Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  15 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 15 / 84 Next Page
Page Background

Ancak temmuz, ağustos, eylül

aylarında bu oran yüzde 2.9’a

düşüyor. Yani yazın madde

bağımlılığı konusundan pek söz

edilmiyor. Madde bağımlılığının

sürmanşet olma oranı yüzde

4.5. Başka deyişle; bu konu

medya içeriklerinde sık ve

geniş şekilde yer almasa da çok

daha fazla oranda sürmanşet

haber olarak işleniyor. Yani bir

olay olduğunda bu; en önemli

olay olarak gazetelerde belki

de abartılı şekilde yer alıyor.

Dergi kapaklarında madde

bağımlılığı konusu yüzde 3.7

oranında işlenmiş durumda.

Ancak derginin iç sayfalarında

madde bağımlılığına yer

verilme oranı yüzde 1.6. Bu

da gazetelerde olduğu gibi;

madde bağımlılığının kapak

yapılmaya değer bulunduğunu,

insanların ilgi ve dikkatini

çekmeye yönelik önemli bir

konu olarak görüldüğünü

ancak detaylı ve sürekli şekilde

ele alınacak bir konu olarak

değerlendirilmediğini ortaya

koyuyor.”

MADDE BAĞIMLILIĞI

14. SIRADA

Erkan Yüksel, madde bağımlılığı

ile ilgili gazete ve dergilerdeki

haberlerin içeriklerinin yüzde

60’ının bilgilendirici, yüzde

17’sinin tavsiye, öğüt verici,

yüzde 14’ünün uyarıcı ve

yüzde 4’ünün ise eleştirel

olduğunu belirtiyor. 2010’daki

araştırmada televizyonlardaki

10 bin 408 yayının içeriğinde

beslenme konusu ilk sırada iken

madde bağımlılığının 14’üncü

sırada geldiğine vurgu yapan

Yüksel, “Sağlık konulu tüm

televizyon içerikleri arasında bir

karşılaştırma yapılırsa madde

bağımlılığına yer verilme oranı

yüzde 3.9. Bu içeriklerin yüzde

42’si haber bültenlerinde, yüzde

24’ü ana haber bültenlerinde

ve diğerleri de çeşitli sağlık

programlarında tespit edilmiş.

İnternette ise incelenen 9004

içerik arasında madde bağımlılığı

konusu yüzde 3.4 oranıyla 12’nci

sırada” diyor.

HABERLERİN YÜZDE 53’Ü

PANİK UYANDIRICI

Erkan Yüksel, bir tez öğrencisinin

yüksek lisans çalışmasında

basında uyuşturucu haberlerinin

sunumunu araştırdığını

ve ilginç verilere ulaştığını

söylüyor. Yüksel şöyle devam

ediyor: “1 Ocak 2013-31 Aralık

2015 arasında en çok satan

beş gazetede 357 yazı analiz

edilmiş. İncelenen haberlerin

yüzde 53’ü panik uyandırıcı

ve sansasyonel bulunurken,

yüzde 29’u ‘özendirici’ olarak

kodlanmış. Yüzde 15’i de ‘umut

verici’ bulunmuş. Bu noktada,

medyanın yaklaşımı daha akılcı,

tutarlı, samimi, bilgilendirici,

uyarıcı ve özendirmeyen bir

yapıda olabilir. Herkes adına

yapılabilecek daha çok şey var.

Yıllar öncesiyle kıyasladığımızda

geldiğimiz noktada olumlu

gelişmeler olsa da bu, yeterli

değil. Daha yapılabilecek çok

şey var.”

NİTELİKLİ HABERCİLİK

YAPAN KAZANIR

Türkiye’de çoğunluk tarafından

trajik bulunan bir takım olaylar

“Genel olarak medyanın

uyuşturucu bağımlılığı

konusunda açık bir tavrı

yok. Yani bilinçli bir

yaklaşım söz konusu

değil. Medyanın yaklaşımı

daha akılcı, tutarlı,

samimi, bilgilendirici,

uyarıcı ve özendirmeyen

bir yapıda olabilir.”

Prof. Dr. Erkan Yüksel, 1972’de Samsun Terme’de

doğdu. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri

Fakültesi Basım ve Yayımcılık Bölümü mezunu

olan Yüksel, 1995’te Selçuk Üniversitesi’ne

araştırma görevlisi olarak atanmış, 1998’de Anadolu

Üniversitesi’ne geçmiş, 2000’de yardımcı doçent,

2004’de doçent ve 2010’da profesör unvanlarını

almıştır. 2002 yılındaAustinTeksasÜniversitesi'nde

misafir öğretimüyesi olarak bulunanYüksel, 2003-2004 öğretimyılında

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Gazetecilik Bölüm Başkanlığı

görevini yürütmüştür. 2012 yılındanbu yanaAnadoluÜniversitesi Basın

ve Yayın Bölümü Başkanı olarak görev yapmaktadır.

PROF. DR. ERKANYÜKSELKİMDİR?

Uyuşturucuyla mücadele tütünle mücadeleden

farklıdır. Hazırlanacak mesajın niteliği kişiden

kişiye değişir ve siz doğru kişiye doğru mesajı

verdiğinizi düşünürken o mesajı alan başka birinde

hiç tahmin etmediğiniz bir etki yaratabilir.

HAZİRAN 2019 15