Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  60 / 92 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 60 / 92 Next Page
Page Background

KÜLTÜR

RÖPORTAJ

SANATÇI GÖZLEMCİDİR, TOPLUMUNAYNASIDIR

İNSANLIĞIN KENDİ TARİHİNİ ANLATAN

YAPIMLAR HER ZAMAN İLGİ ÇEKMİŞTİR

Diriliş’in meşhur karakteri Titus’la karşımıza çıktınız.

Daha öncesinde de dönem dizisinde izledik sizleri. De-

ğerlerimizi, geçmişimizi bize tekrar hatırlatan böylesi

tarihi bir dizide yer almak nasıl bir duygu? Diziyi genel

olarak nasıl buluyorsunuz?

Son sorunuzla başlayayım. Dizimizi birçok yönüyle çok

başarılı buluyorum. Ama diğer sorunuza biraz daha ge-

nel bakmak istiyorum izin verirseniz. Hangi ülke, hangi

tarih, hangi din, dil olursa olsun bir milletin yani insanlığın

kendi tarihini anlatan bir yapım her zaman ilgi çekici,

gerekli ve önemlidir. İnsanlık geçmişini bilmeli. Eskileri

bilmeli, yaşanmışlıkları bilmeli. Ama burada önemli bir

ayrıntı var. Bu bilgi tarihi doğruluklar içinde anlatılma-

lı, iyisiyle ve kötüsüyle. Hatalarıyla ve doğrularıyla,

başarılarıyla ve yenilgileriyle. İnsanlığı tek ta-

raflı, propaganda amaçlı (hangi yön olursa

olsun) yönlendirmek için değil, doğru

bilgilendirmek için, insanoğlunun

isteyince, neler yapabildiklerini ha-

tırlatmak ve cesaretlendirmek veya

nelerin tekrarlanmaması gerektiğini

göstermek ve uyarmak için anla-

tılmalı. Başarıları varsa başarılarını,

hataları varsa da hatalardan ders

çıkarmaları adına. Bu coğrafyada,

dünyanın birçok yerinde

yaşanmamış kadar tarih

var, yaşanmışlık var, ina-

nılmaz şahsiyetler var. Okuma

alışkanlığı olmayan toplumumuza

bunlar görsel olarak tanıtılmasını

ve sunulmasını iyi buluyorum ve

severek oynuyorum.

İNANCI UĞRUNA YAPTIKLARINDA

SON DERECE HAKLI

Dizinin önemli karakterlerinden birini canlandırma

sorumluluğunu üstlendiniz. Sizin Titus’la aranız ge-

nel olarak nasıldı?

Titus ile aramız çok iyi maşallah. Ben kendisini sevi-

yorum ve çok iyi anlıyorum. Titus, doğruları ve inancı

uğruna, gitmesi gereken yoldan sapmadan ilerleyen,

çocukluğundan beri inandığı davası uğruna savaşan

ve kendi açısından bu hedefleri uğruna tüm yaptık-

ları son derece haklı olan güçlü bir karakter.

Türkiye ve Avrupa’ya baktığınızda bilhassa dizi sek-

törünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de dizi sektörümüz çok ilerledi ve ilerle-

meye de devam ediyor. Birçok diziyi ithal eder

durumdan, ihraç eder duruma geldik. Çok iyi,

kaliteli işler de çıkarıyoruz yıllardır. Ama

şöyle bir durum da var: Avrupa’da

bu kadar büyük bir dizi tüketimi

ve sektörü yok. Buna ihtiyaç da

yok. İnsanların her akşam üç

dört saat televizyon karşısında

oturup tek bir dizi izleme alış-

kanlıkları yok.

İnsanlar iş sonrası sporlarına,

envai çeşit hobilerine zaman

ayırıyorlar, tiyatrolara, sinema-

lara, operalara gidiyorlar, kitap

okuyorlar. Tabii dizi süresi,

çalışma şartları ve iş güvenliği,

ücretler, istikrar, iş garantisi,

emekçi hakları gibi kavramları

değerlendirme dışı bırakmamız

gerekir maalesef.

Uzun yıllardır bu sektörün tozunu yuttunuz…Sanatçıların

rol model olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sanatçı dediğimiz an akan sular durmalı bence. Sanatçı

bir toplumun en önemli değerlerinden biridir, aynasıdır.

İyi bir gözlemcidir, korkusuzdur, anlatıcıdır, bir konuya

veya hassasiyete dikkat çekendir. Bizleri gördüğü gibi,

bize kendimizi, gösterir ve anlatır. Sabah evden çıkarken

neden aynaya bakarız? Kendimizi dışarıdan görme ihtiyacı

hissederiz. Görünce tatmin olur veya eksik olan tarafımızı

düzeltir, öyle çıkarız. Ama bu ayna bize sadece dışımızın

yansımasını gösterir. Sanatçı ise ürettiği sanat ile bize

duvardaki aynanın gösteremediğini, içimizi gösterir. Bu

çok önemlidir ve toplumların buna ihtiyacı vardır. Geliş-

miş ülkelerde sanatçıya ve sanatına bu yüzden çok de-

ğer verilir. Ben sanatçıların, eğer kendilerine engel olun-

maz ise, zaten rol model olduklarına inanıyorum. Ama

özel hayatıyla rol model olması gerekiyor mu derseniz,

buna hayır diyebilirim.

yesilay.org.tr

60

YEŞiLAY

TEMMUZ 2015