Yeşilay Dergisi-Aralık-947.Sayı-Yıkıcı Bir Afet:Alkolizm - page 16

nalar bir sessizliğe gömdü onu, ya da sizin gibi ba-
ğırıp çağırdı, kapıyı çarptı, belki daha çok kötüsü-
nü yaptı evi terk edeceğini, sizden bıktığını söyledi
tehdit üstüne tehdit… Peki, kim kazanacak bu sava-
şı? Üzülerek söylüyorum ama bu savaş artık hemen
hemen her evde oluyor. Ya bu savaş olmasın diye
hep alttan alıyoruz kızımızı, oğlumuzu ya da su-
sup içimize atıyoruz sonra birden patlıyoruz. Eski-
den annelerimiz bize küçük cezalar vermek yerine,
tehdit emek yerine hemen oracıkta bir çimcik atar
ya da elimize vurup bir daha yapma derlerdi. Hatta
çoğu zaman terlik bile fırlatırlardı, yere çöküp ter-
liğin geçmesini beklerdik isabet edip canımızı yak-
madıysa eğer. Ve o günden sonra o hataları, yara-
mazlıkları annemiz istemediği için yapmazdık. Ne
annemize bu durumdan dolayı nefret duyardık, ne
de kızıp bağırıp karşı gelirdik. Karşılıklı anlaşırdık.
Evlerde bir sevinç, huzur, neşe vardı paylaşım-
lar çoktu. Çizgi film saatleri belliydi, diziler o kadar
izlenmezdi; yoktu ki o kadar dizi izlensin Türk sine-
ması vardı her zaman aynı filmler… Bazen günümüz
çocukları ne kadar şanssız diye düşünüyorum. Biz
oyun oynarken hiç doymazdık. Tüm sokaklar bizim-
di. Ne daralmış sokaklar vardı ne de sokakta tehlike
korkusu. Yalnız değildik, çok kalabalıktık. İçimizde
ne benlik ne de bencillik vardı. Aramızda kimse dış-
lanmazdı. Ne yemek ne uyku bizi oyun gibi beslerdi.
Bazen yedi kule, bazen saklambaç en çok da uçurt-
mayı gökyüzüne salmayı severdik. Koşardık son sü-
ratle, çimenlere uzanırdık, çeşmelerden su içerdik
doyasıya. Ne soğuk yıldırırdı ne yağmur. Kar bizim
eğlencemizdi. Ne anneler korkardı ne biz. Sokaklar
bizim içindi. Gökkuşağını izlerdik, güneşin batışı-
nı… Ve mahalleli olmak vardı bizim çocukluğumuz-
da. Kavga da, paylaşmak da ortaktı. Ve oyun oyna-
manın başka bir tadı vardı bizim çocukluğumuzda.
Oyun çocuğun dünyasıdır
Bugün bilgisayar tuşlarına dokunarak oynanan sanal
oyunlar çocukları şiddete, yalnızlığa, bencilliğe alış-
tırıyor. Oysa oyun, çocuğun dünyasıdır. Bu dünya-
nın içinde çocuk mutlu olmayı öğrenir. Çizgi filmler
eğlence aracı olmak yerine çocuğun hayal dünyasını
alt üst ediyor. Anneler çocuğunu kapının önüne yal-
nız bırakamıyor. Evde bile diğer odada hangi tehlikeli
işi yapıyor endişesiyle kıvranıyor. Çocuklar daralıyor,
engelleniyor, yalnızlaşıyor. Bu çocukların ne günahı
var? Bu haksızlıkları niçin yaptık çocuklarımıza?
Çocuk bu koşacak, yeri gelince düşecek, bir
yeri acıyacak, kirletecek, ne kadar istemesek de
Kapak
1...,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15 17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,...84
Powered by FlippingBook