Yeşilay Dergisi-Kasım-946.Sayı-Bağımlılıklar ve Eğitim - page 55

tır. Birçok kaynakta Sivas adının Sebastia’dan türediği
ve kent merkezinin Roma İmparatorluğu devrinde inşa
edildiği yazılı kaynaklarda geçmektedir. Kentin ilk ku-
ruluş yeri, bugün kent merkezinde Topraktepe adı veri-
len yükseltinin üzerinde gelişen, Roma İmparatoru Jus-
tinianus (527-565) tarafından yaptırılan kaledir.
Danişment Beyliği 1071’de Sivas’ı sınırlarına kat-
mıştır. Sultan İzzettin Keyka-
vus, Sivas’ı 1220 yılında Selçuk-
lu Devleti’nin başkenti yapmıştır.
Kent 1256-1343 yılları arasında İl-
hanlıların egemenliği altında kal-
mıştır. 1343’te Eretna Beyliği’nin,
1381’de Kadı Burhanettin Ahmet
Devleti’nin merkezi olmuştur. Kent
1398 yılında Osmanlıların ege-
menliği altına alınır ve “Eyalet-i
Rum” adını taşıyan geniş bir böl-
genin eyalet merkezi konumuna
gelir. 4 Eylül 1919 tarihinde topla-
nan Sivas Kongresiyle Cumhuri-
yetimizin temellerinin atıldığı şe-
hir olan Sivas, Atatürk ve kongre
delegelerini 108 gün konuk ederek
Cumhuriyet Döneminin önemli
şehirlerinden biri olur.
İlin önemli mesirelerinden bi-
risi olan Gökpınar Gölü 15 m de-
rinliktedir. Suyu çok temiz ve du-
rudur. Alabalıklarıyla da ünlü
olan göl, dipten gelen kaynaklar-
la beslenmektedir. Gölün fazla su-
ları Tohma Çayı’na dökülmektedir. Kıyısında motel ve
lokanta bulunan gölde kayıkla gezilebilmektedir. Şu-
ğul Vadisi Gürün’de görülmeye değer önemli doğal gü-
zelliklerden biridir. Son dönemde yapılan çalışmalarla,
kanyon girişinde bulunan yürüyüş yolunun kanyonun
içine doğru uzatılması sağlanmıştır. Ayrıca, vadi giri-
şinde bir balık lokantası ve kır kahvesi bulunmaktadır.
Kültürel Miras
Sarissa:
Burası surlu ve sanıldığından da büyük bir
kenttir. Yöre halkının buraya “Kuşaklı” demesinin ne-
deni de buradaki surlardır. Çivi yazılı Hitit tabletle-
ri, hem bir kralın varlığını, hem de bayram kutlamala-
rını göstermektedir. Kazılarda açığa çıkarılan, kazı eki-
binin “C Binası” dediği 76 m uzunluğundaki tapınak bi-
nası M.Ö. 1525’e tarihlendirilmektedir. Bina, “Hitit kent-
lerinde bulunanların en büyüğü” olarak tanımlanmak-
tadır. Mitolojide “Fırtına Tanrısı’nın hayvanları” ara-
sındaki boğadan burada bir çift bulunması da burada-
ki tanrının önemli olduğu düşüncesini desteklemekte-
dir. Yakın zamanda bulunan tabletler arasında 18 fal, 3
bayrammetni, 12 dinsel kült dokümanı çıkmıştır. Hi-
tit kralının altında kent krallarının ya da yerel kralların
bulunduğu bilinmektedir. Burada bulunan kralın adı-
nın Mazitima ya da Mimazati olduğu mühürlerden an-
laşılmaktadır.
Sıcak Çermik:
İl merkezine 31 km uzaklıktaki kaplıcanın
su sıcaklığı 460-500 arasında değişmektedir. Sodyum-
lu, sülfatlı, hidrokarbonatlı, magnezyumlu ve karbonatlı
bileşime sahip olan kaplıca suyu;
romatizma, sinir sistemi, solunum
yolu, metabolizma bozuklukları,
böbrek ve idrar yolları, kan dola-
şımı ve kalp hastalıklarının teda-
visinde etkili olmaktadır.
Kangal Balıklı Kaplıca:
Kuzeydoğu-
ya, Kavak Deresi Vadisi’ne doğ-
ru 13 km gittiğimizde “doktor ba-
lıklarla” ünlü kaplıcaya ulaşaca-
ğız. Kaplıcada havuza girenle-
rin etrafında, balıklar dolaşma-
ya ve ciltte hastalık belirtisi olan
yerleri temizlemeye başlamakta-
dır. Dişleri olmayan bu balıklar,
36-37 °C sıcaklıktaki suyun yu-
muşattığı kabarık yara kabukla-
rını kopararak deriye kaplıca su-
yunun etki etmesini sağlamakta
ve cilt pürüzsüz hale gelinceye
kadar temizlemektedir.
Sivas Mutfağı
Sivas Köftesi:
Yakın zamanda tes-
cil edilmesi beklenen Sivas Köf-
tesi, doğallığı, pişirme tekniği ve lezzetiyle yöre mutfa-
ğının tanınmış bir ürünüdür. Sivas köftesinin dünya-
ca ünlü bir marka haline gelmesi amacıyla Türk Patent
Enstitüsü’ne yapılan başvuru sonuçlandı. Sivas köftesi
tescillenerek, koruma altına alındı.
Sebzeli Sivas Kebabı:
Özellikle yaz aylarında tüketilen Sivas
Kebabı’nda, kuzu eti (but ve pirzola), patlıcan, domates, bi-
ber, sarımsak ve isteğe bağlı olarak patates kullanılır.
Kazan Simidi:
Kazan Simidi olarak adlandırılan Sivas’ın
meşhur simidi, büyük bir ustalıkla, tam kıvamında ha-
zırlanan hamurun halkalar haline getirilmesi ve ardın-
dan bu halkaların pekmezli kazana batırılıp fırında pi-
şirilmesiyle oluşturulur.
Madımak Aşı:
Türkiye’nin birçok ilinde yetişen madımak
otu, özellikle Sivas ve Tokat yöresinin vazgeçilmez besin
maddelerinden biridir. İnce ince kıyılan madımağın içe-
risine kıyma, pastırma ve sucuk konulur.
Peskütan:
Peskütan, süt ürünlerinden yapılan bir çor-
ba malzemesidir. Özellikle sonbaharda yoğurdun içine
az miktarda un katılarak pişirilmesi suretiyle elde edi-
lir. Bu şekilde hazırlanan peskütan kaplara doldurula-
rak saklanır ve kış boyunca kullanılır.
Aşık Veysel Müzesi
Gürün Gökpınar Gölü
1...,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54 56,57,58,59,60,61,62,63,64
Powered by FlippingBook