Eğlenmek masumdur alkol asla! - page 29

Bağımlı ebeveynlerin çocuklarında görülen
çocukluk çağı sorunlarının ana kaynağı aile içi
uyumsuzluktur.
Bağımlıların çocukları ve bağımlı olmayanların
çocukları karşılaştırıldığında, en sık görülen
fark bilişsel işlevlerinde olmaktadır. Bağımlıların
çocuklarında bilişim işlevleri daha düşük
düzeydedir.
grupları, bağımlılığın diğer aile bireyleri üzerindeki
etkilerini en aza indirme amacını taşımaktadır.
Eş-bağımlılık (Co addiction)
Eş bağımlılık son yıllarda oldukça popüler olmuş bir
kavramdır. Bağımlılar genellikle sorumluluklarını baş-
kalarına devretme eğilimindedirler. Eşler, anne-ba-
balar veya çocuklar daha “iyi” olsalardı uyuşturucu
madde kullanımının olmayacağı bağımlı tarafından
özellikle vurgulanır. Eş-bağımlı ise bağımlılık süreci-
nin doğasını yadsıma eğiliminde olduğu için, bağımlı
tarafından bildirilen bu mazeretleri kabul eder ve
akla uygun hale getirir (rasyonalize eder). Bağımlının
bu sorunu daha fazla çevreye yansıtması ile birlikte,
bağımlıya karşı kendilerini daha fazla sorumlu hisse-
derler ve bu suçluluk duygusu bağımlılık davranışının
sürmesine hizmet etmeye başlar. Böylece aile daha
fazla suçluluk duymaya başlar, bunun sonucunda
bağımlılık davranışı pekişir ve bir eş-bağımlılık sıklıkla
psikiyatrik sorunların gelişmesine neden olmaktadır.
Bağımlıların eşleri ve anne-babaları üzerinde yapılan
bir çalışmada hemen hepsinde uyum bozukluğu sap-
tanmıştır. Ayrıca distimik bozukluk ve genelleşmiş
anksiyete bozukluğu da görülmüştür. Distimik bo-
zukluğun eşlerde belirgin olarak daha yüksek ortaya
çıkışı ise dikkat çekicidir.
Eş-bağımlılık ile birlikte ailedeki dominantın eşe
devredilmesi ve yeni bir sistemin oluşması sonucun-
da tedaviye eşleri de katmak önemli hale gelmek-
tedir. Çünkü bağımlının tek başına tedavisi, sistemin
yürümesini sağlayan eşin yaşamında da bir değişiklik
oluşturacak ve eşin yeni duruma uyum sağlaması
güçleşecektir.
Çocuk ile ilişkiler
Anne ya da babanın alkol ve madde kullanımı ve
çocuklarında görülen sorunlu davranışlar arasın-
da nedensel bir ilişki bulunmaktadır. Bu sorunlu
davranışlar aile içi ilişkinin niteliği ve tarzına bağlı
olarak ortaya çıkmaktadır. Bağımlıların çocukların-
da görülen çocukluk çağı sorunlarının ana kaynağı
aile içi uyumsuzluktur. Bu çocuklar aynı zamanda
daha az bağlı ve stabil ilişki kurma biçimlerine, daha
olumsuz ve şiddetin yaşandığı aile ilişkilerine tanık
olurlar. Anne-babanın madde kullanıyor olması,
aynı zamanda çocuklarının da gelecekte benzer bir
sorun yaşamasına neden olabilmektedir. Madde
kullanımının yanı sıra genel olarak erişkin yaşam-
larında başka davranış bozuklukları da göstere-
bilmektedirler. Bağımlıların çocukları ve bağımlı
olmayanların çocukları karşılaştırıldığında, en sık
görülen fark bilişsel işlevlerinde olmaktadır. Bağım-
lıların çocuklarında bilişim işlevleri daha düşük dü-
zeyde saptanmaktadır. Bağımlıların okul çağındaki
çocuklarında ise okul başarısının düşük oluşu dikkat
çekicidir. Bu sınıfta kalma oranının yüksek oluşu ile
belirlenen bir durumdur. Bağımlıların çocuklarında
aynı zamanda bazı psikolojik sorunlar da görülmek-
tedir. Depresyon, anksiyete ve düşük özgüven sık
görülen durumlardır. Bu çocuklar da aynı zamanda
ciddi davranışsal sorunlar da görülebilmektedir.
Bunlar arasında yalan söyleme, hırsızlık yapma,
kavga etme, okuldan kaçma ve okulda görülen
davranış problemleri sayılabilir. Bu nedenle sıklıkla
davranım bozukluğu tanısı konmaktadır.
Görüldüğü gibi aile içinde bağımlı bir üyenin varlığı,
tüm aileyi derinden etkilemektedir. Buraya kadar
sayılan etkiler tek tek aile içinde farklı rollere sahip
kişilerin üzerinde yarattığı psikolojik ve sosyal
sonuçlardır. Ancak bağımlılığın genel olarak aile
işlevleri ve bütçesine olan etkileri de göz ardı
edilmemelidir. Ailede bağımlı bir üyenin varlığı,
ailede daha fazla para ve zaman harcanmasına
neden olmaktadır. Yani bağımlılığın aile üzerinde
olumsuz ekonomik sonuçlar doğurduğu bilinmek-
tedir. Ayrıca bağımlılığın sinsi süreci içinde, ailede
sessizliğin hâkim olduğu ciddi bir iletişimsizlik
yaşanmaktadır. Anne-baba, eş veya çocuklar ile
bağımlı arasında kaçınılmaz bir gerginliğe yol açar.
Aile içinde etkileşime dayalı bir ilişki yerine, hayatı
idame ettirecek rol dağılımlarının yaşandığı bir ilişki
geçmektedir. Bu da ailenin acı veren bağımlılık
gerçeğinden kaçınmasını ve bunun gizlenmesine
neden olmaktadır. Yani aile içinde bu konu konu-
şulmamakta ve bu sorun yadsınmaktadır.
yesilay.org.tr
27
YEŞiLAY
ARALIK 2014
1...,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28 30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,...88
Powered by FlippingBook