Background Image
Previous Page  69 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 69 / 84 Next Page
Page Background

ARALIK 2019 69

dilleri üzerinden değil, insan olma

paydasında seven Mevlana’nın her

dizesi bugünün dünyasında sanki

daha bir kıymetli.

Mevlana Müzesi, Türkiye inanç

turizminin en önemli kalelerinden

biri. Müzede, derviş sandukalarının

yanı sıra Mevlevi hattatların yazdığı

levhalar ile Mesnevi’nin elyazması

nüshaları, Divan-ı Kebir ve Sultan

Veled Divanı, Mevlana ile oğlu

Sultan Veled’in gök mermerden

yapılmış gömütleri bulunuyor.

Müzede görülebilecek diğer

eserler arasında Mevlana’ya ait

kişisel eşyalar, derviş hücreleri,

dervişlerin kullandığı objeler,

Mevlevi çalgıları, Selçuklu halıları,

el yazması Kuran ve Mesneviler yer

alıyor. Söz Mevlana’ya gelmişken

Şeb-i Arûs’u anlatmadan geçmek

olmaz. Yaşamını, “Hamdım, piştim,

yandım.” sözleriyle özetleyen

Mevlana için ölüm bir son

değildi; canın cananına kavuşması

anlamına geliyordu. Onun ölümü

yeniden doğuşuydu, sevdiğine yani

Allah’ına kavuşacaktı. Onun için

Mevlâna ölüm gününe düğün günü

ölümüne kadar her aşamasının

yaşandığı üretim alanı, kapalı uçuş

alanı, açık uçuş alanı ve kelebek

müzesi olmak üzere 4 ana unsurdan

oluşuyor.

Şehrin özellikle öğrenciler ve

üniversite gençliği tarafından sıkça

ziyaret edilen yerlerinden biri de

TÜBİTAK tarafından kurulan

Konya BilimMerkezi. TÜBİTAK’ın

çocukları ve gençleri bilimin sıcak

yüzüyle tanıştıracak bilimmerkezi

projelerinden biri olan Konya

BilimMerkezi TÜBİTAK destekli

kurulan Türkiye’deki ilk bilim

merkezi olma özelliği taşıyor. Sahip

olduğu yüzlerce sergi ünitesinde

kalp atım ritmini dinlemek, 9

şiddetindeki bir depremi tecrübe

etmek, rüzgârdan enerji elde

etmek, tıpkı bir bilim insanı gibi

laboratuvarda deney yapmak, dijital

periyodik tablo yardımıyla bileşikler

oluşturmak, elektrik devresi kurmak,

planetaryumda bilimsel gösterilere

katılmak ve gözlem kulesinden

gökyüzüne bakmak gibi pek çok

farklı bilimsel deneyimi yaşatan

merkez her daim kalabalık ve

hareketli.

MEVLANA’NIN ŞEHRİ

Elbette ve her şeyden önce

Mevlana’nın şehri Konya. İnsanı,

din ve ırk kavramlarından arınmış

olarak kucaklayan büyük düşünür

Mevlana bugün hemKonya hem

Türkiye açısından çok önemli bir

simge. Düşünceleri yüzlerce yıldır

izlenen, verdiği mesajlar Konya’dan

taşıp tüm dünyaya yayılan Mevlana

Celâleddin-i Rumi binlerce

insanı Konya’ya çekiyor.

Konya’ya, Doğu’nun önemli kültür

merkezi Horasan’ın Belh şehrinden

Selçuklu hükümdarı Alaaddin

Keykubad’ın davetlisi olarak

gelir. Konya o dönemAnadolu

Selçuklu Devleti’nin en önemli

kültür merkezlerinden biridir.

Mevlana da yıllar içinde öğretisi

ve yaşam biçimiyle Konya’yı ve

sonrasında tüm dünyayı derinden

etkilemiştir. Yeryüzündeki savaşların

anlamsızlığını bundan 800 yıl önce

keşfeden, insanları dinleri, ırkları,

veya gelin gecesi manasına gelen

Şeb-i Arûs diyordu. Düşünürün bu

sözlerinden yola çıkan Mevleviler

17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk’ın

rahmetine kavuştuğu güne “Şeb-i

Arûs” yani düğün gecesi dediler.

Bundan dolayıdır ki, her yıl

Aralık ayında Mevlana Vuslat

Yıldönümleri çerçevesinde yapılan

törenler bir yas merasiminden çok

bir düğün havasında geçiyor.

ŞEB-İ ARÛS 2019 PROGRAMI

Doğu’nun en büyük sufi

düşünürlerinden Mevlana, her

yıl “Şeb-i Arûs” törenleriyle

Konya’da anılıyor. Mevlana’nın 746.

Vuslat Yıldönümü Uluslararası

Anma Törenleri kapsamında

bu yıl 7-17 Aralık tarihleri

arasında gerçekleştirilecek

anma etkinliklerinin en önemli

kısmı sema programı. 10 gün

boyunca her akşam 20.00’de

gerçekleştirilecek sema törenleri

için önceden bilet almakta fayda

var. UNESCO İnsanlığın Somut

Olmayan Kültürel Mirasının

Korunması Temsili Listesi’ne

alınan Sema Törenleri özellikle yurt

dışından gelenler tarafından büyük

ilgi görüyor. Şeb-i Arûs Törenleri

kapsamında gerçekleştirilecek

uluslararası sempozyum, konferans,

panel, sergi, dinleti ve mesnevi

derslerinden oluşan program ise

ücretsiz. Eğer Aralık ayı için bir

seyahat planınız varsa, bu özel

dönemde Mevlana’nın öğretileri

rehberliğinde Konya’yı ziyaret

edebilir ve “Ne olursan ol yine gel”

diyen düşünürün çağrısına kulak

verebilirsiniz.

&MCFUUF WF IFS ĆFZEFO

ÚODF .FWMBOB O‘O ĆFISJ

,POZB ĉOTBO‘ EJO WF ‘SL

LBWSBNMBS‘OEBO BS‘ON‘Ć

PMBSBL LVDBLMBZBO CàZàL

EàĆàOàS .FWMBOB CVHàO

IFN ,POZB IFN 5àSLJZF

BΑT‘OEBO ÎPL ÚOFNMJ CJS

TJNHF

Yaşamını, “Hamdım, piştim, yandım.” sözleriyleözetleyenMevlana için

ölüm bir son değildi; canın cananına kavuşması anlamına geliyordu.

Onunölümüyenidendoğuşuydu, sevdiğine yaniAllah’ına kavuşacaktı.

Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi

manasına gelen Şeb-i Arûs diyordu. Düşünürün bu sözlerinden yola

çıkan Mevleviler 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk’ın

rahmetine kavuştuğu güne “Şeb-i Arûs” yani düğün

gecesi dediler. Bundan dolayıdır ki her yıl Aralık

ayında Mevlana Vuslat Yıldönümleri çerçevesinde

yapılan törenler bir yasmerasimindençokbir düğün

havasında geçiyor.