Küçümsenen Büyük Tehlike: Kumar ve Şans Oyunları - page 74

KÜLTÜR
RÖPORTAJ
önemli. Örneğin Ümit Aktan nükteli bir anlatımla üç
yüz kelimeyle değil de beş yüz kelimeyle maçı anlatan
bir adam. İlker Yasin’in de akıcı bir anlatımı var. Bu iki
ismin tekniğini sentezleyip içine de samimiyeti katıp
bir kendime özel bir üslupla ilerlemeye çalıştık. Bunu
da başardığıma inanıyorum. Halkı kucaklamazsanız
halk üzerinde de etkiniz ve kabulünüz olmaz.
Bugüne kadar yüzlerce maç sundunuz. Bunlar arasın-
da yabancı maçlar da var. Zorlandığınız, hata yaptığı-
nız oldu mu?
Yanlış hatırlamıyorsam 2000’li yıllardı. İzmir’de
Denizlispor-Göztepe maçını anlatıyordum. O zaman
iki takım da Süper Lig’deydi. İzmir Atatürk Stadı’n-
daydık. Maçı anlattığımız yer maçın oynandığı yere
çok uzaktı. Zaten gözler de bozuk. Üstüne iki takımın
formasında arkada yazılan isimler forma rengine
yakın bir renkti ve yazı okunmuyordu. Örneğin; Göz-
tepeli oyuncular sarı-kırmızı formanın üstüne turun-
cu renk isim yazılı bir forma giymişlerdi. Numara ve
isimler okunamıyordu. Maç 4-3 bitmişti. Ama ben o
7 golün hepsini de yanlış isimlere attırdım (gülüyor).
Hepsini yanlış söyledim. Yahu insan yedisini de yanlış
söyler mi? Bu benimmesleki hayatımda en tatlı kara
lekelerden birisi oldu. Aklıma geldikçe de gülerim.
Futbola adeta bağımlı bir ülkeyiz. Bir uzman olarak
sormak isterim; futbola spor olarak mı bakıyoruz,
yoksa kazanç kapısı olarak mı?
Kazanç kapısı olarak maalesef. Spor olarak bakmıyo-
ruz. Burada kaybediyoruz işte.
Çocuklarımızı da o yönde yetiştiriyoruz sanırım…
Biz spor yapsın diye çocuğu futbol öğretmiyoruz.
Ben dahi bu yönde yetiştiremiyorum. Mesela oğlum
futbolcu olursa acaba ileride hayat şartları nasıl olur
diye düşünüyorum. Adam yetiştirmekten çok para
yetiştirmeye çalıştık biz. Futbol bir endüstri, evet
ona da hak veriyorum. Şampiyonlar Ligi’ne, UEFA’ya,
Dünya Kupasına bakın. Reklam payları, yayın gelirleri,
özel anlaşmalar, büyük sponsorlar, sporun en iyi
giyimmarkaları dünyanın en önemli sporcularına
ve maçlara sponsor oluyor. Bu yönüyle çok önemli.
Bir ülkenin futbol endüstrisindeki gelişim payı çok
büyüyor, eğer endüstri olarak bakarsanız. Ve bu en-
düstriye iyi bir şekilde adam yetiştirilmeye çalışılıyor.
Ülke olarak futbol anlayışımız nasıl?
Bizde 12 yıldır nasıl bir şeyler toparlanmaya çalışılıyorsa
spora da sıra gelecek diye düşünüyorum. Şu an kötü-
yüz. Bu sadece Fatih Terim’le olacak bir iş değil. Herke-
sin Fatih Terimgibi olması, Fatih Terimgibi düşünmesi
lazım. Fatih hoca sadece elini değil gövdesini taşın altına
koymuş, bu işe gönül vermiş bir futbol sevdalısı.
“Öğretmenlerimiz topumuzu patlatıyordu”
Biz okula gittiğimiz zaman okul çantamızın içine
lastik bir top koyuyorduk. Kapıda nöbetçi öğretmen
topumuzu gördüğü zaman ya topumuzu alırdı ya da
patlatırdı. Ya da bizi disipline gönderirdi. Beden eğitimi
dersinde de top oynardık, hepimiz disipline giderdik.
Bu kafanın devam ettiği okullar halen mevcut.
Başbakanımızın talimatıyla da Gençlik ve Spor Bakan-
lığımız canla başla çalışıyor, spor tesis sayılarını art-
tırmaya çalışıyor. Ama bunun arkasında düşünülmesi
gereken şey şu; ya o statlar dolmazsa?! Dolması için
de o topların okulda serbest olması lazım. Okullarda
beden eğitimi dersinin boş geçmemesi lazım. Ve spo-
ru hükümetin ve medyanın her daim desteklemesi,
teşvik etmesi lazım. Geçen ay, benim de maç spiker-
liğini yaptığımBaşakşehir Fatih Terim Stadı açılışında
siyaset adamı, sporcu, sanatçı, gazeteci herkes bir
araya gelmiş maç yapmıştı. Bakın bu sporun birleştirici
ve kucaklayıcı olmasına bir örnek. Tabi bu durumu
algılayamayanlar tarafından bu maça karşı çokça kötü
sözler sarf edildi. Ama hangi ülkenin 60 yaşındaki
Başbakanı (Cumhurbaşkanı adayı) forma giyip sahaya
inip maç anlatıyor? Oğlum bile “baba başbakan top
oynayabiliyormuş” dedi bana! Bütünleştirme olacak;
spor da, sanat da, siyaset de bir arada olacak. Bakın
Almanya Başbakanı Angela Merkel’e; neredeyse
sahaya inip kadroyu o yazacak. Değişimi ve ilerlemeyi
görmek lazım; eleştirmeden önce incelemek lazım.
Yoksa bu zihniyetle ilerleme zorlaşacak ama olacak.
Üç çocuk sahibisiniz, Allah bağışlasın. Çocuklarınızla
aranız nasıl? Bu kadar yoğunluğun arasında onlarla
zaman geçirebiliyor musunuz?
Çocuklarımla tam olarak iletişim kuramamamın ıstı-
rabı içindeyim. Çünkü çok çalışıyorum. Her anlamda
Spor tesisler gün geçtikçe artıyor. Ama düşünülmesi
gereken şu; ya o statlar dolmazsa?! Dolması
için de topların okulda serbest olması lazım.
Halkı kucaklamazsanız halk üzerinde de etkiniz ve
kabulünüz olmaz.
yesilay.org.tr
72
YEŞiLAY
AĞUSTOS 2014
1...,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73 75,76,77,78,79,80,81,82,83,84,...100
Powered by FlippingBook