- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
İnternetin hayatımızdaki yeri arttıkça bağımlılıklar da şekil değiştirdi. Kumar için mekan zorunluluğu, sanal casinolar ve bahis siteleri ile ortadan kalktı. Bilgisayar oyunları çok oyunculu ve interaktif hale geldi. Yeni nesil bağımlılık kavramını Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak ile konuştuk.
Yeni nesil diye ifade ettiğimiz teknoloji bağımlılığı ve türleri nasıl ortaya çıktı?
Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, teknolojiyle ilişkili olarak iki tür davranışsal bağımlılık olduğu kabul ediliyor. Bunlar; kumar bağımlılığı ve dijital oyun bağımlılığı. Bizim bir şeye bağımlılık diyebilmemiz için DSÖ’nün koyduğu çok önemli dört kriter var.
Nedir bu kriterler?
Birincisi bağımlı olunan eylemin yani davranışın hayatımızın en önemli önceliği haline gelmesi. Yani işimizden, eşimizden, çocuğumuzdan ve eğitimimizden ön plana koymamız. Zihnimizin sadece bununla meşgul olması, bütün uğraşımızın bu eylem haline gelmesi gerekiyor. Örnek olarak kişi “Ben günde 8 saat oyun oynuyorum; ama bu arada işimi de yapıyorum, ailemi de ihmal etmiyorum. Bu eylem sonucu uykusuz kalıyorum ama her işimi yolunda götürüyorum.” diyorsa buna bağımlılık diyemeyiz.
İkinci olarak bağımlı olunan eylemi kontrol edemez hale gelmemiz gerekiyor. Kontrol mekanizmasının bozulması da gerekiyor. Tüm gün oyun oynayan birisinin “Bırakacağım artık. Bundan sonra günde iki saat oyun oynayacağım.” demesini ve ertesi gün tekrar eylemini gerçekleştirmesini örnek verebiliriz. Üçüncüsü de eylemin olumsuz sonuçlarına rağmen devam etmesi gerekiyor. Uykusuz kalıyorsam, işimden uyarıyorlarsa, derslerim bozulup notlarım düşmeye başlıyorsa, yakınlarımla aram bozuluyorsa ya da sağlık problemleri yaşıyorsam, ekonomik olarak sıkıntıya giriyorsam veya para kaybediyorsam, ekonomik, sosyal, zihinsel ve bedensel olarak tüm olumsuz sonuçlara rağmen oynamaya devam ediyorsam bu kriteri karşılıyorum demektir. Dördüncüsü ise işlev kaybı. Yani artık ben biyolojik ve psikososyal olarak sağlıklı bir şekilde işlevlerimi yerine getiremiyorum demektir. Bu dört koşul bir arada olursa biz buna bağımlılık diyebiliyoruz. Dört koşul bir arada değilse bağımlılık tanımı yapamıyoruz.
Öte yandan hakkında henüz yeterli veri olmadığı için online alışveriş, pornografi, sosyal medya ve akıllı telefonların aşırı kullanılması gibi davranışların bağımlılık olarak ifade edilmemesi gerekiyor. Bunun yerine riskli kullanım, problemli kullanım ifadeleriyle bu davranışların da bağımlılık adayı olduğunun belirtilmesi gerekiyor.
Telefonu elinden bırakamayan veya sürekli oyun oynayan herkes bağımlı mıdır, bağımlılık nasıl tanımlanıyor, kriterleri nelerdir?
Telefonu elinden hiç düşürmeyen kişiler ya da pandemide günde 8-10 saat oyun oynayanlar için sadece süreye bakarak bağımlı demememiz gerekiyor. Veya sosyal medyadan hiç çıkmayan bir kişinin sadece bu davranışına da bakarak bağımlı demememiz gerekiyor. Bağımlılık diyebilmemiz için DSÖ’nün ortaya koyduğu bu dört koşulu görmemiz gerekiyor. Bunların hepsini göremiyorsak eyleme “bağımlılık” dememiz doğru değil. Kişi telefonu yanında olmadığında bir şeylerden (yeni haberlerden, gelişmelerden, arandığında bulunamamaktan) mahrum kalacağını düşünerek bu tür eylemleri yapabiliyor. Bu davranışlara bağımlılık demek doğru değil. Zira akıllı telefon artık pek çok kişinin işinin bir parçası. Bunlar FOMO (Fear of Missing Out) denilen yani sürekli bir şeyleri kaçırma korkusu olarak isimlendirilen bir durumu tanımlıyor.
