- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
“Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Merih Altıntaş, savaşın yarattığı psikolojik yıkımın kısa ve uzun dönem etkileri hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Savaş, soykırım ve çatışma bölgelerinde bireysel ve toplumsal olarak ne tür travmalar yaşanıyor?
Son 60 yıl içinde dünyada savaşların, çatışmaların maalesef çok sık yaşandığına tanık oluyoruz. Oysa savaş; insanda ve toplumda çok derin izler bırakarak, yakıp yıkarak giden acımasız bir durumdur. Savaş travması hem askerler hem de siviller için, savaşın ortaya çıkışına tanıklık etmek, doğrudan savaş deneyimi yaşamak, insanların yaralandığını, sakatlandığını veya öldürüldüğünü görmek, başka bir kişiye acı çektirmek veya öldürmek, başkalarının acı çekmesine veya ölümüne yol açan emirler vermek gibi durumlarda da yaşanır. Travmatik bir olayla birlikte gelen acı ve yerinden edilme, devam eden bu şiddetin her zaman var olan bir yönüdür. Bu şiddetle bağlantılı duygular ve koşullar "savaş travması" olarak bilinir ve bir kişinin ruh sağlığı ve refahı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Savaş travması genellikle askerlerin kitlesel ölüm ve yıkım gibi vahşetlere tanık oldukları çatışma bölgelerinde yaşadıkları bir durum gibi düşünülse de, savaş bölgelerindeki siviller ve doğrudan savaşmasa da destek personeli, sağlık personeli gibi kişiler de travmatik olaylara tanık olurlar.
Savaşlarda, soykırımda ve çatışmalarda en çok hangi gruplar etkileniyor? Savaşların bu gruplar üzerinde meydana getirdiği fiziksel ve psikolojik tahribattan bahsedebilir misiniz?
Savaşlarda, çatışmalarda ve soykırımlarda anavatandaki siviller, her iki taraftaki askerler ve sosyal medya, televizyon, radyo ve internet aracığıyla savaş görüntülerini izleyenler en çok etkilenen grupları oluşturmaktadır. Dünyanın her yerinde askerler travmatik olaylara maruz kalmaktadır. Bu durum tıbbi komplikasyonlar; aile içi işlev bozukluğu, işsizlik, madde kullanımı ve daha fazlasını beraberinde getirmektedir. Travmanın askerler üzerindeki uzun dönemli sonuçları da önemlidir. Siviller de bu durumlardan oldukça etkilenmektedir; fakat sivillerin sosyal ağları aracılığıyla travmalarını konuşup, duygularını paylaşabildiği takdirde dayanıklılık oluşturabildiği belirtilmektedir.
Savaşlar fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekolojik travmalara neden olmaktadır. Bir halkın kimliğini, kültürünü yok etmeyi amaçlamak, inançlarına, dillerine, onları özgün yapan değerlerini yok etmeye boyun eğdirmek gibi dayatmalar gözlenmektedir. Savaşlar toplumun aile, ekonomi, çevre gibi birçok değerini yok ederek kişiye zarar verir. İnsan eliyle, kasten oluşturulan çatışmaların kişinin tüm dünyasını alt üst etmesi, geçmişini yok edip geleceğini elinden alması, kişiye kendisini çaresiz ve umutsuz hissettirmesi yaşanabilecek en büyük travmalardandır.
Savaş, soykırım ve çatışmaların oluşturduğu psikolojik yıkımın kısa ve uzun dönem etkileri nelerdir? Çatışmanın neden olduğu psikolojik bozukluklar ne kadar sürede atlatılabilir?
Stres herkesi etkilese de savaşta olduğu gibi şiddetli travmatik olaylar çok daha zarar vericidir. Psişik travma bireyin, dayanılmaz bir tehlike, kaygı ve içgüdüsel uyarılma karşısında çaresizlikle sonuçlanan zarar verici bir olaya maruz kalmasıyla ortaya çıkar. Savaş kişiyi duygusal olarak paramparça eder ve tam bir çaresizlik hissi içinde bırakır. Kişi; yaşamına yönelik bir tehdit, güvenlik kaybı, yaralanma ve akıl sağlığını kaybetme riski ile karşı karşıya kalır. Kişi, başa çıkma mekanizmalarının başarısız olduğu kritik bir andadır. Sürekli bir endişe haline yol açan savaşlar ve çatışmalar toplumda depresyon ve psikososyal yaralanmalarla bölge halkında yıllarca varlığını hissettirir. Savaş travması yaşayan kişilerde anksiyete ve depresyon sıklıkla ortaya çıkan psikiyatrik tablolardır. Travmatik olaylar, günümüzde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olarak bilinen şiddetli, uzun süreli, duygusal ve fiziksel olarak engelleyici semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Savaşa maruz kalan toplumlarda ruhsal bozuklukların görülme sıklığı ve yaygınlığında kesin bir artış olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) silahlı çatışmalar yaşayan kişilerin yüzde 10'unun ciddi ruh sağlığı sorunları yaşayacağını, diğer yüzde 10'unun da istenilen düzeyde işlev görmesinin engelleneceğini bildirmektedir. Depresyon, anksiyete, uykusuzluk, sırt ve mide ağrıları gibi psikosomatik sorunlar en yaygın görülen durumlardır. Kadınlar erkeklerden daha fazla etkilenmektedir. Diğer hassas gruplar ise çocuklar, yaşlılar ve engellilerdir. Yaygınlık oranları travmanın derecesi ve fiziksel ve duygusal desteğin mevcudiyeti ile ilişkilidir.
