yaşam
Sokakta, toplu taşıma araçlarında, kafe ve
restoranlarda… Kısacası sosyal hayatın
her alanında akıllı telefonlarımızı elimizden
düşürmüyor; her fırsatta paylaşımda
bulunuyoruz. Peki sosyal medyayla sürekli
bağlantı halinde olmak, hatta kopamamak
psikolojimizi ve ilişkilerimizi nasıl etkiliyor?
Psikiyatri Uzmanı Dr. Burak Berber,
gerçeklik ve sanal dünya arasında sıkışıp
bocalarkenbizi biz yapan unsurlardan
uzaklaştığımızı vepsikolojik olarak erozyona
uğradığımızı söylüyor.
Sosyal medyayı gerçekten iletişim
kurmak, haberdar olmak için
mi kullanıyoruz, yoksa her
birimiz sosyal medyanın esirine
mi dönüşüyoruz? Eğer bir
esire dönüştüğümüzü dürüstçe
kendimize itiraf edebiliyor ve panik
duygusunu maksimum düzeyde
yaşıyorsak evet bu bir bağımlılıktır.
Facebook, twitter veya
instagram gibi sosyal buluşma
alanlarında yaşanılan
paylaşımlar yüz yüze
iletişimin önüne geçti. Size
göre bu durumun ilişkilere ve
psikolojimize olan etkisi nedir?
Aslına bakılırsa, kalabalık bir
mecranın giderek yalnızlaşan
bireyleri olarak yaptığımız şey
sanal bir gerçekliğe kapılmak
ve kurgusal sosyalliği gerçek
iletişime tercih etmek. Sanal
G
ünümüzde akıllı
telefonlar başta olmak
üzere sosyal medyayla
iletişime geçtiğimiz her türlü cihaz
vazgeçilmezimiz oldu. Öyle ki,
şarjımız bittiğinde veya elektrikler
kesildiğinde panik duygusu dahi
yaşayabiliyoruz. Bunun adına
bağımlılık diyebilir miyiz?
İnsan olmanın gereği olarak
konuşuyor, iletişim kuruyor
ve sosyalleşiyoruz. İçinde
bulunduğumuz modern çağda
ise sosyalleşmek için farklı
mecraları tercih ediyoruz. Burada
şu soruyu sormak gerekiyor:
“ ‘Ben’ duygusunun
kontrolüne giren birey
daha çok onaylanmak,
'beğeni' almak ve
alkışlanmak için
çabalıyor. Yani bir tür
bağımlılık belirtisi
gösteriyor. Bu bağımlılık
zamanla narsistlik
eğilimine kadar
ulaşabiliyor.”
Uz. Dr. Burak Berber
"SANAL KALABALIKLAR İÇİNDE
YALNIZLAŞAN BİREYLERE
DÖNÜŞÜYORUZ "
Belit ŞENOL
Yeşilay
48