Background Image
Previous Page  7 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 7 / 52 Next Page
Page Background

Bilge Mavi Kırlangıç olarak

ben yıllardır insan dostlarımı

gözlemliyorum. En mutlu insanların,

birbirlerine saygılı davranan

insanlar olduklarını gördüm. Böyle

insanların yaşadığı yerlerde “huzur”

bir bulut gibi her yeri kaplıyor.

Anne-babamız, kardeşlerimiz,

aile büyüklerimiz, komşularımız,

öğretmenlerimiz hatta çevremizdeki

hiç tanımadığımız tüm insanlar...

Saygıyla yaklaşınca, herkesin gönül

kapıları sonuna kadar açılır.

Davranışlarımızı belirlerken

kendimize, “Ben olsam, bu

davranıştan nasıl etkilenirdim?”

sorusunu soralım. Hoşumuza

gitmeyecek bir davranışı başkasına

yapmayalım. İşte o zaman, saygı

karakterimizin özelliği haline gelir.

Okulda arkadaşlarımızla

sıraya gireriz. Fırından ekmek

alırken, toplu taşıma

araçlarına binerken sıraya

gireriz. Beklemek can sıkıcı

olabilir ya da çok acelemiz

olabilir. Her ne olursa

olsun sırayı keyfimize göre

bozamayız. Çok acil bir

durumda izin isteyerek öne

geçebiliriz. Tabii teşekkür

etmeyi ihmal etmeden...

Yaşadığımız toplumda her yaştan

farklı insanlarla birlikteyiz.

Etrafımızdaki insanların içinde

oldukları durumları gözden

kaçırmayalım. Yaşlarına, sağlık

durumlarına göre onlara öncelik

verelim. Otobüste yaşlı birine

yerimizi vermek, bizi mutlu eder.

Engelli bir arkadaşımıza yardımcı

olmaya gayret etmek de...

Herkes dilediği gibi konuşma özgürlüğüne

sahip. Ancak bu özgürlüğün de sınırları var. Bir

başkasını rahatsız edecek ses tonuyla ve kaba

kelimeler kullanarak konuşmaya hakkımız yok.

Oturduğumuz apartmanda, sınıfımızda, izlemeye

gittiğimiz bir maçta... Her yerde sesimizin tonuna

ve kullandığımız sözlere çok dikkat etmeliyiz.

Huzurumuzu bu şekilde koruyabiliriz.

Her yerde insan,

her an saygı

Daima saygılı olmayı

başarmak için...

Hakkımıza razı olalım,

sırayı hiç bozmayalım

“Benim hakkım” ancak

“Öncelik senin” diyebilelim

Sesimiz de

sözümüz de

“ayarında”

olsun

5

Mavi Kırlangıç - Ekim