- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
Sürekli yorgun hissetme hâli, özellikle son yıllarda duyulma sıklığı artan, karmaşık bir durum. Psikiyatri Uzmanı ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Evren ile kronik yorgunluk sendromunun nedenlerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini konuştuk. Prof. Dr. Cüneyt Evren, çağımızın hastalıkları arasında yer alan kronik yorgunluk sendromunun bireylerin hayatına çeşitli olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekiyor ve sendromun kişinin yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durum olduğunu vurguluyor.
“GÜNLÜK AKTİVİTELERİ YAPMAYI ZORLAŞTIRABİLİR”
Kronik yorgunluk sendromunun tanımı nasıl yapılabilir? Ortaya çıkma nedenleri nelerdir?
Kronik yorgunluk sendromu (KYS), şiddetli ve sürekli yorgunluk hissiyle karakterize edilen bir durumdur. Bu yorgunluk, dinlenme veya uykuyla düzelmez ve normal günlük aktiviteleri yapmayı zorlaştırabilir. KYS teşhisi, semptomların belirli bir süre boyunca, en az altı ay, devam ettiği ve diğer potansiyel tıbbi nedenlerin dışlandığı bir klinik tanıdır. KYS'ye tam olarak neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte, bu duruma sebep olan birkaç olası etken vardır ve muhtemelen birden fazla faktörün bir araya gelmesinden kaynaklanır. Bazı araştırmalar, KYS’nin genetik yatkınlıkla ilişkili olabileceğini öne sürmektedir. Bazı kimyasallara veya toksinlere maruz kalma, Epstein-Barr virüsü gibi bazı viral enfeksiyonlar, hormonların dengesizliği veya düzensizliği, fiziksel aktivitenin aşırı fazla ya da az olması, bağışıklık sistemi bozuklukları veya düzensizlikleriyle kronik stres KYS'yi tetikleyebilir.
Sendromun belirtileri nelerdir? Bu belirtiler arasında öne çıkanlar hangileridir?
KYS’nin belirtileri çeşitli olabilir ve her bireyde farklılık gösterebilir. Genellikle, şiddetli ve sürekli yorgunluk hissiyle karakterizedir ve bu yorgunluk dinlenme veya uykuyla düzelmez. Kişiler, sıklıkla kendilerini güçsüz ve hâlsiz hisseder; basit günlük aktiviteler bile aşırı yorgunluk ve zorluk hissi yaratabilir. Uykusuzluk, uyku kalitesinde düşüş veya aşırı uyuma gibi uyku bozuklukları yaşanabilir. Sık baş ağrıları veya migren benzeri baş ağrıları olabilir. Kişi, ortostatik intolerans nedeniyle ani pozisyon değişikliklerinde, örneğin, otururken birdenbire ayağa kalkma durumunda baş dönmesi, sersemlik hissi veya bayılma riski yaşayabilir. Belirgin kas ağrıları, eklem ağrıları veya genel bedensel hassasiyet hissedilebilir. Bazı bireyler, mide bulantısı, sindirim sorunları, şişkinlik, kabızlık veya ishal gibi sindirim sistemi problemleri yaşayabilir. Sık sık enfeksiyonlara yakalanma veya iyileşme sürecinin uzun sürmesi gibi bağışıklık sistemi sorunları yaşanabilir. Ayrıca unutkanlık, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu, görme sorunları, boğaz ağrısı, lenf düğümlerinde şişlik, iştah kaybı veya artışı, çiğneme ve yutma zorluğu gibi çeşitli belirtiler de ortaya çıkabilir. Depresyon, endişe, gerginlik ve duygusal dalgalanmalar yaşanabilir. Bu belirtiler, genellikle günlük aktiviteleri olumsuz yönde etkiler ve uzun süre devam edebilir. Belirtiler bir arada bulunabilir veya bazıları daha baskın olabilir. Bu da hastalığın her bireyde farklı seyrettiğini gösterir.
