeleri için de uğraş vermelidir. Bu noktada
değerler eğitimi devreye girmektedir. Önce ailede
başlaması gereken daha sonra okullarda devam ede-
cek olan değerler eğitimi nedir?
Dünyada iki türlü değer eğitimi var. Birine değer eğiti-
mi, diğerine değerler eğitimi deniyor. Değerler eğitimi
terimini biz daha çok yetişkinler için kullanıyoruz ve
insanların kendi değerlerinin farkına varmalarını kast
ediyoruz. Buna değer açıklama yaklaşımı diyorlar.
Bunlar daha çok yetişkinlerde oluyor çünkü onların
kendilerinin bir değer edindiklerini düşünüyoruz ve
onların farkına varmalarını istiyoruz. Çünkü insanlar bir
takım değerlere sahip oldukları halde bunun farkına
varmayabiliyorlar. Değer eğitimi dediğimiz eğitim ise
daha çok sizin de dediğiniz gibi, gerek ailenin gerekse
toplumun ve Türkiye Cumhuriyeti eğitim sisteminin
çocuklara kazandırmak istediği bir takım değerlerin
kazandırılması için verilen çabalardır.
Peki, değer eğitimi neleri kapsamaktadır?
Daha çok iki türlü değerden bahsedebiliriz. Bir; kimsenin
karşı çıkamayacağı bir takımevrensel değerler vardır;
çalışkanlık, dürüstlük, yardımseverlik, adaletli olma gibi.
Bir de özel değerler vardır ve bu toplumsal olarak daha
çok benimsenir; yardımlaşma, insanların birbirlerine
saygı göstermeleri gibi. Toplumların bazı genel olarak
kabul gördüğü değerlerin şahıs olarak kabullenip kabul-
lenememesi kararsızlığından dolayı uzun süre toplumu-
muzda da değerler eğitiminden uzak kalındı.
Hâlbuki hepimiz saygı, dürüstlük, yardımseverlik konu-
sunda hemfikiriz. Hepimiz bayrağımıza, İstiklal Marşı’na
saygı konusunda uzlaşabiliyoruz aslında. Karşı karşıya
kaldığımız soru ise değerin kaynağın ne olduğu ile alakalı
oluyor. Değerin kendisinden yana bir uzlaşıdan ziyade
kaynağında bir uzlaşı bazen sağlanamıyor. Bu kaynak
insan hakları evrensel beyannamesi mi, dini değerler
mi, ekonomik değerlermi, bunlar tartışma oluşturuyor.
Netameli bir konudur bu ve tartışma da doğaldır.
Ülke olarak eğitim sistemimizde değer eğitimine
geç geçiş yapmamızın sebeplerinden birisi de budur
herhalde?
90’lı yıllarda değer konusunda araştırma yapmak
istediğimde ABD’de bile tuhaf karşıladılar. 2000’li
yıllarda bu daha sorunlu hale geldi. Fazla heterojen
bir toplum niteliği taşıyoruz. Herkesin farklı değerle-
re sahip olması doğaldır. Sorunumuz uzlaşı sağlayıp
sağlayamama… İşte bunlar da değer eğitimine biraz
geç girmemize yol açmıştır.
Bunun öğretileri nasıl olmalıdır? Uygulamalı eğitim ve
süreklilik arz etmesi ne derece önemlidir? Ailelere ne
gibi görevler düşer?
Milli EğitimBakanlığı, İl ve İlçe Milli EğitimMüdürlükleri
vasıtasıyla şöyle bir uygulama yapıyor; her ay ilgili
okula bir tane değer ismi veriyor ve okulun bununla
ilgili etkinlik yapmasını istiyor. Okullar da kendilerine
göre o değerleri canlandırmaya çalışıyorlar. Dediğiniz
nokta çok önemli; bu değerin rehber öğretmen, öğ-
renci aracılığıyla ailenin de desteği alınarak yapılması
gerekiyor, aileye de öğretilmesi gerekiyor. Yani anne
babanın rol model olduğu onlara tekrar tekrar hatırla-
tılmalıdır. Siz okulda dürüstlüğü ne kadar anlatmaya
çalışırsanız çalışın eğer anne, baba, kardeşler evde dü-
rüst olmuyorsa, bu yaptığınız eğitimin kalıcı olduğunu
söylemek pek mümkün değil. Aile desteği şu andaki
değer eğitiminde bir eksikliktir.
Çocuk gelişiminde çocuğun sosyal beceri kazanması
da sonraki gelişme evrelerinde ayrı bir öneme sahip.
Nasıl kazandırılır sosyal beceri? Ailelerin bu sorum-
luluğu okula bırakması ne derece doğru? Okulların
mevcut durumu nasıl bu noktada?
Bu da son dönemlerin konularından birisi. Eskiden
insanlar sosyal beceri konusunda bu kadar sorun
yaşamıyorlardı. Teknolojik gelişmeler insanı bu hale
getiriyor. Eskiden insanlar birbirleriyle etkileşim ku-
rarlardı. Hatta bir yazar şöyle bir söylemişti: “Eskiden
biz çocuklarımızla Kızılay’a giderdik, çocuklar baş-
kalarını görürdü, şimdi alışveriş merkezine gidiyoruz,
mankenleri görüyorlar”. Artık insanlar birbirleriyle
etkileşime girmekten korkuyorlar. Çocuğunu alıp alış-
veriş merkezine götürüyor, orada oyununu oynatıp,
çocuğu başkalarıyla etkileşimde bulunma ihtiyacı bile
Okulda dürüstlüğü ne kadar anlatmaya çalışırsanız
çalışın eğer anne, baba dürüst olmuyorsa, bu yaptığınız
eğitimkalıcı olmaz.
Çocuğunu alıp alışveriş merkezine götürüyor, orada
oyununu oynatıp, çocuğu başkalarıyla etkileşimde
bulunma ihtiyacı bile duymadan eve getiriyor. Sosyal
beceri eğitimi hayat içinde karşılanması gereken bir şey.
yesilay.org.tr
YESiLAY
NİSAN
2014
31
1...,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,...100
Powered by FlippingBook