Background Image
Previous Page  14 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14 / 52 Next Page
Page Background

Can ve ailesi, Gül Nine ile birlikte arabayla

hafta sonu gezmeye çıkmışlardı. Uzun çam

ağaçlarının arasında, küçük bir dükkanın

önünde durdular. Dükkanın sahibi arka

bahçeye bakan pencerenin önünde bir

masa işaret etti.

“Siparişleriniz hazır olana kadar bahçemizi

gezmek ister misiniz?” dedi.

Kim bu teklifi geri çevirebilirdi ki? Can ve

Ayşe yarış halinde koşarak çıktılar. Gül Nine

de arkalarından... Can ve Ayşe’ye bitkilerle,

ağaçlarla ilgili bilgi vermeye başladı. Ancak

yolda gelirkenki neşeli halinin yerini hüzün

almış gibiydi. Düşünceli görünüyordu.

“Nineciğim, yoruldun mu yoksa?” diye sordu

Can.

“Yok Can’ım yorgun değilim. Azıcık eski

günlere gittim de...” diye cevapladı Gül Nine.

Can, “Eski günlere mi?” diye merakla sordu.

Gül Nine, “Evet, dedem ve ninemle

geçirdiğim çocukluğumu hatırlattı bana bu

bahçe.”

“Benim ninemin de ninesi vardı

demek?” dedi Can gülerek ve ninesini

neşelendirmeye çalışarak… “Çok mu

severdin onları?”

“Hem de çok… Öyle çok severlerdi ki beni.

Tıpkı bahçedeki çiçeklerine baktıkları gibi

özenle bakarlardı bana.” dedi Gül Nine.

Can, “Merak ettim doğrusu, tanımak

isterdim onları.”

Gül Nine, “Ninem azıcık kaşları çatık

bir hanımdı. Dıştan sert görünse de

yumuşacık bir kalbi vardı. Çok severdi

manileri, türküleri... Dedem pamuk gibi

adamdı; gayretli, bilgili biriydi. Okumayı

çok severdi. Her gece yatmadan evvel bir

hikaye anlatırdı ağabeyimle bana.”

“Şimdi anlıyorum.” dedi Can. “Demek ki sen,

onlar sayesinde bu kadar iyi bir ninesin.”

“İlahi Can, ne yaptın ettin, yine beni

gülümsettin.” dedi Gül Nine. Gözleri dalarak

devam etti:

Gönül

Bahçesi

12

Mavi Kırlangıç - Ocak