Peki davranışsal bağımlılıklar yani yeni nesil bağımlılıklar ne zaman ortaya çıktı?
Kumarın tarihsel olarak çok eski bir geçmişi var. Ama online olarak baktığımızda internetin yaygınlaşması sonucu bahis sitelerinin, sanal casinoların oluşması ile birlikte 20 yıllık bir geçmişi var. Video oyunları ise 40 yıllık bir tarihe sahip. Video oyunlarının başlangıcı 1980'lerin başına dayanıyor. Amerika'da 1983 yılında yayınlanmış bir makalede çok uzun süre video oyunu oynayan bir çocuğun yaşamış olduğu sorunlar konu ediliyor örneğin. Son 10 yılda ise çok oyunculu internet oyunlarının yaygınlaşmasıyla bu durum daha da artmış durumda. Ben dijital oyunu ve kumarı yeni nesil bağımlılık olarak tanımlamak istemiyorum açıkçası. Belki günümüzde ilgi odağı olduğu için yeni nesil bağımlılık tanımlamasını tercih ediyoruz. Ama aslında kumar da dijital oyunlar da eskidi artık. Tarihleri eski fakat şekil değiştirdi, çok oyunculu hale geldi. Ayrıca oyunların türleri de değişti. Örneğin e-spor gündeme geldi. Federasyonu kuruldu. Olimpiyatlar başladı. Ve bunlar daha çok bizim ilgimizi çekmeye başladı.
E-spor için bağımlılık tanımını kullanabilir miyiz peki?
Henüz e-spora bağımlılık demek için çok erken. Profesyonel bir uğraş e-spor. Şu an için e-spora da bağımlılık denmesine taraftar değilim. Çünkü e-spor oynayan herkes bağımlı değil. Bazı gençler için bağımlılığa giden yolu kolaylaştıran bir eylem.
Ama bu riskli bir durum. Bütün futbol oynayan çocukların gönlünde büyük kulüplerde profesyonel sporcu olarak oynama hayali vardır. Ama on bin çocuktan bir tanesi profesyonel olarak futbol oynayabilir. E-spor’da da durum bu şekilde. Örneğin şimdi 20 milyon çocuk ve genç oyun oynuyor. Bunun taş çatlasın 100 tanesi bilemediniz, 200 tanesi ligde oynayan e-sporcu olabilir. Diğerleri için hayal satılıyor ve bu çocuklar risk altında. 20 milyon çocuğa yazık oluyor. Kimisi oyunlara bağımlı oluyor ve bu çocukların hayatları mahvoluyor. Bu yüzden e-sporun kendisine karşı olmaktan çok e-sporun bu kadar popüler hale getirilmesinden, bu kadar yaygınlaştırılmasından, herkesin yapabileceği bir şey gibi düşünülmesinden ve çocukların, gençlerin hayatlarının mahvedilmesinden rahatsızım.
Yeni nesil olarak tabir edilen bağımlılıklar ile diğer bağımlılıklar arasında ne tür benzerlikler ve farklılıklar mevcut?
Yeni nesil bağımlılıklarla eski bağımlılıklar arasındaki benzerlikleri şöyle açıklayabiliriz… Bağımlılığın türü; ister davranışsal bağımlılık olsun, isterse kimyasal bağımlılık olsun, hepsi beynin ödül mekanizmasıyla ilgilidir. Beynimizde ödül yolakları (dopamin yolakları) dediğimiz bir mekanizma var. Uyuşturucu ya da alkol alındığında, sigara içildiğinde veya kumar oynandığında beynin ödülle ilgili bu merkezleri aktive oluyor. Normal insan beyni, günlük yaşamda ortalama bir ödül doygunluğuna sahiptir. Bu doygunluk insanın kendini iyi hissettiği, mutlu olduğu durumu ifade ediyor. Fakat dışarıdan bir madde alındığında, oyun oynandığında, kumar oynayıp kazandıkça ya da dijital oyunda derece atladıkça beyindeki dopamin düzeyi artış gösteriyor. Yani kişinin kendini iyi hissetme, mutlu hissetme, coşkulu hissetme hali (haz durumu) artış gösteriyor.
