E-sigara, sigarayı
bırakmada işe
yaramadığı gibi ikili
kullanıma yol açarak
kalp krizi riskini
artırıyor.
dosya
ETKENMADDE EVİTAMİNİ
ASETATOLABİLİR
Sezer, Wisconsin ve Illinois
eyaletlerinde görülen vakalar
üzerinden yapılan incelemelerde,
ilk vakanın belirtilerinin başlangıç
tarihinin 21 Nisan 2019 olarak
saptandığını, tüm olguların son
90 gün içinde e-sigara kullanmış
kişilerde görüldüğünü, 41 hasta
ile yapılan görüşmede, hastaların
yüzde 37’sinin e-sigara cihazı
ile sadece esrarın etkili maddesi
THC’yi, yüzde 17’sinin sadece
nikotin içeren ürünleri, kalanlarının
da hemTHC hemnikotin içeren
ürünleri kullandığını ifade
ettiğini söylüyor. Sezer, kullanılan
e-sigara cihazlarının ve ürün
markalarının çeşitlilik gösterdiğine
ve hastaların yaş ortalamasının 19
olduğuna vurgu yapıyor. Prof. Dr.
Sezer, e-sigara bağlantılı akciğer
hastalığına yakalanmış beş kişinin
de North Carolina eyaletinde
incelendiğini, bu incelemede
hastalığın yağlı pnomoni (zatürre)
özelliğinde olduğunun bildirildiğini,
18-35 yaşları arasındaki beş
hastanın tamamının e-sigara
cihazı aracılığıyla konsantre THC
içeren kenevir (kannabis) yağı
kullandıklarını, bu hastaların
üçünün aynı zamanda nikotinli
e-sigara ürünleri, ikisinin de aynı
zamanda sigara kullandıklarını
söylüyor. Sezer, New York Eyaleti
sağlık yetkililerinin, tüm olgularda
ortak madde olarak E vitamini
asetat bulduklarını ve etken olarak
buna odaklandıklarını ekliyor.
CİDDİ BİRHALK SAĞLIĞI
SORUNU
Prof. Dr. Recep Erol Sezer,
elektronik sigaranın daha az zararlı
olduğu iddiasının, içerdiği zararlı
maddelerin sayı ve miktarının
sigaraya ve nargileye göre daha
az olmasıyla ilgili olabileceğini
söylüyor. Sezer’e göre bu görüş,
çocukların ve gençlerin sigaradan
uzak durmaya çalışırken e-sigarayı
denemelerine, aynı şekilde sigara
içenlerin bırakma amacı olsun
olmasın e-sigaraya yönelmesine yol
özellikleriyle kullanıcılara zarar
verme potansiyelinin yüksek
olduğunu belirten Sezer, pil
patlamalarının, nikotin sıvısının
kaza eseri içilmesinin veya e-sigara
nikotin dozunun yükselmesi
sonucu ölümle sonlanabilecek
nikotin zehirlenmelerinin, bu
ürünle ilgili diğer tehlikeler
olduğunu söylüyor. Sezer’in
verdiği bilgiye göre, e-sigara
sıvısında tat ve koku verici ve
pekiştirici etkiyi güçlendirici
maddeler yaygın bir biçimde
kullanılıyor. En sık kullanılan
maddeler arasında Diasetil
(DA) ve asetilpropionil (AP)
var. Ürünlerinin bu kimyasalları
içermediğini beyan eden
üreticilerin ürünlerinde de bu
maddelerin bulunmakta oldukları
bildiriliyor. Sezer şöyle devam
ediyor: “Diasetil (DA), kakao,
kahve, karamel, tereyağı, alkollü
içecekler gibi gıda ürünlerinde de
bulunan dikarboniller grubundan
bir maddedir. Sindirim sistemi
yoluyla alındığında zararsız kabul
edilmesine karşın, solunarak
akciğerlerden alındığında
solunum fonksiyonlarını
bozucu etkiye sahiptir. Bu
maddenin, solunabilen toz
ve parçacıklarını üretim
aşamasında soluma durumunda
açıyor. Sezer, sigaraya başlamamış
fakat e- sigara kullanmakta olan
çocukların, e-sigara içmeyen
çocuklara göre daha yüksek
oranda sigaraya başladıklarına
dikkat çekiyor. Prof. Dr. Sezer,
“Elektronik sigaranın serbestçe
pazarlandığı ülkelerde, çocukların
e-sigara yoluyla nikotin bağımlılığı
geliştirmesi endişe verici bir halk
sağlığı sorunu boyutuna ulaşmış
durumdadır. Gençlerin başlıca
e-sigara kullanma nedenleri
merak, tadı, kokusu ve diğer
tütün ürünlerine göre zararının
az olacağını düşünmeleri şeklinde
ifade ediliyorken, bunların
arasında sigarayı bırakmaya
yardımcı olması gerekçesi yer
almamaktadır.” diyor.
BUHARI HÜCRELERE ZARAR
VERİYOR
E-sigara buharının çok küçük hatta
mikrondan düşük parçacıklar
ve hücrelere zarar verici
serbest radikaller içerdiğini, bu
ABD’ deki salgın
hastalığın, e-sigara
buharındaki kimyasal
maddelerin etkisiyle
oluştuğu düşünülüyor.
Yeşilay
28
BIRAKABİLİRSİN! "O" GÜN "BU" GÜN