Küçümsenen Büyük Tehlike: Kumar ve Şans Oyunları - page 91

Tanım
Sörf deyince kafanızdaki o resmi görür gibiyim..
Kıyıya yaklaşan yüksek boyutlu dalgaların üzerinde uzunca
bir tahtaya binerek estetik ve aktobatik hareketlerle mesa-
fe kateden sarışın karizmatik gençler veya rüzgâr gücünün
yeterli seviyede olduğu ortamlarda değişik boyutlardaki
sörf tahtasına ilave olarak yelken veya paraşüt ile yelken
sörfü yapan can yelekli saçları rüzgarda dalgalanan mutlu
çocuklar.. (tamam yelken sörfü aklınıza gelmedi ama bu
yazıdan sonra gelecek)
Evet dostumbu ay, mutlu adamların sporu "Sörf"ü tanıyacağız.
Not: Pokemon izlerken, efsane bir sörfçünün olduğu bölüm
vardı. Hani, kayanın en tepesinde bayrağ alıyordu finalde. İşte
o bölümü izleyenlerin bu yazıyı okumasına gerek yok, onlar
zaten fahri surfer.
Tarihi
Sörf de diğer pek çok spor gibi ihtiyaçlardan doğmuştur. İlk
sörfçüler, kıyıya dönmek için dalgaları yakalayan balıkçılar-
dır. Bu etkili yöntem gün geçtikçe her gün kullanılmaya ve
bir eğlence şekline dönüşmeye başlamıştır.
Hawaii'deki ilk Polenezyalı yerleşimciler en basit sörf yete-
neğine oldukça haizdiler. Ayakta sörf yapmanın tam olarak
nezaman başladığına dair herhangi bir kesin tarih olmama-
sına rağmen, 15. Yüzyılda eski Hawai’nin Sandwich adaları-
nın insanlarının, "he'enalu" veya dalga kaymak diye bilinen
büyük bir spordan bahsettikleri bilinir.
1777 yılında Kaptan James Cook, Tahitililer’in uzun tahtalar
ile sörf yaptıklarını görmüştür. Sörfün tanınırlığı 19. yüzyıl
sonlarında iyice azalmış ve spor neredeyse bitme noktasına
gelmiştir.
Sörfe geri dönüş, sörfün babası olarak da bilinen 1912-1920
yıllarında Olimpiyat Oyunları yüzme şampiyonu, baba tara-
fından Havaii'li anne tarafından Harran'lı olan "Duke Kahana-
moku” nunWakiki sahilinde bir sörf kulubü açmasıyla baş-
ladı. (Harran kısmının gerçekle bağlantısı yoktur, dikkatinizi
celbetmek için yazılmıştır.) Sörf bu güzide olay sonrasında
popülerliğini arttırarak ABD ve Avrupa'ya sıçramıştır.
1962 yılında, merkezi Peru’da olan Uluslararası Sörf Fede-
rasyonu kurulmuştur. 1964 yılından günümüze kadar her yıl
dünya şampiyonası ve uluslararası yarışmalar yapılmaktadır.
Sörfün Altın Çağı
1950'ler sörfün altın çağı olmuştur. II.Dünya Savaşı bitmiş,
modern dünya daha önceki bütün savaşların toplamından
daha fazla insanı öldürmüş ve insanlar refah içinde kendilerini
eğlenceye ve zevklerine vermişlerdir. Her hareketlerinden
buramburamkuulluk akan sörfçülerle ilgili filmler, sörf moda-
sının önünü açmıştır. Televizyon programları sörfün reklamını
fazlasıyla yapmaktadır. Sörf, az sayıda insanın yaptığı bir ada
aktivitesinden bir yaşam tarzına, milyon dolarlık bir sanayiye
Ahme t K aynar
DALGALARA MEYDAN OKUMAK
SÖRF
yesilay.org.tr
89
YEŞiLAY
AĞUSTOS 2014
1...,81,82,83,84,85,86,87,88,89,90 92,93,94,95,96,97,98,99,100
Powered by FlippingBook