Makaleler
- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
Eko-anksiyete kavramının detaylarını konuştuğumuz Klinik Psikolog Gökhan Ergür, iklim nedeniyle yaşanan tüm kayıpların kişinin ruh sağlığını doğrudan etkilediğini belirtiyor ve “İklim değişikliğinin doğurduğu afetler sonucunda her yıl dünya üzerinde yüz binlerce kişi sevdiklerini, evini, iş yerini ve hayatının anlamını kaybediyor. İşte tüm bu kayıplar kişinin ruh sağlığını doğrudan olumsuz biçimde etkiliyor.” diyor.Günümüzde insanlar iklim değişikliğinden kaynaklanan sorunlara karşı daha duyarlı hale geldi. İklim krizinin insanların ruh sağlığı üzerinde nasıl bir etkisi var? Ne tür rahatsızlıklara yol açıyor?
İnsan, ilk çağlardan beri yaşamını devam ettirmek ve dünyaya hükmetmek için çeşitli yollar denedi ve bu denemeler sonucunda doğayı olumsuz yönde etkiledi, ona zarar verdi. İnsanın doğaya verdiği bu zarar Sanayi Devrimi ile beraber yıkıcı bir ivme kazandı. Bu dönem ile birlikte artan hammadde ve enerji ihtiyacının giderilmesi amacıyla doğal kaynakların aşırı kullanımı, fosil yakıtlara dayalı büyüme anlayışı, yanlış gıda ve hayvancılık uygulamaları ile beraber birçok çevresel sorun ortaya çıktı ve nihayetinde iklim değişikliği yaşanmaya başladı. Sera gazlarıyla beraber ozon tabakasına zarar verildi ve dünyanın mevcut işleyişi aksamaya başlayarak insanın yeryüzündeki varlığı tehlikeye düştü. Vaktiyle şaka yollu, “Benim kullandığım deodorant mı delecek ozon tabakasını?” diyen insan bugün; “Acaba dünyanın sonu mu geldi?” sorusunu sormaya başladı. Çünkü artık iklim değişikliğinin doğurduğu sonuçlar hepimizin kapısını çalıyor. Kasırga, fırtına, sel, heyelan, orman yangınları gibi felaketler gündelik hayatımızın ne yazık ki bir parçası haline geldi. Ülkemizde ve dünyada üst üste sıcaklık rekorları kırıldığı gibi son yıllarda sıcaklıkların tetiklediği doğa olayları artarak şehirlerimizi yıkıp sevdiklerimizi bizlerden ayırmaya başladı.
Genel olarak araştırmacılar iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki fiziksel etkilerini incelemiş ve çalışmalarını buna göre şekillendirmişlerdir. Fakat zaman içerisinde görüldü ki, iklim krizi sadece bedene değil, ruha da büyük bir tahribat veriyor ve insanların psikolojik sağlığını bozarak yaşamlarını sekteye uğratıyor. Konuyla ilgili giderek genişleyen bir araştırma literatürü mevcut. Bu literatüre göre değişen iklim koşulları; travma sonrası stres bozukluğu, majör depresif bozukluk, endişe, depresyon, suçluluk, vicdani travma, madde kullanımı ve intiharı doğrudan etkiliyor.
Bu sorunlardan kendimizi koruyabilmek mümkün mü? Bunun için neler yapılabilir?
Kendimizi ve dünyamızı koruyabilmek için geç olmadan eyleme geçmemiz gerekiyor. Bunun için; ihtiyaç dışı alışveriş, ulaşım, sebze ağırlıklı beslenme gibi günlük tercihlerinizi daha sürdürülebilir olanlarla değiştirip karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz. Çevre dernekleri ve organizasyonlarda gönüllü çalışmalara katılıp hem bilgi alabilir hem de daha çok insanın bilinçlendirilmesinde rol alabilirsiniz. Yakın çevrenizle bu endişelerinizi paylaşıp onların da çevreye duyarlı tercihler yapmasına ön ayak olabilirsiniz. Özellikle ekran başında çok zaman geçirdiğinizi düşünüyorsanız bunun yerine boş zamanlarınızı doğada, sahillerde, parklarda geçirmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Geri dönüşüm, gıda atığını azaltma gibi konularda araştırmalar yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz. Evinizin yakınlarında geri dönüşüm kutusu bulunmuyorsa belediyenizle iletişime geçip bu konuda bir adım atmasını talep edebilirsiniz veya öncü olabilirsiniz. Çocuk sahibi iseniz çocuğunuzla beraber doğada vakit geçirebilir, çocuğunuza erken yaşta doğa sevgisi aşılayıp sorumlu bir birey olarak büyümesine katkıda bulunabilirsiniz. İmkânınız varsa bahçecilikle uğraşabilir, yoksa balkon bahçeciliği ile çiçek, bitki ve sebze yetiştirebilirsiniz.
