Prof. Dr. M. İhsan Karaman
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı
“Evet, ama yetmez!” dediğimiz bir yasa tasarısı da, ney-
se ki bu duruma karşı bir önleyici tedbir olarak Haziran
2014’te yürürlüğe girdi. Alkollü içkilerin satış, pazarlama
ve reklamına ilişkin düzenleme getiren “alkol yasası” ülke
çapında uygulanmaya başlandı. Gençlerin alkole teşvik
edilmesini engelleyecek bu yasa 22.00-06.00 arasında
alkol satışını yasaklıyor, televizyonda yayınlanan dizi, film
ve müzik kliplerinde alkolü özendiren görüntülere yer ver-
dirmiyor, alkol markasının hiçbir şekilde görünürlüğünü ve
marka imaj transferini sağlayacak sponsorluk çalışma-
larına izin vermiyor. Modern ve özgür dediğimiz ABD ve
Avrupa’da alkol satış kuralları ve reklam kısıtlamaları daha
da sert. Buradaki birinci sebep ise insan ve toplum sağlı-
ğını koruma! Zira Avrupa ülkeleri, konu halk sağlığı olunca
radikal uygulamalardan asla geri durmuyor.
Yılbaşı masumluğunun arkasına sığınmasınlar!
Bir yılın daha sonuna geldik. Bu vesileyle bu ay da gün-
dem alkol konusuyla meşgul olacak. Yakında bir yenisini
idrak edeceğimiz yılbaşı kutlamaları, içkinin su gibi aktı-
ğı, resmi kurumların sabaha karşı sokaktan kendini kay-
betmiş sarhoşları topladığı, alkol duvarını aşan ve kont-
rolünü kaybeden bir güruhun büyük şehirlerin büyük
meydanlarında ırz ve namusa tasallut ettiği bir mecraya
dönüştürülmekte ve “yılbaşı” masumiyetinin arkasına
sığınılarak, bu rezaletler meşru gösterilmektedir. Top-
lumu alkol ve zararlarından korumak adına, gerek devlet
gerekse sivil toplum tarafından girişilen her çaba, bu en-
düstrinin usta manevraları ile neticesiz bırakılmaktadır.
İçki tüketimine karşı olmak, çağdaş bir hayat biçimine
karşı olmakla eş anlamlı hale getirilmekte ve böyle bir
hayat şeklini benimsemiş insanlarımızın alkol tüketimi
ve bağımlılığı konusundaki desteklerinden hem Türkiye
Yeşilay Cemiyeti hem de toplumumuz mahrum kalmak-
tadır. Endüstrinin de asıl amacı budur: Endüstri “modern,
eğlence, keyif, ayda yılda bir kere, bir kereden bir şey ol-
maz, özgürlük …” gündemlerini her defasında korumaya
çalışarak, alkol bağımlılığının insani ve toplumsal sonuç-
larını gösterenlerin önünü kesmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bugün alkol kullanımının ön-
lenebilir hastalıklar ve buna bağlı ölümlerin üçüncü temel
nedeni olduğunu ilan ediyor. Ayrıca aile içi şiddet, taciz,
çocuk istismarı, çocuğa karşı şiddet, alkollü araç kulla-
nım sebebiyle oluşan yol güvenliği problemleri ise, bazen
bir kadeh dahi olsa alkolden kaynaklanabilmektedir. Ne-
silleri mahveden, bedenî, ruhî, ahlakî ve toplumsal birçok
problemin kaynağı olan içkiye karşı birlikte mücadele
edelim. İçki endüstrisinin ideolojik hassasiyetleri kul-
lanarak bir şekilde engellediği teşebbüslerimizi hayata
geçirmek için harekete geçelim. Bu yoldaki kazanımları
kimsenin kendi hanesine yazmasına müsaade etmeden
ve herhangi bir ideolojik kaygı gütmeden vicdan ve so-
rumluluk sahibi insanlar olarak bir araya gelelim. Milleti-
mizi, memleketimizi ve geleceğimiz olan gençlerimizi bu
bataklıktan kurtarmak için bugünün küçük hesaplarıyla
yarının büyük kayıplarına sebep olmayalım.
Kötülüğün ve bağımlılığın daha ortaya çıkmadan engellen-
mesi düsturuyla gençlerimiz ve geleceğimiz için el ele vere-
lim. Unutmayalım; eğlenmek masumdur ama alkol asla!
yesilay.org.tr
7
YEŞiLAY
•
ARALIK 2014