TAHMİNİ YAYGINLIK YÜZDE 0,1 İLA YÜZDE 2 ARASINDA
Günümüzde bu sendromun görülme sıklığı nedir? Bu oranda geçmişe kıyasla bir artış söz konusu mu?
KYS’nin görülme sıklığı tam olarak bilinmemektedir. Çünkü birçok hasta, belirtilerini tıbbi yardım almadan yönetmeye çalışır veya yanlış teşhis edilebilir. Bununla birlikte, tahmini yaygınlık genellikle yüzde 0,1 ila yüzde 2 arasında değişmektedir. Geçmişe kıyasla KYS'nin görülme sıklığında artış olduğu yönünde bazı kanıtlar bulunmaktadır. Bu artışın birkaç nedeni olabilir. Son yıllarda, KYS hakkında farkındalığın artması ve konuya daha fazla dikkat çekilmesi, daha fazla insanın belirtilerini tanımlamasına ve tıbbi yardım aramasına yol açılmış olabilir. Modern yaşamın getirdiği stres faktörleri ve yoğun iş temposu gibi etkenler, kronik yorgunluğun daha yaygın hâle gelmesine yol açabilir. Teknolojik gelişmeler, insanların sürekli olarak bağlı kalmalarını ve daha az fiziksel aktivite yapmalarını teşvik edebilir. Bu da KYS riskini artırabilir. Artan çevresel toksinler, hava kirliliği ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler de riski artırabilir.
“TEDAVİ, KİŞİYE ÖZEL HAZIRLANIR”
Kronik yorgunluk sendromunun tanısı nasıl konulur? Sebebinin fiziksel mi yoksa psikolojik mi olduğu nasıl anlaşılır?
KYS'nin teşhisi, belirtilerin en az altı ay boyunca sürekli ve belirgin şekilde devam ettiği ve diğer olası tıbbi nedenlerin dışlandığı bir klinik tanıya dayanır. Bu, birçok hastanın uzun bir süre boyunca belirtilerle mücadele ettiği ve doğru teşhisin konulmasının zaman aldığı anlamına gelir. Tanı koymak zor olabilir. Çünkü belirtiler diğer tıbbi durumlarla da ilişkili olabilir. Tanı koymak için belirtilerin günlük yaşam üzerinde önemli bir olumsuz etkiye sahip olduğu ve normal işlevselliği bozduğu belirlenmelidir. Yorgunluk hissi, dinlenme veya uykuyla düzelmez ve normal günlük aktiviteleri olumsuz etkiler. Değerlendirirken önceki hastalıklar, enfeksiyonlar, stres seviyeleri, ilaç kullanımı ve diğer sağlık durumları gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Tanı, belirtilerin kişinin belirli kriterleri karşılayıp karşılamadığına bakılarak konur. Bu kriterler arasında, belirtilerin sürekliliği, şiddeti ve diğer olası tıbbi nedenlerin dışlanması bulunur. KYS tanısını desteklemek veya diğer potansiyel nedenleri dışlamak için kan testleri, idrar testleri, MR veya BT gibi görüntüleme testleri ve diğer laboratuvar testleri yapılabilir. Bu testler, genellikle KYS tanısı koymak için kullanılmaz, ancak diğer olası tıbbi durumları dışlamak için yapılır. KYS'nin nedeninin tam olarak fiziksel mi yoksa psikolojik mi olduğunu belirlemek karmaşıktır ve genellikle her iki etkenin bir araya gelmesiyle ilgilidir. Bu nedenle, tedavi genellikle hem fiziksel hem de psikolojik bileşenleri içerecek şekilde kişiye özel olarak hazırlanır. Bu, belirtilerin yönetilmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için en etkili yaklaşımı sağlamak amacıyla önem taşır.
Tedavi yöntemleri nelerdir? Bu yöntemler nasıl farklılıklar gösterir?
