ilac-sifa-mi-bagimlilik-mi.jpg

İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?

İlaç kullanımında beklenen etkiyi görmenin yolu; doğru ilacı, doğru formatta ve doğru dozda hekim gözetiminde kullanmaktan geçiyor. “İlaçların doğru kullanımı nasıl olmalı?” sorusunun yanıtını aradık.

SOSYAL HİZMET UZMANI GÖNÜL YURTSEVER YAVUZ / ANKARA KEÇİÖREN YEDAM
İlaçlar zaman zaman her insanın hayatında kendisine yer buluyor. Bebeklik döneminden yaşlılık çağına kadar pek çok kez ilaçlara başvuruyoruz. İlaç kullanarak yaşadığımız sorunun etkilerinin ortadan kalkmasını hedefliyoruz. Peki, bu etkileri azaltmanın ilaçtan başka yolu yok mudur? Amacımız sorunu hemen ortadan kaldırmak mı olmalıdır? Hangi ilacı kullanmamız gerektiğine her zaman bir hekim veya sağlık çalışanı mı karar verir yoksa elimiz daha önce farklı bir zamanda kullandığımız veya komşumuza iyi geldiğini düşündüğümüz bir ilaca mı gider? Şifa bulmak için hangi ilacı nasıl kullanmalıyız? Tüm bu sorulara birlikte yanıt aramaya çalışacağız.

İLAÇ KULLANIMININ KARARINI HEKİM VERMELİ
İlaç kullanımının şifa bulma amacına hizmet edebilmesi için tedavide ilaca ihtiyaç duyulduğuna bir hekim tarafından karar verilmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil; bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hâlinin sağlanmasıdır. Bazen tek başımıza aşamayacağımız kadar zorlu duygu ve düşüncelerle baş başa kalabiliriz. Ruh sağlığımızın olumsuz etkilendiği durumlarda psikiyatri hekimleri tarafından önerilen ilaçların kullanımı ön plana çıkar. Ne yazık ki ruh sağlığı alanında reçete edilen ilaçların kullanımına dair toplumumuzda bazı ön yargılar var. İlaç kullanımına dair çekince yaratan bir unsur ön yargılar iken, kullanılacak ilacın içeriğinin veya vücudumuzda neyi onaracağını bilmemenin de bir diğer unsur olduğunu söyleyebiliriz. Bu çekincelerin varlığı, hedeflenen tam sağlık hâlinin oluşamaması gibi bir tablo ortaya çıkarır. Bu durumu yokuş yukarı çıkarken çamura saplanan bir arabaya benzetebiliriz. Bu durumdaki bir arabada yol almak amacıyla gaza bassak da ilerleme kaydedemeyiz. İlerlemek için gaza basarken arkadan birilerinin de arabayı itmesine ihtiyaç duyarız. İlaçlar da iyileşmenin zorlu olduğu durumlarda kişilerin itici güçleridir. Çamurlu yol bittiğinde ise kontrollü bir şekilde arkadan destekleyen kişilerle yollar ayrılabilir. Tıpkı bu örnekteki gibi bireylerin iyileşme evresinde zorluk yaşadığı dönemlerde profesyonel bir destek almaktan çekinmemeleri ve ilaç kullanım sürecinin sonsuz olmadığını bilmeleri gerekir. İlaç kullanımında beklenen etkiyi görmenin yolu; doğru ilacı, doğru formatta ve doğru dozda hekim gözetiminde kullanmaktan geçer.

BİLİNÇSİZ İLAÇ KULLANIMININ ETKİLERİ
İlacın şifa olmadığı durumlar da vardır elbette. Bireylerin yaşadıkları zorluklarla baş edemediklerinde self medikasyon yöntemi olarak ilaca başvurmaları son zamanlarda sıklıkla rastlanan bir durum. Toplumda bilinçsiz ilaç kullanımının yaygın olmasının sağlık okuryazarlığı konusundaki eksiklikle paralel olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İlaç kötüye kullanımını, en basit hâliyle, reçeteli ilaçların reçete edildiği şekilde kullanılmaması veya reçetesiz şekilde temin edilebilen ilaçların tedavi amacı dışında kullanılması olarak tanımlayabiliriz. Gereksiz ve yanlış kullanılan her ilacın kişinin sağlık hâlini olumsuz etkileyeceği kuşkusuz. Bununla beraber ruh sağlığı alanında tedavi amaçlı kullanılan ilaçların hekim kontrolü dışında kullanımının bağımlılık yarattığı, olumsuz reaksiyonlar ve tıbbi komplikasyonlar yaşanmasına sebep olduğu biliniyor. İlaç kötüye kullanımının bireysel boyutlarının yanı sıra kültürel, sosyal ve ekonomik boyutları da var. Kullanılan ilacın etken maddesine göre başlarda sanal bir iyilik hâli oluşurken, kullanımın devam etmesi hâlinde etkinin giderek azalması, ilaca duyulan ihtiyacın ve kullanım miktarlarının artması, ilacın kullanılmadığı zamanlarda yoksunluk belirtilerinin görülmesi yaşanabilecek durumlar arasında yer alıyor. İlacın kişide bağımlılık oluşturmasının ardından, aile ilişkileri, iş ve eğitim yaşamı, uyku düzeni gibi alanlar da olumsuz etkileniyor. Son durumda kişi, üretim amacı iyileştirmek olan bir ilaca bağımlı hâle gelinmiş oluyor. Bu tabloyu değiştirmek, ilacın kişinin yaşamından çıkmasını sağlamak ise emek ve sabırla mümkün oluyor.

Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’nde ilaç kötüye kullanımı konusunda destek alan pek çok danışan var. YEDAM’larda bu konuda sorun yaşayan kişi ve ailelere yönelik bireysel danışmanlık ve sosyal hizmet desteği veriliyor. Kullanılan ilacın etkilerinin öğrenilmesi, farkındalık geliştirilmesi, değişim için atılması gereken adımların belirlenmesi ve takibi işin uzmanları tarafından yapılıyor. YEDAM olarak, “Bu mücadelede yalnız değilsiniz. İlacın şifasını bağımlılık çemberine bırakmak istemeyen sizler için buradayız” diyoruz.