Savaş, soykırım altında yaşayanlar akıl sağlıklarını nasıl koruyabilir? Bu insanların ihtiyaç duyduğu psikososyal destek nasıl karşılanabilir?
Savaşlarda ve çatışmalarda özel olarak ilgilenilmesi gereken bazı hassas grupların varlığı göz ardı edilmemelidir. Yetim kalmış, kaçış ve mülteci statüsü nedeniyle eğitimleri kesintiye uğramış çocuk ve ergenler, tecavüze uğrayan veya işkence görmüş, eşini, çocuklarını veya evini kaybetmiş kadınlar, toplama kamplarında kalanlar, aile desteği olmayan, sağlık hizmeti alamayan terörize edilmiş yaşlıların ayrı bir hassasiyetle ele alınması ve desteklenmesi gerekir. Kronik fiziksel veya zihinsel hastalığı olan kişiler ya da engellilerin de desteğe ihtiyacı olacaktır. Kadınlar savaşlar sırasında cinsel ve fiziksel istismara uğrarlar ve savaşın psikolojik sonuçlarına karşı daha savunmasızdırlar. Gelişmekte olan ülkelerde kültürel ve dini başa çıkma stratejilerinin kullanımı sıktır. Sosyal desteğin, paylaşımın ve yalnız olunmadığı hissinin korunması koruyucudur.
Soykırım bölgesinde yakınları bulunanların yaşadığı sıkıntılardan bahsedebilir misiniz?
Savaş, ulusların sağlığı ve refahı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir. Çatışmalar herhangi bir büyük hastalıktan daha fazla ölüme ve sakatlığa neden olur. Savaş, toplulukları ve aileleri yok eder ve genellikle ulusların sosyal ve ekonomik dokusunun gelişimini durdurur. Savaş, çocuklar ve yetişkinler üzerinde uzun vadeli fiziksel ve psikolojik zararın yanı sıra sayısız birçok açıdan zarar verir. Savaşlar sonucunda meydana gelen ölümler sadece "buzdağının görünen kısmıdır". Endemik yoksulluk, yetersiz beslenme, engellilik, ekonomik ve sosyal gerileme ve psikososyal hastalıklar diğer taraflarıdır.
Kitlesel savaş nedeniyle yaşanan travmalar fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekolojik işkence şeklinde birçok sonucu doğurabilir. Dayak yeme, tekmelenme, silah sesleri, bombalar, mayınlar, yakmalar, cinsel istismar gibi fiziksel travmalara sık rastlanır. İnfazlar, toplu katliamlar, etnik cinayetler savaşın kirli yüzlerinden birkaçıdır. Bunun yanında tehditler, sorgulamalar, suçlamalar, kaçırmalar, infazlar, iletişimsiz gözaltılar, aşağılamalar, yoksunluklar savaşın psikolojik işkence sayacağımız sahneleridir. Savaşın içinde kalan insanların mülklerinin, hayvanlarının tahrip edilmesi; kaçışlar, göçler, ailelerin ve tüm toplumun parçalanması ileride tedavisi zor olacak olan sosyal işkenceleri oluşturur. Şehirdeki alt yapıların tahrip edilmesi, yanmış topraklar, mayın dolu araziler, zehirli kuyular ve nehirler sadece insana değil çevreye verdiği zararla da tamiri zor sonuçlar meydana getirir. Bu insan ve çevresi için, ekolojik işkenceden başka bir şey değildir.
Savaş, soykırım bölgesinden kaçarak mülteci durumuna düşenlerin yaşadığı psikolojik zorluklar nelerdir?