Tedavi, belirtilerin yönetimine odaklanır ve her hasta için farklı olabilir. KYS yönetiminde yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Tedavi planı; dinlenme, uyku düzeninin iyileştirilmesi, düzenli hafif egzersiz, beslenme düzenlemeleri, stres yönetimi ve psikolojik destek içerebilir. KYS tanısı konan bireylerin ve ailelerinin durumları hakkında bilgi edinmeleri önemlidir. Sağlık uzmanlarından, hasta eğitim materyallerinden ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak, KYS belirtilerini anlamak ve etkili bir şekilde yönetmek için önemlidir. Dinlenme ve aktivite dengesi, KYS yönetiminde temel adımdır. Bu, aşırı aktiviteden kaçınmayı, dinlenmeyi önceliklendirmeyi ve günlük aktiviteleri dengeli bir şekilde planlamayı içerir. Aşırı yorgunluk hissedildiğinde, dinlenme süresi artırılmalıdır. KYS belirtilerini hafifletmede yardımcı olabileceği için, yürüyüş, yüzme veya yoga gibi hafif egzersizler önerilebilir. Kaliteli uyku alışkanlıklarını benimsemek, KYS belirtilerini yönetmede önemlidir. Bu, uyku saatlerini düzenlemeyi, rahatlatıcı bir uyku ortamı oluşturmayı ve uyku hijyenini iyileştirmeyi içerir. Sağlıklı bir diyet, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlar ve enerji seviyelerini dengelemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, kafein ve şeker tüketimini azaltmak ve yeterli miktarda su içmek de önerilir.
Stres yönetimi teknikleri, KYS belirtilerini azaltmada yardımcı olabilir. Bunlar arasında derin nefes egzersizleri, meditasyon, gevşeme teknikleri ve psikoterapi bulunur. Psikoterapi, bireyin duygusal zorluklarını ele alabilir ve KYS ile başa çıkma becerilerini geliştirebilir. Bilişsel davranışçı terapi, KYS belirtilerini yönetmek için etkili bir psikoterapi yöntemi olup hastanın düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirerek stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeye odaklanır. Bu terapi yöntemi, korku ve endişe düzeylerini azaltarak KYS belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı olabilir. KYS ile yaşayan bireyler için toplum ve destek grupları faydalı olabilir. Bu gruplar, KYS ile başa çıkmak için stratejiler paylaşabilir, deneyimleri tartışabilir ve duygusal destek sağlayabilir. Toplum destek grupları, bireyin izole hissetmesini önleyebilir ve sosyal bağlantıları güçlendirebilir. KYS ile yaşamak, hastalığı kabul etmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı içerir. Bireyler, KYS belirtilerini yönetmek ve yaşamdan zevk almak için stratejiler geliştirmeli ve günlük yaşamlarında anlamlı aktivitelere odaklanmalıdır. Bazı durumlarda, belirtileri hafifletmek için ilaçlar kullanılabilir, ancak KYS'nin spesifik bir ilaç tedavisi yoktur ve tedavi genellikle belirtileri kontrol altında tutmaya odaklanır. Bu ilaçlar arasında ağrı kesiciler, anti-inflamatuarlar, uyku düzenleyiciler, antidepresanlar ve anti-anksiyete ilaçları bulunur. Ancak ilaç tedavisi herkes için uygun olmayabilir ve dikkatlice yönetilmelidir. Tedavi, genellikle birçok farklı yaklaşımın kombinasyonunu içerir ve kişisel ihtiyaçlara ve belirtilerin şiddetine göre uyarlanır. Tedavi planı, bireyin sağlık uzmanıyla iş birliği içinde oluşturulmalıdır. Önemli olan, bireyin belirtilerini yönetmesine ve yaşam kalitesini iyileştirmesine yardımcı olacak en uygun tedavi seçeneklerini belirlemektir.
KADINLARIN YATKINLIĞI DAHA FAZLA
En çok hangi cinsiyet ve yaş grubunda görülür? Bunun nedeni nedir?