Hangi bağımlılık türü daha hızlı meydana geliyor?
O maddeyi kullanmadığımızda, oyun veya kumar oynamadığımızda bu seviye tekrar eski haline geliyor. Ama artık yeni yüksek seviyeyi gördüğü için beyin burayı istiyor. Eski hali kişiye artık tat vermemeye başlıyor. Kişi kendisini sıkıntılı hissetmeye başlayıp, kaygı yaşıyor. İşte bağımlılık dediğimiz şey aslında beynin ödül mekanizmasının bozulması anlamına geliyor. Davranışsal bağımlılık olduğunda bunu biz eylemlerimizle tekrarlıyoruz. Bu eylemler de beynimizde birtakım kimyasal değişiklikler meydana getiriyor. Ama kimyasal maddeler bunu daha hızlı yapıyor.
Bağımlılık yaratan kimyasal maddeler beynimize daha hızlı yerleşiyor. Çünkü beyne doğrudan etki ediyor. Öte yandan davranışlarımızın beyinde bir değişiklik meydana getirmesi için zaman geçmesi gerekiyor. Ve yine beynin doğrudan hücreleri ölmeye başlıyor. Veya madde aldığında beynin sinir hücreleri ölmeye başlıyor. Davranışsal bağımlılıklarda böyle bir şey söz konusu değil. Bu nedenle ikisinin biyolojik olarak yarattığı tahribat aynı değil. Ama ödül mekanizmasını bozma sistemi aynı. Böyle bir benzerlik söz konusu. Farklılık olarak da tabii ki kimyasal bağımlılıkların tahribat düzeyi daha yüksek ve kişiyi yavaş yavaş ölüme götürüyor. Fakat davranışsal bağımlılıklar kişiyi ölüme götürmüyor. Dolaylı olarak; kilo alma ya da verme, uykusuzluk, duruş bozuklukları gibi sonuçlarla bedene zarar veriyor.
Yeni nesil bağımlılıkların tedavileri nasıl yapılıyor?
Madde bağımlısı kişilerin tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar ve tedavi seçenekleri mevcut. Bu yöntemlerle bağımlının vücudu zararlı maddelerden, alkolden ve uyuşturucudan temizlenebiliyor. Bağımlı zararlı maddelerden uzak kaldığı sürece hayatını daha etkili bir şekilde devam ettirebiliyor. Fakat bağımlılığın tekrar etmesi konusunda risk devam edebiliyor. Ama yeni nesil bağımlılıklarda durum farklı. Oyun veya kumar bağımlısının elinden telefonu, bilgisayarı, tableti alamazsınız. Herkeste telefon var. “Telefondaki kumarla ilgili sitelere girme.” deseniz bile telefon kişinin elinde. Telefon ya da tabletin ulaşılabilir olması yeni nesil bağımlılık tedavileri için riski devam ettiriyor. Uyuşturucu bağımlısının maddeye erişimini zorlaştırabilirsiniz, engelleyebilirsiniz; ama telefon, bilgisayar, tablet her yerde.
Öte yandan davranışsal bağımlılıklar için kesin ve net bir tedavi yöntemi yok. Diğer psikiyatrik bozukluklara yönelik ilaç tedavileri yapılıyor. Artı psikoterapi yapılıyor ve kişinin hayatına çeki düzen vermesi için başka meşguliyetler işin içine sokulmaya çalışılıyor: spor, sanat veya değişik hobiler gibi… Burada sosyal destek de çok önemli tabii. Ama dediğim gibi kişinin hayatından teknolojiyi söküp alamadığımız için risk büyük oranda devam ediyor.
Dünyanın yeni nesil bağımlılıklara bakışı nasıl? Dünya Sağlık Örgütü ne tür çalışmalar yapıyor, devletler tedbir politikası yürütüyor mu? Bu konuda dünya genelinde uzmanlar ikiye ayrılmış durumda. Bir grup; dijital bağımlılık olayının, özellikle oyun bağımlılığının çok abartıldığını düşünüyor.