“İKLİM KRİZİNİN İNSAN RUHU ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ ANLATAN EN İYİ KAVRAM ‘KAYIP’TIR”
Yaşanan afetler sonrasında insanların yaşadığı kaybın nasıl sonuçları oluyor?
İklim değişikliğine bağlı felaketlerin insan ruhunda oluşturduğu hasarlar ilk olarak travma ve şok ile kendisini gösteriyor. Bu felaketi yaşayan kişilerde; kişisel yaralanma, sevdiği bir kişinin ya da evcil hayvanın yaralanması veya ölümü, mal varlığının zarar görmesi, mesleğini kaybetmesi gibi sonuçlar görülüyor ve bu sonuçlar da psikolojik travmalar için müsait ortam hazırlıyor. Kişi bu olaylar sonucunda büyük bir travma ve şok yaşayabiliyor, ardından bu travmalar bir travma sonrası stres bozukluğuna dönüşebiliyor. İklim değişikliği kaynaklı afet ve psikoloji üzerine yapılan 36 temel çalışmada, tüm deneklerin afet sonrasında yüzde yedi ile yüzde 40’ının çeşitli psikolojik sorunlar yaşadığı ortaya konmuş durumda.
İklim krizinin insan ruhu üzerindeki etkisini anlatan en iyi kavram “kayıp”tır; çünkü insan bu kriz sonucunda birçok şeyi kaybeder. Afet bölgesindeki insanlar afet sonucunda sadece betondan, ahşaptan inşa edilmiş evlerini değil; yuvalarını, gençliklerini, hüzünlerini, mutluluklarını, sevdiklerinin mezarlarını, ait oldukları mekânları, kısacası kişisel tarihlerini geri dönüşü olmayacak şekilde kaybediyorlar. Ve bu kayıp aslında bir bakıma insanın dünya ile kurduğu hem fiziksel hem de en önemlisi duygusal bağın kaybolması anlamına geliyor.
İnsan bu noktadan sonra bir travmaya, depresyona ya da derin bir hüzne saplanabilir, hayatın anlamını sorgulayabilir. Kişinin yaşadığı bu kayıp; evini, ülkesini terk etmek zorunda kalan göçmenlerin yaşadığı ıssızlık, yalnızlık ve kayıp duygusuyla paralellik gösterir. Kendimize yurt bildiğimiz dünya giderek yurtsuzların barındığı bir yer haline dönüşüyor. Savaşları bir kenara bırakırsak sadece iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına kadar 200 milyon insanın evini terk etmek zorunda kalacağı tahmin ediliyor. Bu da bize içinde bulunduğumuz iklim krizinin ne derece tehlikeli olduğunu gösteriyor.
İklim insanın hayata bakışını nasıl etkiler? Örneklerle açıklayabilir misiniz?
İklimin insanın karakterini etkilediğini biliyoruz. İbn Haldun Mukaddime’sinde hava ve iklim şartlarının insan ahlâkı, huyu, mizacı, ruh yapısı, h√l ve hareketleri gibi konuları nasıl etkilediğini detaylıca anlatıyor. Günümüzde yapılan araştırmalar da bunu gösteriyor. Pekin Üniversitesinden Lei Wang’ın öncülüğünde yapılan yaklaşık 5 bin 500 Çinli ve 1.6 milyon Amerikalıya ait veriler incelendiğinde, ılıman iklimlerde yaşayan insanların daha uyumlu, daha merhametli, duygusal açıdan dengeli, dışa dönük ve yeniliklere açık kişiliklere sahip olduğu ortaya kondu.
“EKO-ANKSİYETE EN ÇOK GENÇ YAŞ GRUPLARINDA GÖRÜLÜYOR”
İklim kaynaklı psikolojik rahatsızlıklar nelerdir?
Televizyon ekranlarında iklim değişiklikleri ya da afetler sebebiyle yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalan insanları izliyoruz. İzlediğimiz afetzedelerin yaşadıkları önemli bir başka kayıp ise günlük yaşam rutinleri, sıradan işleyişleri ve onlar için anlamlı olan eşyalar. Yaşanan bu kayıplar önemsizmiş gibi görünse de aslında bireyin öz benliğini ve kimliğini tehdit eder ve bozabilir. Bunun nedeni, rutinlerin ve anlam yüklediğimiz nesnelerin kim olduğumuzu, özellikle de yaşamdaki önemli anlarımızı, aile ve sosyal ilişkilerimizi sembolize etmesidir. İklim değişikliğinin doğurduğu afetler sonucunda her yıl dünya üzerinde yüz binlerce kişi sevdiklerini, evini, iş yerini ve hayatının anlamını kaybediyor. İşte tüm bu kayıplar kişinin ruh sağlığını doğrudan olumsuz biçimde etkiliyor.