KYS, özellikle genç ve orta yaşlı yetişkinler arasında görülme eğiliminde olmakla beraber, yaşlılar ve hatta çocuklar arasında da görülebilir. KYS'nin belirli bir yaş grubunda daha sık görülmesinin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır ve bu durumun birkaç olası nedeni vardır. Genç ve orta yaşlı yetişkinler, genellikle aktif bir yaşam tarzına sahiptir. Yoğun iş temposu, ilişkisel stres, finansal baskılar, toplumsal beklentiler, aile sorumlulukları, sosyal aktiviteler ve diğer yaşam stresleri, KYS riskini artırabilir. Genç ve orta yaşlı yetişkinlik dönemi, bireylerin psikolojik ve duygusal gelişimleri açısından önemlidir. Bu dönemde yaşanan stres, depresyon, anksiyete ve duygusal zorluklar, KYS riskini artırabilir. Kadınlar, erkeklere kıyasla KYS'ye daha yatkın olabilir, ancak bu konuda kesin bir kanıt yoktur. Bunun birkaç nedeni olabilir. Hormonal değişiklikler, özellikle östrojen ve progesteron gibi hormonların dalgalanmaları, KYS riskini artırabilir. Kadınlar genellikle yaşamlarında daha fazla stresle başa çıkmak zorunda kalabilir ve yoğun iş temposu, aile sorumlulukları ve sosyal beklentiler gibi faktörler KYS riskini artırabilir. Bazı kadınlar, KYS riskini artırabilecek polikistik over sendromu, endometriozis veya tiroid bozuklukları gibi hormonal veya kadın sağlığı sorunlarına sahip olabilir. Kadınlar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik durumlarla daha sık karşılaşabilir, bu da KYS gelişme riskini artırabilir.
Sendromun bireylerin hayatına olumsuz etkileri nelerdir? Tedavi edilmezse hangi olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olur?
KYS’nin bireylerin hayatına çeşitli olumsuz etkileri vardır. Tedavi edilmezse daha ciddi sonuçlara yol açabilir ve bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltabilir. KYS belirtileri, bireylerin günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayabilir. Aşırı yorgunluk, hâlsizlik, konsantrasyon zorlukları ve kas ağrıları, iş, okul, sosyal etkinlikler ve kişisel bakım gibi günlük aktiviteleri yerine getirmeyi zorlaştırabilir. KYS belirtileri, sosyal etkileşimleri ve ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilir. Bireyler, aşırı yorgunluk nedeniyle sosyal etkinliklere katılamayabilir ve bu durum zamanla sosyal izolasyona ve ilişkisel zorluklara, dolayısıyla düşük öz saygı, umutsuzluk ve yaşam amacı eksikliği gibi psikososyal sorunlara yol açabilir. KYS belirtileri, bireyin işe devam etmesini veya tam zamanlı çalışmasını zorlaştırabilir. Bu da maddi zorluklara neden olabilir. KYS, uyku düzenini ve bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir, depresyon, anksiyete, huzursuzluk, öfke ve umutsuzluk gibi zihinsel ve duygusal belirtilere de neden olabilir. KYS, fibromiyalji, kronik ağrı sendromu, sindirim problemleri ve baş ağrıları gibi bazı fiziksel komplikasyonlara da neden olabilir. Tüm bu belirtiler, yaşam kalitesini daha da kötüleştirebilir ve KYS'nin olumsuz etkilerini artırabilir.
“HER MESLEK GRUBUNDA GÖRÜLEBİLİR”
Hangi meslek gruplarında bu sendroma daha çok rastlanır?
KYS herhangi bir meslek grubunda görülebilir, ancak bazı meslek grupları KYS'ye daha yatkındır. Bu meslek gruplarında genellikle uzun çalışma saatleri, yüksek stres seviyeleri ve fiziksel/psikolojik taleplerin yoğunluğu gibi faktörler KYS riskini artırabilir.
Sağlık sektöründe çalışanlar, genellikle uzun ve düzensiz çalışma saatlerine maruz kalır. Sürekli olarak yüksek stres seviyeleriyle ve fiziksel taleplerle karşı karşıya olma, sık sık travmatik veya zorlayıcı olaylarla karşılaşma riskleri nedeniyle, duygusal tükenme ve yüksek KYS riski altındadırlar.