DSÖ kriterlerine göre yapılan araştırmalarda değişik ülkelere göre yeni nesil bağımlılıklarda yüzde 1 ila 5 arasında oranlar var elimizde. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin (DSM) kriterlerine göre daha önceleri yapılan çalışmalarda yeni nesil bağımlılık oranları yüzde 10-15’leri gösteriyordu. DSÖ’nün bahsettiğimiz dört başlığına göre yapılan yeni çalışmaları oranların daha düşük olduğunu gösteriyor. Oranlar yüksek değil ama yine de sorun var.
DSÖ ile çalışan diğer bir grup uzman da Yeşilay Genel Başkan Vekili Mehmet Dinç᾿in ve benim de katıldığımız etkinliklerde, “Yeni nesil bağımlılıklar önemli ve artan bir sorun. Önlem alınmazsa daha da artacak.” diyor. DSÖ veriye dayalı karar verdiği için oyun bağımlılığının bir hastalık olduğunu kabul etti ve el kitabına koydu. Bu artık tanımlanmış bir hastalık olarak literatüre girdi.
DSÖ’nün üstesinden gelemediği sorun şu: Yeni nesil bağımlılıklara dair tedavi protokolü henüz belli değil. Her ülke kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Son yıllarda katılım gösterdiğimiz toplantılarda en çok tartışılan konulardan birisi de “Bunun tedavisi nasıl olacak?” sorusuydu.
Dünyada uygulanan farklı tedavi yöntemleri neler?
Batı ülkelerinde, Avrupa'da ve Amerika'da bu konuda çok ciddi bir çalışma görmüyoruz. Genel olarak şu anda dünyada yaygın tedavi yöntemi söylediğim gibi, psikiyatrik eş tanılara yönelik ilaç tedavisi ve destekleyici psikoterapi. Japonya'da, Güney Kore'de, Çin’de; bunlar daha geleneksel muhafazakar topluluklar olması hasebiyle; farklı uygulamalar da olduğunu öğrendik. Örneğin Güney Kore'de şu tür uygulamalar yapılıyor:
00.00 ile 06.00 saatleri arasında 16 yaşından küçük çocukların oyunlara girememesi.
Çocuk belli bir saat oyun oynadıktan sonra oyunun, internetin yavaşlamaya başlaması. İnternet yavaşladığında çocuk oyunda puan kazanamıyor ya da kaybediyor özellikle çok oyunculu oyunlarda. Oyun çekilmez hale geliyor ve oyunu bırakıyor.
“Bir saattir oynuyorsun. Kalk biraz dolaş. Daha sonra oynamaya devam et.” gibi uyarılar ekranda beliriyor.
Çin'de oyun bağımlısı çocukların askeri kamp benzeri yerlerde toplanıp birkaç ay tamamen teknolojiden uzak kalmalarına ilişkin uygulamalar yapılırken, Japonya'da oyun bağımlısı çocukların doğa kamplarına götürüldüğünü, teknolojiden arındırılmış ortamlarda zaman geçirdiklerini öğrendik. Fakat Japon araştırmacılar yöntemlerinin tedavi noktasında yeterli olmadığını ifade ettiler. Japon uzmanlar, çocukların teknolojiyle yeniden buluştuğunda süresi azalarak da olsa dijital oyun oynamaya devam ettiklerini belirtiyorlar.
Toplumun yeni nesil bağımlılıklar konusunda bilgi ve farkındalık düzeyi nedir? Bilinçlendirmek için yapılan ve yapılması gereken çalışmalar nelerdir?
Toplum olarak insanlar henüz bu işin ciddiyetinin farkında değil. Bir şey için çok fazla bağımlılık denilmeye başlanınca iş “eğlence” haline geldi. Mesela ben birisine “Yeşilay'da çalışıyorum. Oyun bağımlılığı, kumar bağımlılığı ile ilgili olarak araştırmalar yapıyorum.” dediğimde karşımdaki kişi “Benim eşim de veya oğlum da bağımlı.” diyebiliyor. Bu durum medyada çok fazla yer buldukça insanlar yeni nesil bağımlılıkları önemsizleştirmeye başlıyorlar.
