19 Mart:
Ortaköy’de Mecidiye sokağında sekiz numaralı hanede
oturan Gümülcineli Muhammet bir müddetten beri peşine
takıldığı Ulviye namındaki kadının dün gece evine taar-
ruz etmiştir. Muhammet yaptığı bütün ısrarlara rağmen
bir türlü kendini beğendiremediği Ulviye Hanıma zorla
terviç-i meram için cebir istimaline karar vermiş ve dün
gece kafayı tütsüleyerek sokağa fırlamıştır. İki tarafa
sendeleyerek Ulviye Hanımın Ortaköy’de kayık iskelesi
caddesindeki evinin kapısının önüne gelen Muhammet
evvela kapıyı çalmış ve kendisinin içeriye alınmasını talep
etmiştir. Fakat kati bir cevab-ı red karşısında kalınca kapıyı
tekmelemeye ve nara atmaya başlamıştır. Mütecavizin
bir vakıa çıkaracağını tahmin eden Ulviye Hanım pence-
reden bu zorba adama def olup gitmesini söylemiş ise
de bundan bütün bütün münfail olan Muhammet derhal
saldırmasına sarılarak kapıyı kırıp içeri girmek istemiştir.
Fakat o sırada hasıl olan gürültü üzerine mahall-i hadisede
bulunan mahalle halkı tarafından mutaarrız yakalanmak
istenmiş ise de bıçağıyla bunları tehdit ederek savuşmaya
muvaffak olmuştur. Polis memurları zorba Muhammed’e
karşı gerekli tedbirlerde bulunmuşlardır.
Manavlıkla meşgul İbrahim, dün alaim-i gayr-ı kabil
setr ü hafa bir halde sarhoş olarak Galata caddesinden
gitmekte olduğu görülmüş ve derhal derdest edilerek
karakola sevk edilmiştir.
21 Mart:
Tophane’de, Karabaş mahallesinde, Dere sokağında ikamet
eden Bitlisli Ömer Çavuş evvelki akşamKüçükpazar’da
arkadaşı Cemal’in düğününde kafayı iyice dumanladıktan
sonra evine avdet etmek üzere yola çıkmıştır. Ömer Çavuş
iki tarafına sallanarak köprüden geçerken muvazenesini
kaybederek denize düşmüştür. Civardaki sandalcılar mer-
kumu kurtarmışlardır.
Üsküdar’da Dolap sokağında reji amelesinden Ömer bin
Hüseyin ile Hammal Mustafa bin Hüseyin sekr hal oldukları
halde naralar atarak sokaklarda dolaşmak suretiyle huzur
ve emniyet-i umumiyeyi ihlal eylediklerinden derdest edil-
mişlerdir.
24 Mart:
Eyüp sakinlerinden olup Silahdar Ağa’da elektrik fabrika-
sında tamircilik eden Ali isminde bir şahsın alaim-i gayr-ı
kabil setr-ü hafa bir halde sarhoş olarak gezdiği görülmüş
ve yakalanmıştır.
Yine boyacı köyünde sakin Rıdvan Bey isminde diğer bir
şahsın da sarhoş olduğu anlaşılmış o da diğeri gibi yakalan-
mıştır.
Kadıköy’ünde oturan AcemAli dün kafayı tütsüledikten
sonra aklına esen bir fikirle birden bire bıçağını çekmiş ve sol
kasığından kendi kendini vurmuştur.
Sarhoşluğun Arabalı Derecesi
24 Mart tarihli Vakit refikimiz “Hilal-i Ahdarcılara İthaf” ser
levhasıyla sarhoşluk şampiyonluğu kazanan, çöp arabasıyla
evine nakledilen Aziz’in sızdıktan sonra polis tarafından arabaya
yerleştirilirken alınan resmini neşrediyor. Refikimizin Hilal-i
Ahdar’a karşı ibraz ettiği tavsiye şayan-ı teşekkürdür.
Abonelerimize
Gazetemiz, karilerinin teveccühüyle günden güne tekâmüle
doğru koşmaktadır. Fakat bir gazetenin yaşaması ve inkişafı
ancak karilerinin himmetine tabidir. Binaenaleyh namlarına
gazete gönderdiğimiz zatlardan abone bedellerini bir an evvel
göndermek lütfunu esirgememelerini rica eyleriz.
İdare
*Hilal-i Ahdar, Yeşilay Cemiyeti’nin ilk ismidir. Aynı zaman-
da 1925 yılından bu yana yayınlanan Yeşilay Dergisi’ne de
adını vermiştir.
(devam edecek)
Hilal-i AhdarTakvimi
Hilal-i Ahdar, 30 Mart 1341 (1925)*
yesilay.org.tr
83
YEŞiLAY
•
ARALIK 2014
