yesilay.org.tr
18
YEŞiLAY
•
ŞUBAT 2017
DOSYA
Çocukla iletişimde çocuğun yaşı, cinsiyeti ve kişilik özel-
likleri oldukça önem taşır. Çocukluk döneminde olası teh-
likelere karşı açık tavır koyabilen ebeveynler, ergenlik
dönemiyle birlikte çocuğu üzerindeki denetimi uzaktan
yapmalıdır. Arkadaş seçiminde kontrollü olmalıdır. Baskı
yapma yolunu tercih etmemelidir.
Çocuk aileyi yansıtır. Aile içindeki bireylerin kişilik yapısı
çocuğun kişiliğini şekillendirir. Yani aile iletişim becerilerini
kullanamıyorsa, çocuk da iletişim becerilerini kullanamaz.
Dolayısıyla çocuk hem ailede hem de sosyal çevrede sürekli
çatışma içine girer. Anne babasının kendisini dinlediğini gören
çocuk önce kendisine değer ve önemverildiğini, kabul edildi-
ğini, buna bağlı olarak da sevildiğini düşünür. Aynı zamanda
çocuk duygularını ifade etme olanağı bulduğundan 'anla-
şıldım' duygusunu yaşar ve rahatlar. Bu durum, hem benlik
saygısının artmasına hemde kendisini dinleyen kişiye yakın-
lık duymasını sağlar. Bu sağlıklı mesaj akışı, çocuğun ailesiyle
bağını güçlendirir ve iletişimin devamını sağlar.
“ÇOCUKLARINIZIMUTLAKADİNLEYİN”
Etkin dinlemede ebeveyn çocuğun kendi başına düşünmesi-
ne yardım eden kişi rolündedir. Sorumluluk çocuğa bırakılmıştır.
Ebeveynsadeceçözümbulmakonusundaonayardımeder.
Çocuklar, dinlenmeme ve ciddiye alınmama konusunda aşırı du-
yarlıdır. Uzun süre dinlenmeyen çocuklar savunmaya geçebilir,
işbirliğine yatkın olmazlar ve içlerine kapanabilirler. Israrlarına
rağmen annesinin kendisini dinlememesi üzerine kendine zarar
veren çocuklar vardır. Çocuklar çoğunlukla dinlenmeme nede-
niyle çalma, saldırganlık, kendine zarar verme davranışlarıyla
“Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşıyorum, dikkatini bana
ver.”mesajını iletir.
ÇOCUKLARASÖYLENMEMESİ GEREKENLER…
Etkisi düşünülmeden söylenen bir cümle, çocuklar üzerinde
büyük bir travma ortaya çıkartabiliyor. Mesela sıklıkla emir
cümleleri kullanmak, “kalk, yüzünü yıka, sütünü bitir, dişlerini
fırçala, ağzın doluyken konuşma, ödevini bitir, televizyonu kapa,
büyüklerinle konuşurken sesini yükseltme, öğretmenini dinle”
gibi… Gözdağı vererek konuşma biçimi; “Okulunu bitirmezsen
sana paramara yok”, “Ödevini bitiremezsen televizyonu unut”,
“Sütünü içmezsenboyunuzamaz”, “Terliksizdolaşırsanhasta-
lanırsın”. Sürekli öğüt verme, çözüm önerileri getirme; “Senin
yerinde olsam plan yaparak çalışırdım”, “Sütünü bitirdiğinde
boyun uzayacak”, ”Bak sana bir öneri vereyim” gibi istenme-
den verilen öğütler, anne-babaya bağımlı çocuklar oluşturur.
Sıklıkla yargılamak, eleştirmek; “Sen zaten tembelin tekisin”,
Etkisi düşünülmeden
söylenen bir cümle, çocuklar
üzerinde büyük bir travma ortaya
çıkarabilir.