Mart_2013 - page 40

akli ehliyeti sahibi, ahlaki değerleri olan, doğru-
yanlışı bilen bir insan için sansüre ihtiyaç yoktur.
Siz inanmadığınız düşüncelere ait bir kitabı oku-
duğunuz zaman düşünceleriniz hemen karışıp
bulanır mı? Hemen etkilenip, akıl karmaşası içine
düşer misiniz? Hayır. Hatta belki düşüncelerini-
zin sağlamasını yapmış olursunuz. Karşıt düşün-
ce, siz izin vermediğiniz sürece asla size zarar ve-
remez. Birileri benim neyip okuyabilip neyi göre-
meyeceğime benim adıma karar veriyorsa, benim
aklıma ve yargıma güvenmiyor hatta hakaret edi-
yor demektir. Olgun bireyin sansüre ihtiyacı yok-
tur. Bunu ben talep ediyor veya destekliyorsam
da, ben kendi kendimin aklına güvenmiyorum,
bir büyük abimin beni korumasına ihtiyaç duyu-
yorum anlamına gelir. Ki neyi görüp neyi göreme-
yeceğini bugün birilerine teslim eden, yarın karar-
larını, gücünü, bireyselliğini bir başkasının eline
devreder. Ama gel gelelim reşit olmayan çocuk-
lar söz konusu olduğunda onların temiz dimağ-
larını, yaşları ve eğitim seviyeleri yeterli olgunlu-
ğa gelene kadar, zararlı olabilecek, gelişimlerini et-
kileyecek şeylerden korumak zorundayız. Söz ko-
nusu Internet olunca çaresiz olduğumuz kısımlar
da var ama.
Mesela Aile Paketi ile çocuklarımızı çeşitli za-
rarlı alışkanlıkların promosyonunu yapan ve istis-
mar nesneleri gösteren sitelerden koruduk diye-
lim. Ya direkt mesajlaşma ya da sosyal medya si-
teleri üzerinden onlarla kontak kurmaya çalışa-
bilecek kötü niyetli kişilerden nasıl koruyacağız?
Bunu sadece çocuğumuzu özellikle bu tarz şeylere
karşı eğiterek engelleyebiliriz. Bunu devlet engel-
leyemez, bilişim sistemleri engelleyemez. Bunun
önüne ancak bilinç sahibi ebeveynler ve aile içi
eğitim ile geçebiliriz. Her tür ahlaki eğitim önce
aile içinde başlamalıdır.
Bu tür bağımlılıklarlamücadele noktasında el-
bette en etkili alanmedyadır. Medyanın bu ko-
nuda tutumu nasıl? Örneğin dizi ve sinemalar-
da alkolün gösterilmesi de internetten gelen
tehlikelerle eş değil midir?
Her türlü yerde özendirici reklamlar ile
karşılaşabilirler. Ama her şey aile ve çev-
reden başlıyor. Ben kendi çocuklarıma
bu eğitimi iyi verebileceğimi düşündü-
ğüm için reklamlardan ya da TV/sine-
ma eserlerindeki kullanımlardan ürkmü-
yorum. Ben çocuklarıma sigaranın, alko-
lün zararlı olduğunu doğru ve ikna edici
bir şekilde anlattığım sürece çocuklarım o
özendirici ve parlatıcı her tür medyayı gör-
düklerinde şeffaf bir şey izler gibi umursa-
madan geçeceklerdir. Asıl savaşmakta zorluk
çekeceğimiz çocuğumuzun yakın arkadaş çevresi.
Yani çocuklar arkadaş çevresinden çok çabuk etkilene-
biliyor…
Kesinlikle. Ben ilk sigaramı dershanede, teneffüste
sigara içen arkadaşlarımı görüp, merak ederek iç-
miştim. Hiç bir zaman başlamadım sigaraya. Ama
o gün neden içtiğimi de bilmem. Ailevi bir sev-
gi boşluğu içinde de değildim. Çocuklar gruptan
dışlanma, yalnız kalma endişeleriyle, sosyal kabul
ediliş uğruna arkadaş grubunun dinamiklerine
uyarak bağımlılık yapıcı maddelere bulaşabilirler.
Alkol de aynı. Reklamlar alkolü gençlerin ha-
yatlarının içine, onlar için en cazip diğer unsurla-
rın yanına ilave ederek su-
nuyorlar. Mutluluk, eğ-
lence ve cinsellikle al-
kol özdeşleştirili-
yor ve ayrılmaz
bir parça ola-
rak lanse edi-
liyor. İnsan-
ları birleştiri-
cilik atfedili-
yor. Kültürün
bir parçası ol-
duğu vurgu-
lanıyor. Ama
sigara konu-
sunda du-
1...,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39 41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,...66
Powered by FlippingBook