Son yıllarda kitlesel şiddet olaylarının artması nedeniyle dünyada bir göç krizi yaşanmaktadır. Bununla birlikte mülteci sayısında ciddi bir artış olması dikkat çekicidir. Mülteciler kendi ülkelerinde çatışma nedeniyle maruz kaldıkları travmatik olayların farklı bir şekline sıklıkla yerleştikleri ülkelerde de maruz kalırlar. Acıları, geçmiş ve devam eden travmalarının yanı sıra damgalanma ve karşılaştıkları ayrımcılık bu mülteci ve göçmenleri ruh sağlığı sorunlarının gelişimine karşı savunmasız bırakır. Sadece birey olarak değil, aynı zamanda aile ve topluluk olarak gitmişlerdir. Kendi toprağından başka bir ülkeye doğru yer değiştirmek aslında mültecinin belirsiz bir yolculuğa çıkışını simgeler. Belirsizlik, kaygıyı ve endişeyi artıran en önemli etmenlerdendir. Genellikle zorlu seyahatler, zor koşullardaki mülteci kampları, gözaltı merkezleri bu insanların travmasının şekil değiştirmiş hali gibidir. Yeni bir yere yerleşme süreci, kültür, topluluk ve toplum kaybı gibi zorlukları da beraberinde getirir. Bunun yanına yabancı bir dile uyum sağlama ihtiyacı da eklenebilir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), majör depresyon, yaygın anksiyete, panik atak, uyum bozukluğu, somatizasyon ve madde bağımlılığı gibi uzun vadeli sorunlar yaygındır ve intihar olgularına sık rastlanmaktadır.
Bombalama, katliam gibi olayları haber ya da çeşitli paylaşımlar yoluyla takip edenlerin ruh sağlığı nasıl etkileniyor?
Önceden savaş veya çatışma bölgesinde fiziksel olarak bulunanların ve savaşan tarafların direkt etkilenmesinden bahsederken; bugün artık binlerce kilometre uzakta savaşı eşzamanlı olarak bir ekran karşısında izliyor durumdayız. Şehirlerin altüst olduğu yıkım görüntüleri, sığınaklardaki insanlar, hayatlarını kurtarmak için çaresizce kaçmaya çalışan siviller, ağlayan çocuklar ve savaşın o acımasız, acı dolu sahnelerine şahit oluyoruz.
Günümüzde yine “sosyal medya savaşı” olarak da tanımlanan bir kavramdan söz eder olduk. Savaş bölgelerindeki durum sadece geleneksel haber kaynaklarıyla değil; Instagram, Twitter ve Tik Tok gibi uygulamalar aracılığıyla da hızla ve canlı olarak yayınlanıyor. Genelde şiddet içeren bu görüntüler, videolar ve ses klipleri hızla yayılıyor ve binlerce kez izleniyor. Tüm bu içeriklerin izleyen kişilerin ruh sağlığı açısından risk oluşturduğunu ve tetikleyici olduğunu biliyoruz. Bir savaşı; televizyon, sosyal medya ya da diğer medya araçları aracılığıyla izleyen kişilerin, çatışmanın içindeki gerçek bireyler kadar etkilenebildiğini artık çok net gözlemliyoruz.
Savaşın acılarına bu yollarla tanık olanlar kendi sağlıkları için ne tür önlemler alabilirler?
Bazen izlemeye yüreğimizin dayanamadığı sahneleri sürekli izlemek, çatışmaların çok uzağında olan kişilerde de stres ve endişeye neden olabilir. Özellikle yatmadan önce ve uyanır uyanmaz bakmaktan kaçınmakta fayda vardır. Çeşitli uyku sorunları ve gün içinde devam eden endişe haline yol açabilir. Görüntülenen veya paylaşmayı düşündüğünüz içeriğin doğru olduğundan emin olmak da önemlidir. Endişeli hissetmeye başladığımızda, bir adım geri çekilip, telefonu veya bilgisayarı kapatmak doğru olacaktır. Böyle zamanlarda bizi stresli hissettirmeyen içeriği bulmaya odaklanmak iyi bir yoldur. Bu, olana bitene karşı tamamen gözlerimizi kapatmak değildir. Sosyal medyada uzun süreler boyunca olup biteni izlemek yerine, krizle ilgili çabaları destekleyerek meşgul olmak; hem ruh sağlığımıza hem de acı çeken insanlara destek sağlayabilir. Sosyal medyaya ara vermenin, çatışmada zarar gören insanlara yardım etmenin yollarını aramak ve ihtiyaç duyduğumuz duygusal desteği bulmak daha sağlıklı bir davranış olacaktır.
İkincil ya da üstlenilmiş travma nedir? Savaş ve terör olayları bu travmaya nasıl sebep olur?
