*Hilal-i Ahdar Yeşilay Cemiyeti’nin ilk ismidir. Aynı zamanda
1925 yılından bu yana yayınlanan Yeşilay Dergisi’ne adını vermiştir.
Hilal-i Ahdar* 18 Mayıs 1341 (1925)
ÇOCUK HIFZISSIHASI
ÇOCUK GÜNÜNÜ NASIL GEÇİRMELİDİR?
Çocuklar da çiçekler gibi hava, ziya ve hararete koşarlar. Bu unsur-
lardan nasipleri ne kadar olur ise sıhhatçe o kadar istifade ederler.
Bu nokta-i nazardan bütün gün güzel açık havada serbestçe do-
laşan köylü çocukları daha gürbüz olur. Tabi geceleyin karanlık, dar
odalarda yatmak, sıhhi bir surette beslenmek ve nezafet de temin
edilmek şartıyla.
Güzel bir bakım, iyi bir tegaddi ve nezafetle beraber sürekli bir tarz-
da köylerde ikamet çocukların neşv-ü neması için hıfzıssıhhanın
arzu ettiği bütün şeraiti camidir. Bu gayeye vüsul için bazı memle-
ketlerde “Köy Terbiye Yurtları” namıyla bir takımmüesseseler teş-
kil olunmuştur.
Şehirlerde de bu şeraitin istikmaline ve çocuğu vakit vakit doğru-
dan doğruya tabiatla temas ettirilmeye çalışılmaktadır. Mekteple-
rin tatil zamanlarını ormanda, deniz kenarlarında geçirmek gibi.
Çocuklarınsıcakyazaylarında tekmil elbiselerini atarakziya, güneş,
hava ve sudan, tabiatın lezaizinden kana kana hisseyab oldukları-
na ve bumemnuniyetlerini şen kahkahalar vemeserret sayhalarla
ifadeettiklerineşahit olmakkadar sevimli veayni zamandasıhhi bir
manzara tasavvur edilemez.
Büyükşehirlerdemukimolanebeveynyaz tatillerinde tebdil-i heva
mahalleri intihap ederken çocuklarının ihtiyacını nazarı dikkate al-
malı vemodabanyomahallerindenziyadeköylük, tenhayerleri ter-
cih etmelidir. Yalnız çocuklar değil ebeveyn de böyle yerlerde daha
ziyademüstefit olurlar ve gençleşirler. Senede bu tarzda yapılacak
sekiz haftalık bir tatil, ruhu ve bedeni dinlendirir. Çocuğun neşv-ü
nemasına harikavi tesirler gösterir.
Kısavemuayyenyazgünleriyleberaber büyükşehirlerdeçocuğun
bütün hayatını geçirmeye mecbur olduğu muhit daha mühimdir.
İkametgâh hıfzıssıhha şeraitinemuvafık, yabis, havadar, aydınlık ve
geniş olmalı ve her halde bir bahçe, hiç değilse bir avlusu bulunma-
lıdır.
Çokdefa insanlar ikametgâhlarının tarz-ı istimalini ve tertibatını ta-
yin ederken pek yanlış düşünüyorlar ki herhalde bir evin muhtelif
kısımlarının tarz-ı tevzi ev sükkanının karakterini de aşağı yukarı
gösteriyor. Mesela alelekser evin en iyi odası salon veya misa-
fir odası olarak ayrılıyor. Daima kapalı bulunuyor. Ve ancak hususi
günlerde açılıyor. Maalesef medeniyetin bütün terakkiyatına rağ-
men bu bidat pekmünteşirdir.
yesilay.org.tr
81
YEŞiLAY
•
KASIM 2016