Biz Yeşilay olarak sadece bağımlılıklarla mücadele etmiyoruz. Aynı zamanda bağımlılık olmasa da bağımlılık yapması muhtemel zararlı alışkanlıklarla da mücadele ediyoruz. Bağımlılık düzeyine gelmemiş olan kumar oynama davranışının bireylere verdiği bedensel, psikolojik, sosyal ve ekonomik zararlar da Yeşilay’ın mücadele alanına giriyor. Bence Yeşilay olarak da yeni nesil bağımlılık konusunu çok fazla abartmadan ele almamız gerekiyor. Oyun bağımlılığı, kumar bağımlılığı gibi ifadeler yerine problemli internet kullanımı demek, aşırı oyun oynamak demek bence daha uygun bir ifade etme biçimi olur. Çünkü burada dikkate almamız gereken bir diğer sorun bağımlı grubun dışında kalanların problemli kullanımı. Bağımlı değil ama hayatı mahvoluyor.
COVID-19 pandemisi bu bağımlılık türlerini nasıl etkiledi?
Pandemi sürecinin özellikle internetle bağlantılı problemler üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yapılan araştırmaların ilk bulguları, özellikle karantina sürecinde eve kapanmak zorunda kalan kişilerin hem kaygıyla baş etmek hem de sıkıntıdan kurtulmak amacıyla dijital teknolojileri normal zamandakine kıyasla daha fazla kullanmaya başladıklarını göstermektedir. Aynı zamanda video oyunlarında geçirilen zaman artmış, online kumar, online alışveriş, pornografi izleme davranışı ve süresi de normal zamana göre artış göstermiştir.
Doğal olarak burada akla gelen soru, pandemi sürecinin online davranışsal bağımlılıkları artırıp artırmadığıdır. Bu konuda çalışma yapan araştırmacıların bazıları, pandemi sürecinin online davranışsal bağımlılıklar üzerinde önemli bir etkisi olacağını vurgulamakla birlikte; önemli sayılabilecek bir grup araştırmacı, pandemi sürecinin ekran kullanım süresi ve problemli internet kullanımı için riskler barındırdığını; fakat bunun erken dönemde bağımlılığa neden olabileceği gibi bir sonuca varılmaması gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, içinden geçtiğimiz bu pandemi sürecinin online davranışsal bağımlılıklar üzerindeki etkisinin daha net olarak anlaşılabilmesi için daha fazla ampirik araştırmaya gereksinim bulunmaktadır.
Toplumu yeni nesil bağımlılıklar konusunda bilinçlendirmek için yapılan ve yapılması gereken çalışmalar nelerdir?
Bağımlılık düzeyine gelmese de aşırı/problemli oyun oynama davranışının da dikkatle takip edilmesi gerekiyor. Özellikle ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda önleyici çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyorum. Problemli kullanım konusundaki durum maalesef aileleri aşmış durumda. Çok şey söylemek yerine az şey söyleyip, bir şeyi uygulamak daha değerli diye düşünüyorum. Dizilerin ve filmlerin aileler ve gençlerin hayatındaki etkisi çok yüksek. Birkaç farklı nesle, özellikle Z kuşağına hitap edecek, senaryolarıyla iyi kurgulanmış dizilerde ve filmlerde bu tür mesajların yedirilerek kullanılmasının daha değerli olduğunu düşünüyorum. Çünkü anne ve babalar çocuklarına belli bir yere kadar etki edebiliyorlar. Ama diziler özellikle gençlere daha etkili mesajlar veriyor.
Prof. Dr. Arıcak, 1993 yılında İstanbul Üniversitesinden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorasını Marmara Üniversitesinde tamamladı. 1994 yılında Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde çalışmaya başlayan Prof. Dr. Arıcak, 1999 yılında yardımcı doçent oldu. Prof. Dr. Arıcak, 2006-2007 yılları arasında Indiana Üniversitesi Eğitim Psikolojisi bölümünde konuk araştırmacı, 2007-2008 yılları arasında ise Tulane Üniversitesi Psikoloji bölümünde öğretim üyesi olarak çalıştı. 2010 yılında Eğitim Psikolojisi alanında doçent oldu. 2013-2014 akademik yılında Harvard Üniversitesi Berkman Center for Internet and Society Gençlik ve Medya Laboratuvarında araştırmacı olarak çalışan Prof. Dr. Arıcak, halen Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Prof. Dr. Arıcak, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Amerikan Psikologlar Derneği, Uluslararası Okul Psikologları Derneği (ISPA) Üyesi ve aynı zamanda Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi’dir.