Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  36 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 36 / 84 Next Page
Page Background

dosya

yüzden izleyici tepkileri açısından da

oldukça heyecanlıyım.”

Öke’nin oynadığı hat hocası Eşref

Selimoğlu karakteri yeniliğe karşı

ve bir anlamda sanatına küsmüş

bir karakter. Öke hem karakterini

sorguluyor hem de eskiyi bugüne

taşımak için daha hoşgörülü

olmak gerektiğini savunuyor: “21.

yüzyılda geleneksel sanatlarımız,

kadim geleneğimiz, bilgeliğimiz

ve sanat kültüre bakışımızla ilgili

çok dövünenler var. Babaannemi

seviyordum ama yeniden

hortlatmam yani. Biraz da güne

söyletmek lazım… Sıkıntının

içinde yaşayan bir adam var, Eşref

Selimoğlu. Eskiden ne güzeldi,

altın günler vardı falan diyor. Öbür

taraftan da bir sokak ressamı geliyor

birbirleriyle buluşuyorlar. Aslında

bunun hattatlığı kadim geleneği

hat üzerinden evrensel bir tema

yaratmak. 21. yüzyılda yaşıyorsan

değerleri bugüne taşıyacaksın ama o

değerler aynen taşınmaz…Herkes

bir yaralı ceylandır, herkesin bir

derdi vardır. Birbirlerinin derdini

giderecek olanlar yine onlardır…

21. yüzyılda geleneksel sanatlarımız,

kadim geleneğimiz, bilgeliğimiz ve sanat

kültüre bakışımızla ilgili çok dövünenler

var. Babaannemi seviyordum ama yeniden

hortlatmam yani. Biraz da güne söyletmek lazım…

YönetmenMurat Pay:

“Hesabını verebileceğimizbir film”

Herşeyhatsanatıileilgilibelgeselfilmyapmaniyetiylebaşladı.

Kolay altından kalkabileceğimiz bir süreç gibi düşünmüştük.

Ne var ki, öyle olmadı. Bunun üzerine hem hat sanatına

bizzat nüfuz edebilmek hem de belgesel film düşüncesini

diri tutabilmek maksadıyla hat meşkine başladık. Kıymetli

hocamızHattat Cavide Pala’nındizinindibinde hat sanatının

deryasına dalmaya çabaladık. Öyle bir derya ki yüzyıllara

yayılannadidekültürünhikâyesigeliptek"nokta"nınnıniçinde

manakazanabiliyordu; bu "nokta" edebiyatı, şiiri,mimariyi ve

musikiyiiçindebarındırıyordu.Hayretduygumuzarttı.Hatile

ilgili ulaşabildiğimiz bütün kaynakları okumuş, alanın önde

gelen isimleriyle görüşmüştük. Nihayetinde çalışmalarımız

bizi belgeselden ziyade kurmaca bir anlatıya yönlendirdi.

Hat sanatının yüzyıllara yayılan birikimini referans alarak

günümüzde geçen bir hikâye üzerine odaklandık. Klasik

birikimi diri tutmaya çalışan usta ile hafızasında yolculuğa

çıkmak isteyen çırağın hikâyesi… Aşağı yukarı bir yıla

yayılan yazma sürecinde bir yandan meşk

sürecimizdeki tecrübelerimizi filme dâhil

ettikbir yandandahesabını verebileceğimiz

bir film yapma düşüncesini sürekli

zihnimizde tuttuk.

de çalıştık. Gerçek bir İstanbul

hanımefendisi... Biz mesela

Cavide Hanım’la hat meşki

yaparken derin tasavvuf

sohbetleri de yaptık. Buna

isterseniz tasavvuf deyin, ister

estetik deyin bu duygular filme

de yansıdı.”

Öke’ye göre insanın kendini

arama yolculuğu olan

tasavvufla bağlantısı olan

geleneksel sanatlarımız, kişiyi,

bağımlılıklardan da koruyor:

“Geleneksel sanatlarımız

kişiyi sigara, alkol gibi zararlı

maddelerden de korur. İnsan

kendine doğru yol almak istiyorsa,

ki geleneksel sanatlarımız aslında

bunu amaçlar, bağımlılıklar da

doğal olarak hayatlardan elenir…

Kişiyi yolundan, amacından

döndüren her tür bağımlılık

tasavvufa akraba olan geleneksel

sanatlarımızla hayatımızdan

çıkar…En azından çıkmasında

etkin rol oynar.”

Yaralı ceylanlar birbirinin yarasına

merhem olurlar. Çok farklı

yerlerden dört insan birbirinin

yarasına merhem oluyor bu

filmde. Enteresan bir kesişme.

İlginç olan senaryoda (o da

yönetmen ve senaristimizin

Murat Pay’ın başarısı), Eşref

Selimoğlu hattında efsane. Hattın

gerektirdiği tarzda küskün falan

ama hala zaafı var, nefsani tarafı

var. Böbürlenmesi, kibri var. Hala

adamın dönüşmesi gereken yerler

var. Hiç beklemediği bir anda

bir genç adam düzeltiyor onu.

Senaryonun en büyük başarısı

budur…Her şeyin yumuşacık

ve sahici olması senaryonun

güzelliği.”

Filmin hat danışmanı, hattat

Cavide Pala, ekibe yol gösteren

kişi olmuş: “Hat danışmanımız

ve hocamız Cavide Hanım'dan

sadece hat sanatına ilişkin

bilgileri değil, ondaki güzel

halleri izleyerek filmdeki hallere

Yeşilay

36

BIRAKABİLİRSİN! "O" GÜN "BU" GÜN