ve bu eşsiz bir mutluluktur.
Kızılaycılık onlara Kızılaycı
olmayanlardan farklı oldukları
duygusunu ve iyi insan oldukları
duygusunu yaşatır.
Toplumumuzda, alkol-
sigara ve uyuşturucu madde
gibi bağımlılıklarda akla
gelen ilk isim olan Yeşilay
kurumuyla ilgili görüş, öneri ve
tavsiyeleriniz var mı?
Bir dönem görev yaptığım
Yeşilay’ın benim gönlümde
apayrı bir yeri vardır. Yeşilay,
bugüne kadar toplumumuz
ve gençliğimizle buluşmayı
ve kucaklaşmayı, onları her
türlü zararlı alışkanlıktan ve
bağımlılıktan korumayı ve
kurtarmayı hedefleyen birçok
faaliyete imza attı. Bu yolda birçok
başarılar kazandı. Görevi ve
sorumluluğu her geçen gün artan
Yeşilay’ın değişen ve dönüşen
dünyada daha büyük başarılar
elde edeceğine inancım tamdır.
Son yıllarda Yeşilay’ın yaptığı
çalışmaları gerçekten büyük bir
hayranlıkla izliyorum. Özellikle
gençlerle ve çocuklarla kurduğu
bağlar, Kızılay olarak bize de
yol gösteriyor. “Vatandaş Tekel
Birası iç” reklamlarının olduğu
bir dönemde, elbette Yeşilay’ın
faaliyetleri çok önemsenmiyordu.
Yeşilay o dönemlerdeki
suskunluğunu bugün çok çok
geride bırakmış ve milletimize
doğru mesajları taşıyan bir
konuma gelmiş durumda. Ben
Yeşilay konusu her açıldığında “O
hilal de bizim” derim. Ve bunu
gerçekten inanarak söylerim.
İmzaladığımız "Dünyamız İnsan"
işbirliği protokolümüz ile her
Kızılaycı inşallah aynı zamanda bir
Yeşilaycı olacak, her Yeşilaycı da
Kızılaycı.
Yeşilay dergimizin 1000.
sayısıyla ilgili neler söylemek
istersiniz?
Dergiler kurumların kimliğidir.
1000. sayıya ulaşmak büyük ve
istikrarlı başarının göstergesidir.
1925 yılından bu yana Yeşilay’ın
ilke ve hedefleri doğrultusunda
önemli konuları gündeme taşıyan
Yeşilay Dergisi çalışanlarını
kutluyorum. Başarılarının
devamını diliyorum.
zenginliklerinin ve nesil kaygısının
en önemli göstergelerindendir.
Bu nedenle gençlerin sivil
toplum kuruluşlarında aktif rol
almasına büyük önem veriyorum.
Toplumsal amaçlarının ve
gönüllü aktivitelerinin olmasını
gönülden arzu ediyorum. Bu
nedenle gençlere bir sivil toplum
kuruluşuna üye olmalarını
öneriyorum. Çünkü genç
sivil toplum aktivistlerine çok
ihtiyacımız var. Gençlerin
enerjisinden yararlanmak
istiyoruz. O nedenle ben kendi
çocuklarım da dahil tüm genç
arkadaşlara bu tür faaliyetlere
katılmalarını öğütlüyorum.
Özellikle gençlerin Kızılay’a
ilgisinden de mutluluk
duyuyorum. Gönüllü gençlerimiz
özellikle üniversitelerde Kızılay
adına etkinlikler düzenleyip bize
büyük katkı sunuyorlar. Çok
klasik bir sözdür ama yinelemekte
fayda var; gençler gerçekten
hem ülkenin hem kurumların
geleceği. Kızılay yaklaşık 150
yıl önce bir grup genç hekim
tarafından kurulmuş bir kurum.
Gençler Kızılay’ın hayatında hep
olmuş. Kızılay gençlik kampları
bir dönemin efsane kampları
halindeydi, şimdilerde yenilenen
yüzüyle tekrar gençlerle buluşuyor.
Bugün gençlere her zamankinden
daha fazla ihtiyacımız var. Değişen
ve gelişen dünyayı onlar biliyor,
o dünyanın imkanlarını bize
onlar getirebilir. Bizim klasik
yöntemlerle çözmeye çalıştığımız
bir sorunu gençler sadece sanal
dünyada bir araya gelerek kısa
bir zaman içinde çözebiliyor.
Bizim bir konuda oluşturmaya
çalıştığımız bir duyarlılık,
onlar için çok kısa zamanda
çözülecek bir iş olabiliyor. Bizim
gençlerin hem enerjisine hem
yenilikçiliğine ihtiyacımız var.
Kızılay’da olmak onların hayatına
ne katar? En başta iç huzur katar,
insan olmanın erdemini yeniden
hissetmelerini sağlar. Verdikleri
ya da verdirdikleri bir ünite kanla
3 kişiye can olduklarını görürler
“Biz Kızılay’ı, önünden
bakıldığında arkası
görülebilen bir kurum
haline getirmeye
çalışıyoruz. Kırmızı
hilalimizin üzerinde
bulunduğu beyaz bayrak,
küçücük bir lekeyi bile
anında gösteren bir
saflıkta ve temizliktedir.
Onu öyle koruyacağız ve
milletimizin gözbebeği
olarak yaşatacağız”
İmzaladığımız
‘Dünyamız
İnsan’ işbirliği
protokolümüz
ile her Kızılaycı
inşallah aynı
zamanda bir
Yeşilaycı olacak,
her Yeşilaycı da
Kızılaycı
özel röportaj
Yeşilay
136