Yeşilay Dergisi-Aralık-947.Sayı-Yıkıcı Bir Afet:Alkolizm - page 48

değil, sporun içinde çalışan bir birey olma-
larını da sağlamalılar. Çocuklarımız iyi bir
eğitimle teknik direktör, antrenör, maç analiz
uzmanı, idareci, gibi sporun içinde meslek
sahibi olarak ayakta kalıp kimseye muhtaç
olmadan, ülke sporuna da yön verecek bir
spor adamı olabilirler.
Her ne kadar futbola ilgisi büyük olan bir millet ol-
sak dahi ülkemizde iyi futbolcu yetişmiyor tabusu
yine demevcuttur. Bu hangi sorundan kaynaklanı-
yor? Bu tabuyu yıkacak çalışmalarımız var mı?
Buna verebilecek cevap çok net olamaz;
var da diyebiliriz, yetersiz de diyebiliriz. Fut-
bolcu yetiştirmek dediğimiz zaman akla alt-
yapı, bunun içinde de altyapı yetiştiricisi olan
antrenör geliyordu. Bu yanlış bir başlangıç-
tır. Altyapıdaki oyuncu demek 8-10 yaşların-
da futbol eğitimine başlayan çocuk demek. Bir
okul gibi düşünelim; okulun sınıfları yoksa sı-
nıfın içinde sıra, tahta gibi malzemeler yok-
sa öğretmen bu durumda ne yapabilir ki? Tabii
ki bir şeyler yapmaya çalışır ama yetersiz kalır.
Bu örneği futbola yorumlayabiliriz. Çim saha-
ları, toplar, antrenman malzemeleri yeterli ol-
madığı zaman antrenör eğitim vermekte ne
kadar yetkin olabilir ki? Bugünkü eğitim öğ-
retim düzenimizde çocuklarımızın üniversite-
yi kazanma oranları Anadolu Lisesi ve özel li-
selerde çok daha fazladır. Bunun sebebi öğret-
menin yeterliliği mi, sınıflardaki öğrenci sayısı
mı, yoksa materyallerin kalitesi mi? Öğretme-
nin yeterliliği şüphesiz çok önemli ama diğer
unsurların da yeterli olması ve iyi olması öğ-
retimde ve çocukların kendilerini geliştirme-
sinde önemli bir faktördür.
Altyapı eğitimlerinin kalitesi güçlendirmeli
Altyapılardaki tüm eğitimlerin aynı kalitede
olması gerekir. Bunu futbol eğitimlerine göre
de yorumlayabiliriz; altyapılarda birkaç ku-
lübümüz hariç oyuncularımız 17-18 yaşlarına
gelene dek çim sahaya girmeden büyüyorlar.
Bu yaşlara gelince de haftada bir çim saha-
da antrenmanlarını yapıyorlar, sonrasında
“haydi siz futbolcu oldunuz” diye profesyonel
kulüplere onları gönderiyoruz. Hayatında hiç
çim sahada antrenman yapmamış oyuncula-
rımız haliyle maçlarda da başarılı olamıyor. 3
büyük takımımızdaki sistem de aynı anlat-
tığım gibidir. Örneğin; son yıllarda altyapı-
larındaki oyuncularını sürekli çim sahada
çalıştıran Bucaspor’dan yetişen Salih Uçan,
yine aynı şekilde Bursaspor’dan Enes Ünal,
Batuhan Altıntaş son zamanlarda Türk fut-
bolunda öne çıkmaya başlamışlardır. Sebebi
yaşıtlarından daha avantajlı futbol altyapısı-
na başlamış olmalarından kaynaklanıyor.
Antrenörlerin imkanları
yetersizse eğitim de yetersiz olur
Yurtdışında bu sistem daha gelişmiş vaziyet-
te. Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa gibi
ülkelerdeki kulüp altyapıları çok sağlamdır
ve oyuncuları çim sahada antrenman yapı-
yordur. Antrenör yönünden de çok iyidirler
ve idarecilerin antrenörlerine ehemmiyeti ön
plandadır. Çoğu antrenör üst yapıdaki antre-
nörler kadar olmasa da yarınlarını garantiye
alabilecek düzeyde gelire sahiptirler. Futbo-
lu üst düzeyde oynayan gençlere verebilece-
ği bilgi ve becerilere sahip olmasına rağmen
altyapılarda antrenörlük yaparak kendini ge-
liştirmek anlamında bir yol da izlemeyen eski
birçok oyuncularımız var. Bu eski oyuncu-
lar amatör bir kulüp ya da profesyonel bir ta-
kımın altyapısını çalıştırmak için görev ala-
bilirler ya da çok daha tecrübeli bir antrenö-
rün yanında yardımcı antrenörlük yapabilir-
ler. Ama bunu yapmıyorlar çünkü altyapıda
alacakları para onlar için söz gelimi çekirdek
parası. Bu sebeple verilen o ücretle çalışmaz-
Sporun kişiler üzerindeki fiziksel ve
sağlık anlamında etkileri aşikârdır. Sos-
yal olarak etkilerine özellikle değinmek
gerekiyor ki yeni nesil anne babalar da bilgi sahibi ol-
sun. Ben takımsporu yapmanın çocuklarımıza sosyal
yönden daha fazla yardımcı olduğuna inanıyorum.
1...,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47 49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,...84
Powered by FlippingBook