Bir aynada dilimize baktığımızda
pürüzlü olduğunu görürüz. Dilimizin üst
yüzeyi “papilla” (tat alma tomurcuğu)
denilen minik çıkıntılarla kaplıdır.
Yediklerimizin tadını alabilmemiz için,
lokmalarımızın dilimizin üzerinde
erimesi gereklidir.
Tat alma tomurcuğunda özel duyu
hücreleri vardır. Bu özel duyu hücreleri
erimiş haldeki tat tanecikleri tarafından
uyarılır.
Oluşan tat uyarısı, sinirler aracılığıyla
beyne iletilir.
Yiyeceklerin kokusu da yediklerimizden
aldığımız tadı etkiler. İyi koku
alamadığımız durumlarda, yiyeceklerin
tadını da tam olarak hissedemeyiz.
Dilimizin her tarafı her tadı alsa da belli
bölgeler özelleşmiştir.
İnsanlar doğduklarında dillerinin
üzerinde yaklaşık 10 bin tat alma
hücresi bulunur. Yaşlandıkça bu
sayı 5 bine düşer. Bu da tatları
daha az hissetmelerine neden olur.
Yani yaşlı insanların “ağzının tadının
kaçması” bilimsel bir gerçektir.
Tat alma tomurcukları sıcak, soğuk
ve sert maddelerle temas ettiği
için kolay yıpranırlar. Bu nedenle
de çabuk yenilenme özelliğine
sahiptirler. 10 günde tüm tat alma
hücrelerimiz yenilenmiş olur.
Ağzımıza aldığımız bir yiyeceğin
tadını yaklaşık yarım saniye
içerisinde hissederiz.
Lokmalarımızın tadını nasıl alırız?
İlginç ama gerçek!
Mavi Kırlangıç - Mayıs
7