Savaş, savaşanları olduğu gibi savaşmayanları da fiziksel ve duygusal olarak olumsuz etkileyen bir durumdur. Ölüm, yaralanma, cinsel şiddet, yetersiz beslenme, hastalık ve sakatlık savaşın en çok etkilediği durumlardan bazılarıdır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ise savaşın en olumsuz psikolojik sonuçlarından biridir. Depresyon ve anksiyete, duygusal etkilerden en sık görülenleridir. Savaşın, terörün, çatışmaların yaydığı şiddet ve dehşet hayatları altüst etmekte, ilişkileri ve aileleri parçalamakta, bireyleri ve toplumları duygusal olarak sıkıntıya düşürmektedir. Savaşa yakalanan çaresiz ve mağdur çocuklar ve aileleri, "ikincil olarak zarar görmüş" nüfus olarak adlandırılır. Ayrıca, savaşla ilgili duygusal acılar ve zarar görme yalnızca yaşamı tehdit eden durumlara ve şiddete doğrudan maruz kalma nedeniyle değil, aynı zamanda akrabaların, yakınların yaralanması veya ölümü, ekonomik zorluklar, coğrafi yer değiştirme ve günlük yaşamın sürekli kesintiye uğraması gibi dolaylı stres faktörleri nedeniyle de ortaya çıkabilir.
Savaşların, çatışmaların etkisi uzun sürer mi? Bunun önlenmesi mümkün müdür?
Savaşın, çatışmaların ve soykırımların psikolojik sonuçlarının o toplum için nesiller boyu sürecek bir halk sağlığı sorunu olduğu unutulmamalıdır. Bunlara maruz kalan insanların sadece yüzde 1'inden daha azına müdahale edebildiğini düşündüğümüzde bu ciddi bir problemdir. Savaşın acımasız etkilerinin sosyal normları, değerleri engellememesi ve bazılarının “kayıp nesil” olarak adlandırdığı bir nesli ortaya çıkarmaması için psikolojik müdahalelerin ve bölgeye ulaştırılacak yardımların önemi yadsınamaz. Savaş ve çatışma durumlarındaki toplumun; yardım, rehabilitasyon ve yeniden yapılanma süreçlerinin bir parçası olarak yeterli ruh sağlığı hizmetini alması da gereklidir. Savaşın bir tür ruh sağlığı acil durumu olduğu ve bu konuda hızlı müdahalenin ciddi ruhsal sorunların gelişmesini ve ardından gelen şiddet ve savaşları önleyebileceği göz ardı edilmemelidir. Savaş travması ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) uluslararası bir insani mesele olarak kabul edilmelidir ve bu konuda ortak koruyucu, destekleyici ve tedavi edici yöntemler hayata geçirilmelidir.
DOÇ. DR. MERİH ALTINTAŞ KİMDİR?
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri uzmanlık eğitimini “Suç İşleyenlerde Çocukluk Çağı Travması, Dissosiasyon ve Başa Çıkma Tutumları” konulu tezi ile tamamladı. 2013 yılında aynı hastanede başasistan olarak çalışmaya hak kazandı. Psikoz servislerinde ve AMATEM kliniğinde görev yaptı. BADEM (Bağımlılık Ayakta Tedavi Danışma ve Eğitim Merkezi) Kurucusu ve Sorumlusu olarak görev aldı. Bağımlılıkta ayakta tedavi için bir diğer pilot uygulama olan DAN-TE’nin (Danışma ve Tedavi Merkezi) kuruculuğunu ve sorumluluğunu yaptı. Alkol ve madde hastaları yanında, kumar bağımlılığı başta olmak üzere davranışsal bağımlılıklarda tedavi için kamuya ait ilk merkezlerden birini oluşturdu. 2013 yılında Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Araştırma Ödülü’nü kazandı. 2018 yılında psikiyatri doçenti oldu. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde AMATEM Sorumlusu olarak çalıştı. 2019 yılında Dünya Sağlık Örgütü Kumar Çalıştayı’nda, 2023 yılında Dünya Sağlık Örgütü Alkol, Madde ve Davranışsal Bağımlılıklar Şurası’nda görev aldı. Doç. Dr. Merih Altıntaş, Yeşilay Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Kumar Modülü Proje Koordinatörü’dür. T.C. Sağlık Bakanlığının düzenlediği eğitim programlarında, üniversitelerde, halka yönelik panellerde psikiyatri ve bağımlılık alanında ülkemizin birçok ilinde seminerler vermiştir. 2020 yılında İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği’ni kurmuş ve öğretim üyesi olarak çalışmaya başlamıştır. 2020 yılından bu yana Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı’dır. Alkol ve madde kullanım bozuklukları, davranışsal bağımlılıklar, aile ve çift terapileri ve EMDR ilgi alanlarıdır. 2020 Eylül ayından bu yana İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği Sorumlusu olarak çalışmakta ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.