İklim değişikliğinden kaynaklanan stres, dünyadaki birçok topluluğu etkiliyor. Örneğin, Cunsolo Willox, iklim değişikliğinin küçük bir Inuit topluluğuna etkilerini incelemiş. Hepsi toprağa güçlü bir şekilde bağlı olduğunu bildiren topluluk üyeleri, yerel iklimde değişiklikler olduğunu fark ettiklerini ve bu değişikliklerin kendileri üzerinde olumsuz etkilere katkıda bulunduğunu söylüyor. Çevre ile olan etkileşimin değişmesinin bir sonucu olarak, topluluk üyeleri gıda güvensizliği, üzüntü, öfke, artan aile stresi ve kendi kendine değer duygusunun ve toplumla bütünleşme hissinin azaldığını bildiriyor. Yaşlılar iklim hadiselerinin, Inuit dilinin ve kültürünün korunması için zihinsel refah ve sosyal uyumu doğrudan etkilediğinden özel bir endişelerini dile getiriyorlar.
Bu zorlukları yaşayan bazı kişiler dünyaya kötü davrandıkları için kendilerinden önceki nesillere öfke duyar, hatta bazen kendi geçmiş davranışlarını sorgular, bunlardan utanç ve suçluluk duyar. İklim hakkında takıntılı düşüncelerden bir türlü kurtulamaz ve nihayetinde uykusuzluk, iştahsızlık, madde kullanımı gibi problemler yaşamaya başlarlar.
Eko-anksiyete kavramı nasıl ortaya çıktı? Ne anlama geliyor?
Dünya günden güne yok oluyor. Sıcak hava dalgaları, küresel ısınma, kasırgalar, seller, belirli aralıklarla ekranlarda gördüğümüz eriyen buzullar zihnimizde artık “Acaba sona mı geldik?” sorusunu uyandırıyor ve bu soru da doğal olarak bizi endişelendiriyor, varlığımızı tehdit ediyor. Günümüzde, eko-anksiyetenin farklı tanımları bulunuyor. Bu tanımlar; çevresel felaketin kronik bir korkusu, varoluşun ekolojik temellerinin çöküş sürecinde olduğuna dair genelleştirilmiş duygu(lar), destek ortamlarıyla ilişkimiz hakkında spesifik olmayan endişe biçiminde ifade ediliyor. Bu tanımlardan anlaşılacağı üzere anksiyete, korku ve endişeyle yakından ilişkili ancak yine de farklı bir şey olarak kabul ediliyor. Standart tanımlarda korkunun daha somut bir tehditle ilişkili olduğu görülürken, anksiyete daha fazla belirsizlik içeren sıkıntılı bir durumdan kaynaklanıyor.
Genel itibarıyla eko-anksiyeteyi, dünyanın ve içinde yaşayan tüm canlıların geleceğinden emin olamama ve iklim krizine bağlı olarak yaşanabilecek ekolojik felaketlerden endişe duyma durumu şeklinde tanımlamak mümkün.
Eko-anksiyete en çok kimlerde görülüyor?
Günümüzde daha çok genç yaş gruplarında gördüğümüzü söyleyebiliriz. Çünkü bu yaş grubunda geleceğe karşı umutsuz olma durumu daha fazla. Bu umutsuzluk, ilerleyen safhalarda depresyona kadar gidebiliyor.
Eko-anksiyete için risk grupları var mıdır? Bu kaygılarla nasıl başa çıkılabilir?
Çevresel felaketler sebebiyle bulunduğu yeri terk etmiş insanlar, kurak bölgelerde yaşayanlar, çevre felaketlerinde sahada çalışanlar, anksiyete bozukluğu veya majör depresif bozukluk yaşayan kişiler, düşük gelir sahibi gruplar, küçük çocuklar, ergenler ve yaşlılarda eko-anksiyete daha sık görülebilir.
Bu kaygılarla başa çıkabilmek için şunlara özen göstermek gerekir:
- İklim krizi, çevresel felaketlerle ilgili bilgi alınan haber kaynaklarının güvenilir olmasına özen göstermek. Bilgi kirliliğinden olabildiğince kaçınmak.
