da düşük dopamin düzeyleri kişileri aynı hazzı alabilmek için
daha fazla yemeye yöneltiyor. Bu yüzden alkol, madde ba-
ğımlılığı ve diğer dürtüsel davranışların obezite cerrahisine
hasta seçiminde değerlendirilmesi gerekiyor.
Yemebağımlılığı nedir?
Doç. Dr. Halil Coşkun ve Yrd. Doç.Dr.
Güzin M. Sevinçer’in verdiği bilgiye
göre yapılan araştırmalarda yağ ve
şekerden zengin gıdayla beslenmeye
maruz bırakılan hayvanların davra-
nışlarında bazı değişimler gözlenmiş.
Örneğin, sıçanlara aralıklı olarak yük-
sek şeker ihtiva eden gıdalar verildi-
ğinde insanlarda tıkınırcasına yeme
davranışları ortaya çıkmış, sınırlı za-
manda büyük miktarda yiyecek tü-
ketimine yönelmişler. Şeker verilme-
diğinde ise sıçanlar alkol ve madde
bağımlılığında olduğu gibi yoksunluk
belirtileri göstermişler.
Bu durum yeme bağımlılığı denen
durumun varlığına işaret eder. Ayrı-
ca çalışmalar şeker bağımlılığı gelişen
sıçanların alkol madde bağımlılığına da daha yatkın olduğunu
gösteriyor. İnsanlarda yapılan bir çalışmada ise yeme bağım-
lılığı olan bireylerde depresyon ve dikkat eksikliği-hiperakti-
vite bozukluğu gibi bağımlılık davranışıyla ilişkili diğer psiki-
yatrik hastalıkların daha sık olduğu da ortaya çıkmış.
Stres toleransı düşük olanlar aşırı yemeye eğilimli
Bağımlılık davranışları bazen stresli ve sıkıntılı duygusal
durumlarla baş etme aracı olarak kullanılır. Duygusal aşı-
rı yeme, sıkıntıyı tolere edebilme becerisiyle ters yönde
ilişkilidir, yani bir kişinin stres toleransı ne kadar düşük
ise olumsuz duygusal durumlara cevap olarak aşırı yeme
davranışı gösterme ihtimali o kadar fazladır. Bu sebep-
lerle sıkıntı toleransının düşüklüğü ve yeme bağımlılığının
da obezite cerrahisi yapılan hastalarda değerlendirilmesi
gerekiyor. Çünkü bu özellikleri olan bireylerde ameliyat
sonrası aşırı yeme davranışı madde kullanımı ile yer de-
ğiştirebilir. Gerginlik, stres, depresyon veya herhangi bir
duygusal zorlanma ile karşılaştığında düşük sıkıntı tole-
ransı olan kişiler, ameliyat öncesinde aşırı yeme davranışı
Obezite cerrahisi öncesi yeme bağımlılığı olan kişilerde,
cerrahi sonrasında arttığı ileri sürülen dürtüsel-bağımlılık
türündeki davranışlar şöyle:
➥
Sigaraya başlama ya damevcut sigara tüketimi
➥
Kahve tüketimi
➥
Alkol tüketimi
➥
Ağrı kesici kullanımı
➥
Kumar, egzersiz gibi davranışsal bağımlılıklar
Çapraz bağımlılığı önlemenin en önemli yolu egzersiz.
Egzersiz, ödül döngüsü ile ilgili beyin bölgelerinde
kurabiye ve pasta gibi gıdaların aşırı alınmasıyla
sağlanan durumdakine benzer bir etkiyle, dopamin
salınımında artışa sebep olur. Ayrıca, vücudun tabii
morfini olan endorfinlerin salınımı da egzersizle artar.
Egzersiz, yeni başlayanlarda ilk aşamada biraz sıkıntılıdır,
ödül hissi yaşanmaz ancak zamanla bedenimiz alıştıkça
fiziksel aktivite kişileri iyi hissettirmeye başlar. Ancak
egzersiz aşırı yapıldığında zarar verici de olabilir. Aşırıya
kaçılmamaya dikkat edilmesi gerekir.
OPERASYONSONRASI HANGİ
BAĞIMLILIKARTIYOR?
EGZERSİZŞART
BAĞIMLILIK DAVRANIŞLARI, BAZEN STRESLİ VE SIKINTILI
DUYGUSAL DURUMLARLA BAŞ ETME ARACI OLARAK KULLANILIR.
ile yaşadıkları rahatlama hissini elde edebilmek için ameli-
yat sonrası dönemde bağımlılık veya dürtüsel davranışlar
geliştirebilir. Nitekim obezite cerrahisi hastalarında ame-
liyattan iki yıl sonrasında ameliyat öncesi durumla karşı-
laştırıldığında bağımlılık yapıcı madde kullanımında artış
olduğunu gösteren araştırmalar da var.
Obezite cerrahisi yapıldıktan sonra…
Bir çalışmada madde bağımlılığı sebebiyle yatırılarak tedavi
edilen obezite cerrahisi hastalarına “Neden madde bağım-
lılığı geliştirmiş olduğunuzu düşünüyorsunuz?” sorusu so-
rulmuş ve bu hastaların yüzde 75’i madde ve alkol bağım-
lılığının gelişmesini çözülmemiş çatışmalarına bağlamış. Bu
grubun yüzde 83’ü ise durumlarını bir bağımlılıktan başka
bir bağımlılığa geçiş olarak nitelendirmiş.
Bu bulgular ışığında, hastaların obezite cerrahisine eşlik
edebilen psikolojik risklerle ilgili bilgilendirilmesi ve ilerleyen
zamanda gelişebilecek çapraz bağımlılıktan korunmak için
hastalara terapötik destek sağlanması öneriliyor.
Yrd.Doç.Dr.
GüzinM.Sevinçer
Doç.Dr.
HalilCoşkun
yesilay.org.tr
17
YEŞiLAY
•
AĞUSTOS 2016