Background Image
Previous Page  14 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14 / 52 Next Page
Page Background

Uzak diyarların birinde yıllar yıllar önce

Bir talebe, uzun uzun yollara koyulmuş

Derelerden, tepelerden aşmış; yürümüş günlerce

Nihayet “medrese”ye ulaşmış

Medrese birçok ilim öğreneceği bir “okul”muş

Matematik, fen, astronomi, edebiyat, felsefe...

Öğrenebilecekleri sonsuzmuş

Hocaları çok severmiş bu talebenin huyunu, suyunu

Ancak çözemiyorlarmış bir türlü sorununu

Çok istese de dersleri kolayca anlayamıyormuş

Arkadaşları sular seller gibi öğrenirken

Bizim talebe, kaplumbağa hızıyla kavrayabiliyormuş

Her ne kadar hocaları anlayış gösterse de

O, dert ediyormuş içten içe

Düşünmüş, taşınmış, bir karara varmış:

“Medreseden ayrılıp yurduma, yuvama döneyim en iyisi

Hocalarımı da yormamış olurum,

Benden iyi bir talebe olmayacak belli ki”

Diyerek bir sabah erken çantasını alıp koyulmuş yola

İkindi üzeri yorgun düşüp mola vermiş bir mağara ağzında

Mağaranın içinden akan küçük bir dere varmış

Azığını açıp karnını doyurmuş; su içip ferahlamış

Biraz kestirmek için girmiş mağaranın içine

Öyle bir manzara ile karşılaşmış ki

Şaşırıp kalmış; bilememiş ne düşüneceğini

Hiçbir hoca veremezmiş ona böyle bir dersi

Küçük su damlaları, mağaranın tavanında birike birike

Düşüveriyormuş yerdeki taşların üzerine

Bu cılız, yumuşacık su damlaları yıllar içinde

Şekil vermiş sert kayaya, yol açmış kendisine

İşte o an anlamış bizim talebe öğrenmenin sırrını

“Başarı” azimle ve devamlı çalışmakta saklı

“Eğer su, şekil verebiliyorsa taşa

Ben de öğrenebilirim derslerimi çalışa çalışa

Vazgeçmeyeceğim, baş koyacağım ilim yoluna

Allah, yar ve yardımcım ola”

Başarının Sırrı

12

Mavi Kırlangıç - Eylül