bir yol olan madde kullanım problemi ile her
geçen gün istenmeyen sona yaklaşması aile-
leri ciddi manada etkilemektedir.
Dünya uyuşturucu ticareti ve Türkiye’deki son du-
rumhakkında veriler neler diyor? Narkotik Şube
Müdürlüğü’nün bu noktada çalışmalarından bahse-
debilir misiniz?
Dünya genelinde uyuşturucu kullanımı-
na paralel olarak satışı da hızla artmakta-
dır. Küresel eroin ve kokain pazarının hac-
mi konusunda diğer uyuşturuculara nispe-
ten daha detaylı çalışmalar gerçekleştirile-
bilmiştir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve
Suç Ofisi (UNODC) tahminlerine göre küre-
sel kokain pazarı hacmi 85 milyar dolar, kü-
resel afyon ve türevi uyuşturucu pazarı hac-
mi ise 68 milyar dolardır. Toplam uyuştu-
rucu pazarı hacminin ise 320 milyar dola-
rı bulduğu değerlendirilmektedir. Bu rakam
küresel gayri safi hâsılanın %0,9’una tekabül
etmektedir. Dünyadaki pazarın bu denli bü-
yük oluşu ülkemizi de etkilemiştir.
Ülkemiz bulunduğu jeopolitik konumu ve genç nüfu-
sun yoğunluğu nedeniyle her ne kadar diğer ülkelere
göremadde kullanımdeğerleri yönüyle düşük görün-
se de ciddi anlamda risk altındadır. Bu riske karşı ne
tür önlemler alınmaktadır?
Türkiye, içinde bulunduğu coğrafya ne-
deniyle çok hassas bir konuma sahiptir.
Avrupa’da tüketilen afyon ve türevi madde-
lerin %95’inin kaynağı Afganistan’dır. Ülke-
miz bu geçişin sağlandığı önemli rotalardan
biri olan Balkan rotası üzerindedir. Öte yan-
dan, İran’da üretilen metamfetamin madde-
sinin Uzak Doğu ülkelerine gönderilmesinde
transit bir konumdadır. Yine koka ve türev-
lerinin Güney Amerika’da üretilerek ülke-
mize ve Avrupa’ya geçişini sağladığı kilit bir
konumda yer almaktayız. Bunlara ilaveten,
Avrupa’da üretilen sentetik haplar ülkemize
ve Ortadoğu ülkelerine ulaştırılmak isten-
mektedir. Ülkemizin bu konudaki mücade-
lesi her geçen gün artmaktadır. Yaptığımız
başarılı yakalamalar uluslararası raporlara
da yansımıştır. Bununla alakalı olarak 2011
Dünya Uyuşturucu Raporu (UNODC)’da
“Türkiye ve İran’ın yakalamaları Balkan Ro-
tasının riskli bir konuma getirmiştir”, yine
İngiltere’nin ulusal raporu olan SOCA Rapo-
runda “ Türk polisinin başarılı operasyon-
ları neticesinde uyuşturucu piyasasında-
ki önemli gruplar adalete teslim edilmiştir.
Türkiye’nin yaptığı operasyonlar organizas-
yonları rota değişikliğine gitmek zorunda
bırakmıştır” şeklinde açıklamaları da bizle-
rin yapmış olduğu operasyonları takdir ni-
teliğindedir. Her yıl BM tarafından yayınla-
nan Dünya Uyuşturucu Raporu’nda, Dünya
genelinde afyon ve türevleri maddelerde en
fazla yakalama yapan İran’dan sonra 2. ülke
Türkiye’dir. 2012 yılında yayınlanan Kaçak-
çılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı’nın
(KOM) yayınlamış olduğu raporda da “İs-
tanbul tek başına ülke geneli eroin yakala-
malarının %47’sini gerçekleştirmiştir” şek-
linde yer almaktadır.
Uyuşturucumadde kullanan gençlerin belki de en
büyük korkusu yakalanmalarıdır. Bundan dolayı te-
daviden dahi kaçan gençlerimiz var. Bu noktada
Narkotik ŞubeMüdürlüğü uyuşturucu kullanan ve
üzerinde bulunduran kişiler hakkında nasıl bir işlem
yapmaktadır?
Toplum ve özellikle gençliğin korunması
Anayasamızla devlet güvencesi altına alın-
mıştır. İstanbul polisi üstlendiği bu görevi
başarı ile yürütmektedir. İstanbul polisinin
yaptığı çalışmalar ülke genelinde uyuşturu-
cu kaçakçılığı ve madde kullanımı ile müca-
delede önemli bir yer tutmaktadır. Uyuştu-
rucu kaçakçılığı ve madde kullanımı sosyal
düzeni, halk sağlığını ve gençlerimizin ge-
leceğini tehdit eden en büyük sosyal prob-
TOPLUMVE ÖZELLIKLE GENÇLIĞINKORUNMASI ANAYA-
SAMIZLA DEVLET GÜVENCESI ALTINA ALINMIŞTIR. İS-
TANBUL POLISI ÜSTLENDIĞI BU GÖREVI BAŞARI ILE YÜ-
RÜTMEKTEDIR. İSTANBUL POLISININ YAPTIĞI ÇALIŞMA-
LAR UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VEMADDE KULLANIMI
ILEMÜCADELEDE ÖNEMLI BIR YER TUTMAKTADIR.
