Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  67 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 67 / 84 Next Page
Page Background

EKİM 2019 67

bir vakfım var. Gençler ne

kadar çok sanatla ilgilenirlerse

ülkeye ve de kendilerine yararlı

olacaklardır.

Maviyi ve kırmızıyı

resimlerinizde çok

kullanıyorsunuz. Bunu

nasıl yorumlamak gerekir.

Özgürlük, deniz, İstanbul’a

olan bir tutku mu?

Tıpkı söylediğiniz gibi hepsi

mavi ve kırmızının içinde

var. Bir de Türk sanatının

geleneğine baktığımız zaman

Uygur fresklerinde, Osmanlı

minyatürlerinde, Selçuk

resimlerinde ve çinilerinde

mavi ve kırmızının çok

kullanıldığını görmekteyiz,

demek ki mavi ve kırmızı

bu toplumun insanlarının

genlerine işlemiş.

Resimlerinizde İstanbul’u

çok görüyoruz. Doğrudan

bir görüntü dışında bir

siluet, bulanıklık var.

Değişen, yozlaşan mimarinin

etkisine mi dikkat çekmek

istiyorsunuz?

Bir takım eleştirel boyutta

düşünülebilir. Bilhassa ben

bazı resimlerimde yeni

kentleşmenin yükselen

binaların Süleymaniye,

Ayasofya, Sultanahmet gibi

değerli yapıların özelliklerinin

yok olmasına imkân

tanımıyorum. Benim amacım

esasında görüntüyü resmetmek

değil onun içindeki ritmi

yakalamak.

Kadıköy’ün hayatınızdaki yeri

ve önemini öğrenebilir miyiz?

Hayatımın son 55 yılı burada

geçti. Doğal olarak Kadıköy’le

kendimi özdeşleşmiş

hissediyorum. Kadıköy sadece

benim değil Türkiye’deki pek

çok sanatçının, tiyatrocunun

ressamın, yazarın,

edebiyatçının yaşadığı bir yer.

Neredeyse Türk sanatının %

70’inin yaşadığı sanat bölgesi.

“Türk resim sanatı çok

yetenekli sanatçılara

sahip. Bu belki bazı

genetik özelliklerden,

Anadolu’nun kültür

yapısından, kültürün

genlerle aktarılmasından

kaynaklanıyor olabilir.

Ama gerçekten hem

öğrenciliğim hem

akademideki hocalık

yıllarımda gözlemlediğim

kadarıyla Türkiye çok

yetenekli insanlar

yetiştiriyor. Ama

yetenekli olmak yetmiyor,

onu sürdürmek için

birtakım olanaklar ve

sanatçı olarak yaşama

ortamlarının hazır olması

gerekiyor.”

En sevdiğiniz renk?

Bir ressam için herhalde en zor soru ama mavi diyeceğim.

En sevdiğiniz yemek?

İnsan tok karınla buna pek cevap veremiyor ama barbunya pilaki

ve mücver diyebilirim.

En sevdiğiniz İstanbul semtleri?

Sultanahmet diyebiliriz çünkü orada üç tarihi dönemi yaşamak

mümkün. Mesela Ayasofya ortaçağı, Sultanahmet Osmanlı’yı, ileride

görünen Boğaz Köprüsü de Cumhuriyeti temsil etmekte. Ben böyle

ele alıyor ve üç açının bir yerde toplandığı Sultanahmet’i en sevdiğim

yer olarak tarif edebiliyorum.

En sevdiğiniz dünya ülkesi ve şehri?

Ülke değil ama kent olarak Paris diyebilirim.

En ilham aldığınız ögeler?

Doğa tutkusu, doğanın titreşimi ve devinimi benim vazgeçilmez

esin kaynaklarım. Sonra kentler, kültürel yapılar, en son sanatımda

kullandığım ikili bakış açıları, çok farklı yönlerden plan ile

görüntünün, mekân ile kütlenin bir resimde gösterilmesi gibi yeni

bakış açıları.

En son okuduğunuz kitap?

Devrim Erbil İle Seyrüsefer.