- Sosyal medyada çevre felaketi senaryoları paylaşan hesapları takipten çıkarmak.
- Yaşanan çevresel felaketler hakkında beliren düşünce ve duyguların farkında olmak, onlara alan açmak.
- İklim krizi konusunda benzer duygular hisseden kişilerle bağlantı kurmak, duygu ve düşünceleri paylaşmak, sosyal bir destek almak.
- Beliren endişeden yola çıkarak bir eyleme geçmek. İklim krizinin önüne geçmek için küçük de olsa bireysel adımlar atmak (musluğu açık bırakmamak ya da yere çöp atmamak gibi).
Kuraklık ve sıcak hava dalgaları insanların davranışları üzerinde etkili mi? Nasıl?
Kuraklık ve sıcak hava dalgalarının, yüksek oranda kendine zarar verme ve intihara yol açtığına dair kanıtlar ortaya çıkıyor. Örneğin Güney Avustralya’daki Adelaide kentindeki ısı dalgaları, psikiyatri anlamında hastaneye başvurularda artışa neden olurken, sıcak günlerde kendine zarar verme ve hatta intihar nedeniyle hastaneye yatışlarda da artış görülüyor. Benzer biçimde, Qi’nin yaptığı çalışmada da Avustralya’da 1986’dan 2005’e kadar intihar oranlarının sosyo-çevresel itici güçleri araştırılmış. Çalışmadan ortalama sıcaklıktaki ani yükselmelerin bazı şehirlerde intihar için bir risk faktörü olarak nitelendirilebileceği sonucu ortaya çıkıyor. Çalışma boyunca, sekiz kentten bildirilen 28 bin 501 intihar vakası inceleniyor. Sydney ve Brisbane’de, bir aydaki aylık ortalama sıcaklığın bir önceki aya göre farkı bir derece artarken, bu şehirlerin her ikisinde de intihar oranlarında yüzde 3’lük artış olduğu ortaya çıkıyor. Böylece, Brisbane ve Sydney’de daha yüksek sıcaklıkların daha yüksek intihar oranlarına yol açtığı gösteriliyor.
Türk toplumu iklim sorunlarına karşı ne kadar duyarlı? Diğer ülke insanlarıyla kıyaslama yapma şansınız var mı?
İklim sorunlarına karşı duyarlılığın ülkemizde de yavaş yavaş geliştiğini söylemek mümkün. Her açıdan zengin ve bereketli topraklara sahip olduğumuz için bu güzelliklerin hiç sona ereceğini düşünmüyorduk fakat dünya sıcaklığının artması ile beraber kuraklık ülkemizi ciddi biçimde tehdit etmeye başladı. Türkiye gibi ülkelerde oluşan iklim dengesizlikleri, mevsimsel anlamda insan beklentilerinde de problemlere sebep oluyor. Bu durum, bireylerde iklim kaynaklı bir psikolojik dengesizlik hissi oluşturdu. İnsanların artık meteorolojiyi takip ettiklerini, kuraklık ile ilgili çeşitli kaynaklardan araştırma yaptıklarını ve yağışlardaki azalma sebebiyle gerek kendi gerekse çocukları adına umutsuzluğa kapıldıklarını ve bu durumun bir çeşit kaygı bozukluğuna sebep olduğunu biliyoruz.
KLİNİK PSİKOLOG GÖKHAN ERGÜR KİMDİR?
İstanbul Bilim Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisans eğitimini “Şiddet içerikli bilgisayar oyunu oynayan ikinci kademe öğrencilerinin saldırganlık eğilimlerinin ve benlik saygı düzeylerinin incelenmesi” başlıklı teziyle İstanbul Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik Psikoloji alanında tamamladı. Üniversite eğitimleri sırasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği, Balıklı Rum Hastanesi Psikiyatri Kliniği, Florya Doğa Koleji ve T.C. İstanbul Valiliği İstanbul Çocukları Vakfı‘nda stajlarını sürdürdü. Doktora çalışmasına Yakın Doğu Üniversitesinde devam eden Gökhan Ergür, Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi‘nin etik kurulunda yer almasının yanı sıra burada psikoterapi hizmeti de sunuyor. Aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar‘ın yayın kurulunda bulunan Gökhan Ergür, üç aylık psikoloji dergisi Nefes’in Yazı İşleri Müdürlüğü görevini de sürdürüyor.
Paylaş
Bağlantıyı Kopyala
https://yesilay.org.tr/medya/makaleler/iklim-degisikliginin-ortaya-cikardigi-kaygi-hali-eko-anksiyete/
Kopyala
Diğer Haberler
6Kasım2025
İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
6Kasım2025