Yeşilay Dergisi-Şubat 2014-Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler - page 30

güvercinlerim vardı. Hayvanları çok severdim.
Seyfi’yi de her zaman kapımın önünde görür-
düm. Yüzü güzel, sempatik, güçlü bir çocuktu.
Ben Seyfi’ye yaklaştıkça da soğuk dururdu,
taviz vermezdi, sadece sorduklarıma cevap
verirdi. Hayvanlara da merakı vardı; ara ara
elinde kuş görürdüm. Ben onu bir gün terasa
çıkardım, kuşların yanına. O zamanlar güver-
cin hırsızlığı oto hırsızlığından daha yaygın
ve değerliydi. Kimse kimseyi de güvercinle-
rine yaklaştırmazdı. Bana nasıl sorumluluk
verilmişse aynısını ben de Seyfi’ye vermeye
başladım. Öyle ki kümesin anahtarını ver-
dim. Akşam geldiğimde bakıyordum; kuşları
çıkarmış, uçurmuş, bazılarını kaçırmış, yanlış
kuş yakalamış, ortalığı temizlemiş. Keyifliydi
onun için bu iş.
Mahalledeki abilerden öğrendimhap kullanmayı
O zamanlar madde kullanıyor muydun Seyfi?
Seyfi:
12 yaşındaydım Mustafa abimle tanıştı-
ğımda. Uyuşturucu kullanıyordum. Mahallede
abi dediğim insanlar kullanınca ben de merak
ettim, nereden aldıklarını sordum, gittim,
aldım ve kullanmaya başladım.
Mustafa B:
Seyfi’yle biz baba oğul gibi bazen
arkadaş gibi olduk. Aileden biri oldu.
Okulu neden bıraktın?Madde kullanan bir çevredeydin.
O ortamdan bahsedebilir misin?
Seyfi:
Kimse yoktu başımda. Annem zaten
çalışıyordu. Abim de maalesef uyuşturucu
kullanıyordu. Ablam ise evdeydi. Başımız-
da büyük olarak ananem vardı. Ona da ne
dersen ‘eyvallah’ diyordu. İlkokul 4’e kadar
okudum. Okula doğru düzgün gittiğim de
yoktu. Kimse yoktu başımda. Mahallede abi
dediğimiz insanlarla takılmaya başladım.
Onlardan öğrendim uyuşturucuyu. Bir de
onların diğer çocuklara “gel lan, git lan, al şu
parayı iki bira getir” demesi, o tavırları beni
cezbediyordu açıkçası.
Madde kullanmak için parayı nereden buluyordun?
Seyfi:
Para bulamayınca hırsızlık yapıyorduk.
Millet halısını yıkayıp asıyordu. Biz de gece o
halıları çalıp satıyorduk. Ya da adam pazarda
meyve satıyor, kamyonu meyve dolu. Mey-
veleri çalıp satıyorduk. Parayı buradan kaza-
nıyorduk. Sonra gidip mal alıyorduk, sabaha
kadar kafamız güzeldi.
Alkol kullanımı var mıydı peki?
Seyfi:
Yok, uyuşturucu daha hoşumuza gidiyor-
du. O dönemler modaydı zaten; biri ben 5 tane
içtim diyordu, diğeri ben 10 tane içtim. Esrar
kullanıyorduk genelde. Hap en zirve. Esrar
kullanınca yine yemek yiyebiliyorsun. Ama
hapı alınca yediğini çıkarıyordun. 2-3 gün pert.
Bir de kova çok içiyorduk; iki buçuk litrelik pet
şişeyi düşünün, bir de onun kovasını.
Kaç sene uyuşturucu kullandın?
Seyfi:
5 sene madde kullandım. Hani boğa-
zımdan kan gelene kadar. Mustafa abiyle
tanışmam benim dönüm noktamdı. Baktım;
gittiğim yol, yol değildi, sonuç berbat bir
şekilde ölümdü. İrademi dik tutmaya çalıştım.
Mustafa abi vesilesiyle bir işe girdim.
İrade olmayınca tedavi mümkün değil.
Tedavi gördünmü peki?
Seyfi:
Bu iş pek tedaviyle mümkün değil; in-
sanın içinde olmayınca. Tedavi merkezlerinde
çocuk başka birinin testini kendisininmiş gibi
verebiliyor. Ya da tedavi sonrası bir ilgilenme
olmadığı için tekrar maddeye bulaşabili-
yor. Arkadaş çevresi çok önemli bu noktada.
Arkadaşından zarar mı gördün, hemen uzak-
laşacaksın ondan. Uzaklaşmazsan eğer bir
gün canın sıkılır, ailenle ya da kız arkadaşınla
kavga etmişsindir, işle ilgili yolunda gitmeyen
bir şeyler vardır, yanındaki adam uyuşturucu
içiyordur, sen ne yapıyorsun; “bana da ver,
canım çok sıkkın, ben de içeceğim diyorsun”.
Çevremizdeki gençlerin farklı
görünmesinin sebebi toplum tarafından
dışlanmaları ve hayata karşı tepkili
olmalarıdır. İsyandır bir nevi.
28
1...,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29 31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,...68
Powered by FlippingBook