“Bu çocukları oraya toplamasaydık, eski evlerin yıkıldığı
yerine yenilerin yapıldığı, mahalle kültürünün yok edildiği,
insanların başka yerlere taşınmak zorunda kaldığı bu kadar
sorun içerisinde arkadaşlarımız başka problemlerin içerisine
gireceklerdi, enerjilerini başka türlü atacaklardı” diyor ve
ekliyor; “mahallede iyi abiler de vardı kötü abiler de…”
Bir resminde yer alan yorumdan yola çıkarak sorayım
sorumu; seni hepmahallenin serserisi rolünde görüyoruz,
neden?
Güzel tespit etmişler. Bundan önceki projelerde de hep böyle
rolümvardı. Rapçi, ergenliğin de dibinde, asi bir karakter. Bu
roller beni mutlu ediyor. Rolümü iyi yaptığımı düşündürüyor.
Rolünün hakkını veriyorsun. Serkan’la aran nasıl?
Serkan’la arambazen iyi, bazen kötü. Aslında kimse kötü
değildir, kimse demasumdeğildir. Ama onu öyle yapan
sebepler de vardır. Serkan, Ulus’ta, Etiler’de, Ortaköy’de
yaşamıyor. Kimsenin yüzüne bakmadığı bir mahallede yaşıyor
ve sadece orada dönen olayları görüyor. Dışarı çıktığı zaman,
dış gözler ötekileştiriyor onu, benimsemiyor, serseri diyor.
Kimse Serkan ve onun gibilere fırsat vermiyor. Konuşurken
Serkan, güzel bir dille anlatsa bile, giyiminden kuşamından,
belki kültürünün eksik olduğunu fark ederek iki kelimeyle
bitirebiliyorlar onu. Serkan’ı asileştiren, uyuşturucuya
yönelten de bu. Mahallesi dışındakiler tarafından dışlanıyor,
kabul edilmiyor.
“BU ZARAR HEPİNİZE, BEDENİNİZE, AİLENİZE,
SEVDİKLERİNİZE…”
Gerçek hayatta da öyle değil mi zaten? Göç sebebiyle gelen
gençlerimiz hiçbir yerde kabullenilmiyor, onlar da kendilerini
ispat etmeye çalışıyor. Madde kullanımı da aslında o
boşlukları doldurmanın bir sonucu.
Maalesef. Benimyaşadığımortamda da bunlar var. Ama
müzik ve oyunculuk beni kurtardı. Böylemahalleler çok
var. Serkan kadar şanslılar da yok. Serkan’ın çünkü Nilüfer
öğretmeni, Yusuf hocası var. Umarımbu roller gerçek
hayattakilere de örnek olur. Bedenimiz bize Allah’ın
emanetidir. Bazı olaylar yaşayabiliriz ama ders de almamızın
idraki lazım. Gençler zararı kendime diyor. Hayır, zararı sana
değil; zararı ailene, sevdiklerine, topluma, herkese dokunuyor.
Bunu dizide de gösteriyoruz. Dizimiz inşallah hemgençler hem
de aileleri için yol gösterici olur.
Hikâyesinin tamamı gerçek yaşamlardan derlenen, senaryosu
ve çekimleri Yeşilay BilimKurulu danışmanlığında şekillenen;
başrollerinde Furkan Palalı, Sultan Ulutaş, Tolga Güleç, Dolunay
Soysert, Deniz Barut, Orçun Koray Kaygusuz ve Hakan Vanlı
gibi isimlerin yer aldığı Son Çıkış her Cumartesi, 20.00’da TRT1
ekranlarında.
Hasan Say
yesilay.org.tr
57
YEŞiLAY
•
EYLÜL 2015