Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık
ve Rehberlik ana bilimdalında lisans ve yüksek
lisans eğitimini tamamlamıştır. Doktora
tez konusundaki çalışmalarını bir dönem
boyunca Munster Üniversitesi'nde yaparak,
doktora eğitimini 2016 yılında yine Marmara
Üniversitesi'nde tamamlamıştır.Gelişimtestleri
ve raporlama, özel eğitimgereksinimli bireyler
ve aileleri ile ilgili çalışmalarını yürüttüğü
danışma merkezi deneyiminden sonra, 2011
yılından bu yanaMarmaraÜniversitesi EğitimBilimleri Bölümü'nde
çalışmaktadır. Çözüm odaklı terapi, dışavurumcu sanat terapisi,
filmlerin psikanalitik okumaları ve daha pek çok alanda eğitimler
almıştır. İnsan ilişkileri ve iletişim, test dışı teknikler, psikolojik
danışmanlık ilke ve teknikleri, rehberlik, grupla psikolojik danışma,
aile danışmanlığı uygulamaları gibi dersleri yürütmektedir.
PSİKOLOJİKDANIŞMAN
DR. GAMZEALÇEKİÇYAMANKİMDİR?
evde olmadığı saatlerde
birinin evinde, ergenin
kendini güvende hissedeceği
ortamlarda rastlanabilir.”
Ergenlik döneminde bu
baskının arttığını o döneme
has psikolojik değişimlerin
de etkilediği bir gerçek. Bu
dönem ergenlerin bağlanma,
aidiyet, kabul edilme gibi
sosyal ihtiyaçları nedeniyle
akranlarının kontrolüne
girmesi daha kolaydır. Bu
nedenle akranlarına benzeme
gayreti gösterebilirler.
Arkadaş grubundan dışlanma
korkusu nedeniyle onlara
yakınlaşabilir, onlarla aynı
zevklere sahip olduklarını
göstermek isteyebilirler. Oysaki
ergenlerin okulda katılabileceği
farklı sosyal faaliyetler,
kulüp aktiviteleri, sportif
faaliyetler, dahil olabileceği
sosyal sorumluluk projeleri
ile akranlar arasında kabul
görebilir ve pekâlâ popüler
olabilirler.
Baskı gören ve baskıyı
reddeden ergen ise grup
içinde aşağılanma, lakap
takılma, alay edilme gibi
davranışlarla karşı karşıya
kalabilir ve bu baskı kişide
davranış değişikliklerine neden
olabilir. Bu dönemde özellikle
yalnızlık, içe kapanma,
değersizlik algısı, okula
gitmeme, yeme bozuklukları ve
kişisel ilişkilerde bozulmalara
rastlanabilir. Öfke artışı, anne,
baba ve kardeşlerle tartışmalar
gibi pek çok soruna yol
açabiliyor.
Arkadaş baskısının önüne
geçmek için çocukların hayır
demesinin ne derece önemli
olduğunu Dr. Alçekiç Yaman şu
sözlerle aktarıyor: “Çocuklara
hem aile hem okul programları
içinde güvenli arkadaşlık
ayrımını yapmaları, arkadaşlık
kurma ve arkadaşlığı sürdürme
becerileri edinmeleri, olumlu
ve olumsuz akran etkisi
arasındaki farkı anlamaları,
akran baskılarını tanımaları
ve farklı akran baskılarını
fark etmeleri ile literatürde
yaşam becerileri arasında yer
alan ve bağımlılıklara karşı
mücadelede en önemlilerinden
akran baskısına karşı ‘hayır
deme’ becerisi kazanmalarını
sağlayıcı etkinlikler önem
taşımaktadır. Baskıyla
karşılaşan ergenin baskıyla baş
edemediğinde destek alacağı
kişileri bilgilendirmesi gerekir.
Ergen, okul yönetiminin,
öğretmenlerinin, rehberlik
servisinin ve ailesinin destek
vermeye hazır olduğunu
bilmelidir. ”
için fedakârlıklar yapabilir.
Dışlanmak, arkadaşsız kalmak,
aşağılanmak tehdidi karşısında
kendini savunmasız hissederek
arkadaşlarına daha da bağlanabilir.
“İlişkisel zorbalık” veya “dışlayıcı
taktiklerle zorbalık” gibi zorbalık
türlerinin olduğundan bahseden
Alçekiç Yaman, “Okulda yemek
saatinde/öğle arasında, oyun, spor
veya sosyal etkinlik olsun ya da
olmasın kasıtlı olarak bir gruba
katılma ya da bir grubun parçası
olmaktan alıkoyulabilir ve teklifi
reddeden bir ergen akranları
tarafından dışlanacağı tehdidi
ile karşı karşıya kalma veya sözel
zorbalık şeklinde tanımlanabilecek
lakap takılma (ana kuzusu,
ezik vb.) gibi durumlara maruz
kalabilir. Gruptan kopmaktan
çekinme veya bir gruba dahil
olma niyetiyle baskıya boyun
eğebileceğini aktarıyor.” diyor.
EN ÇOK ERGENLİKTE
HİSSEDİLİYOR
Çocukların arkadaşlarıyla
en keyifli vakit geçirdiği
zamanların birer tehlikeli
ortama dönüşmesinin çok
ince bir çizgiden ibaret olduğu
oldukça açık. Birkaç kandırıcı
cümle ile onları ailesinden,
sağlığından, sosyal çevresinden
koparabilecek bir alışkanlıkla
tanışması an meselesi gibi
görünüyor. Çocukların en çok
hangi ortamlarda akran baskısına
maruz kaldığını Alçekiç Yaman
şöyle açıklıyor: “Diyelim ki
‘Bir kere kullanmaktan bir şey
olmaz.’, ‘Herkes kullanıyor, bir şey
olmuyor.’, ‘Bağımlılık yapmaz.’,
‘Bak, ben de kullanıyorum.
Şunlar da kullanıyor.’ gibi sözler
ve doğru bilinen yanlışlar
bağımlılar tarafından baskı
yapılan ortamlarda söylenerek
gençlerin denemelerine
neden olabilmektedir. Baskıya
çoğunlukla yakın arkadaş
çevresiyle, yetişkin kontrolünden
uzak internet kafe, oyun
salonları, terk edilmiş mekânlar,
bahçeler, parklar, anne-babanın
“Çocuklara hem aile hem
okul programları içinde
güvenli arkadaşlık
ayrımını yapmaları,
arkadaşlık kurma ve
arkadaşlığı sürdürme
becerileri edinmeleri,
olumlu ve olumsuz akran
etkisi arasındaki farkı
anlamaları, akran
baskılarını tanımaları ve
farklı akran baskılarını
fark etmeleri ile akran
baskısına karşı ‘hayır
deme’ becerisi
kazanmalarını sağlayıcı
etkinlikler önem
taşımaktadır.
EYLÜL 2019 19