Üretmeden tüketmeyin
Günlük hayatta büyük oranda tüketiyoruz. Ürettiklerimizden
çok daha fazlasını tüketiyoruz. Hatta çocuklarımız hiçbir
şey üretmeden tüketiyor ki, bu belli bir noktadan sonra
kainatın dengesine ters. Dolayısıyla hemkendimiz, hem
çocuklarımız için el becerilerimizi geliştirme yolunda adımlar
atıp, el becerilerimizle bir şeyler üretmeye çalışmak, devamlı
tüketme arzusuna karşı önemli bir panzehir olacaktır.
Sahip olmanın tanımını genişletin
Çocuklar bir şeylere sahip olmak, sahip olarak değerli,
güçlü ve önemli hissetmek isterler. Burada bu anlayışı
değiştirmeye çalışmadan sahip olmanın tanımını genişletmek
işimizi kolaylaştırır. Yine sahip olmak istesinler, yine sahip
olarak değerli, güçlü ve önemli hissetsinler, ancak sahip
olmaktan anladıkları sadecemaddi şeyler değil, bilgi sahibi
olmak, tecrübe sahibi olmak, sosyal çevre sahibi olmak gibi
gerçekten zenginleştiren kavramlar olsun.
Daha az reklam izleyin, izletin
Reklamlar kurgu olarak insana en lazım olmayacak
şeyi veya en son lazım olacak şeyi temel ihtiyaç gibi
hissettirmek üzerine kurgulanıyor ve gören ilk seferinde
olmasa bir sonraki sefer buna inanıyor. Reklamların
zehirleyici etkisinden kurtulabilmek için mümkün olduğu
kadar reklam kanallarını kapatmalı ve daha az reklam
görmeye ve seyretmeye çalışmalıyız.
Görmesini sağlayın
Bilmek başka, görmek başkadır. Çocukların ellerindeki
imkanların kıymetini daha iyi anlayabilmesi için, imkanı
daha az olan akranlarıyla buluşması ve insani ilişki
kurmaları faydalı olacaktır. Ancak burada ilişkinin düzenli
ve insani zeminde olması önemli, aksi takdirde turistik
ziyaretin ötesine geçmez.
Para ve hediyeye boğmayın
Özellikle çok yoğun çalışan anne-babalar ilgisizliklerini
telafi için çocuklarını paraya veya hediyeye boğabilir,
hesapsızca onların her istediklerini alabilirler. Bu tür
bir tutum kısa vadede çocukları mutlu etse de, Ethan
örneğinde bariz bir şekilde görüldüğü gibi uzun vadede
mutsuzluk vermenin yanında, kalıcı sıkıntılara da yol açar.
Her istediğini almayın
Çocuklar birçok şey görüp istiyor, ancak her istediklerinin
hemen olması, hayatın gerçekleriyle sağlıklı ilişki
kurmalarını imkansız hale getiriyor. Dolayısıyla
çocuklarımızı hayata hazırlama yolundaki en önemli
adım, çok istemeden ve hak etmeden istediklerini elde
edemeyebileceklerini onlara yaşatarak öğretmektir.
AVM’lere çok sık gitmeyin
AVMçocuklar için hafta sonu ailece gidilip gezilen yer
anlamına gelmesin. AVM “Annem-BabamveMutluluk”
demek olsun ve çocuklarınıza hafta sonu AVM’lere gitmeden
anne-baba olarak, anne-babalık yaparakmutlu olun.
yesilay.org.tr
23
YEŞiLAY
•
TEMMUZ 2016