Bilgi teknolojisi alanında çalışanlar, genellikle uzun saatler boyunca bilgisayar başında çalışmak zorunda kalır. Yoğun iş yükü, sürekli olarak değişen teknoloji ve proje süreçleri, onların stres ve yorgunluk seviyelerini artırabilir. Öğretmenler, akademisyenler ve eğitim personeli, genellikle yoğun iş yükü ve stres altında çalışır. Uzun çalışma saatleri, sınıf yönetimi zorlukları, sınav dönemleri ve eğitim politikalarındaki değişiklikler, eğitim sektörü çalışanlarında KYS riskini artırabilir. Havacılık ve ulaştırma sektöründe çalışanlar, düzensiz çalışma saatleri, jet lag, sürekli seyahat ve fiziksel/psikolojik taleplerle karşı karşıya kalabildikleri için KYS riski altında olabilir. Mühendisler, mimarlar, inşaat işçileri ve diğer mühendislik ve inşaat sektörü çalışanları, genellikle yoğun proje süreçleri, saha çalışmaları ve proje teslim tarihleriyle karşı karşıya kalır. Fiziksel zorluklar, sürekli olarak değişen iş koşulları ve stresli çalışma ortamları, KYS riskini artırabilir. Bu meslek gruplarında KYS'ye daha fazla rastlanmasının nedeni, uzun çalışma saatleri, yüksek stres seviyeleri, düzensiz çalışma saatleri, fiziksel talepler ve diğer iş ortamı faktörlerinin birleşimidir. Ancak, her meslek grubunda KYS görülebilir.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Kronik yorgunluk sendromuna yakalanmamak için alınması gereken önlemler nelerdir?
Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve 7-9 saat yeterli uyku alışkanlıkları sağlıklı bir yaşam tarzını destekler. Bu faktörler vücudun direncini artırabilir ve stresle daha iyi başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Stres, KYS'nin ortaya çıkmasında önemli bir faktör olduğu için stresi azaltmak için gevşeme tekniklerini uygulamayı, zaman yönetimi becerilerini geliştirmeyi ve günlük stresi azaltacak aktivitelere zaman ayırmayı düşünebilirsiniz. Düzenli egzersiz, vücudunuzu güçlendirebilir, enerji seviyelerinizi artırabilir ve stresle başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz hedeflenmesi uygun olacaktır.
Sosyal destek, stresle başa çıkmanıza ve duygusal refahınızı artırmanıza yardımcı olabilir. Aile, arkadaşlar veya destek gruplarıyla bağlantı kurun ve duygusal ihtiyaçlarınızı paylaşın. Ergonomik ofis mobilyaları kullanmak, düzenli mola vermek, doğru oturma pozisyonunu korumak ve bilgisayar kullanımı sırasında gözlerinizi dinlendirmek, fiziksel ve zihinsel yorgunluğu azaltabilir. Çalışma ve dinlenme arasında denge sağlamak önemlidir. Uzun süreli çalışma veya aşırı çalışma, fiziksel ve zihinsel yorgunluğa yol açabilir. Çalışma saatlerinizi ve mola sürelerinizi düzenleyerek ve işten sonra kendinize zaman ayırarak dinlenme sürelerine özen gösterin. Hobiler, egzersiz, sanat veya doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler ruh hâlinizi iyileştirebilir ve stresi azaltabilir. Düzenli sağlık kontrollerine gitmek ve sağlık uzmanınızla düzenli olarak iletişimde olmak, sağlığınızı takip etmek ve olası sağlık sorunlarını erken tespit etmek için önemlidir. KYS, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir durumdur. Erken tanı ve etkili tedavi, belirtilerin yönetilmesine yardımcı olabilir ve KYS'nin olumsuz etkilerini en aza indirebilir. Bu nedenle belirtileri olan kişilerin bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.