- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
“Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
Gazze’deki yıkım ve soykırım görüntülerine maruz kalan çocukların “güvenli dünya” algısı yerle bir oluyor. Çaresizlik ve güvensizlik arasında sıkışıp kalan çocuklar için ebeveyn kontrollü internet denetiminin şart olduğunu belirten Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Uzmanlarından Klinik Psikolog Melike Selin Karacık ile toplumsal olayların çocukları nasıl etkilediğini konuştuk.
Savaş-soykırım görüntülerine maruz kalan çocukların ruhsal durumları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Son bir yıl içerisinde ülkemizin gündeminde olan konulara bakıldığında 6 Şubat’ta bütün ülkemizi derinden üzen Kahramanmaraş depremlerine tanık olduk. Pek çok vatandaşımız depremde can verdi. Tüm ülke tek yürek kurtarılma haberlerini izledik ve her kesimden insan elinden geldiğince destek olmak için varını yoğunu ortaya koydu. Deprem sürecinde pek çok video ve ses kaydı sosyal medya aracılığı ile milyonlara ulaştı. Ulaşan videoların arasında yaralı ve cansız insan bedenleri de bulunmaktaydı. Farklı yaş gruplarından pek çok kişi videoları izledi. Unutulmayan hafızalara kazınan görüntüler oldu. En büyük yıkımın olduğu Antakya olmak üzere 11 ilimiz depremden etkilendi. Antakya ve pek çok ildeki bazı görüntüler savaşta enkaz yığınına dönen şehirleri anımsattı. Görüntüleri izleyen kişiler pek çok duygu durumu yaşadı. Kimi zaman üzüldü kimi zaman yardım edemediği, elinden bir şey gelmediği için kendisini çaresiz hissetti. Günlerce tıpkı depresyon belirtilerinde olduğu gibi uykusuzluk, iştah kaybı, hafızada güçlük gibi duygular yaşandı. Depremin üzerinden aylar geçti, yaralarımızı sarmaya çalıştık çabaladık hâlâ da çabalamaya devam ediyoruz. Yakın zamanda da tıpkı depremde enkaz yığınına dönen şehirler gibi bu kez de İsrail ve Filistin arasında çıkan savaş sonucunda şehirler enkaz yığınına dönmeye başladı. Pek çok sivilin canice katledilmesine, hastanelerin ve sivillerin yaşadığı binaların bomba yağmuruna tutulmasına şahit olduk. Deprem zamanında olduğu gibi o çaresizlik duygusunu yeniden hissettik. Görüntülere pek çok kişi maruz kaldı. Maruz kalanlardan biri de çocuklardı. Onların da tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi bu süreçte maruz kaldıkları görüntülerden dolayı ruhsal durumlarının etkilendiği söylenebilir. Savaş görüntülerine maruz kalan çocuklar korku ve kaygı yaşamaya başlayabilir. Geceleri uykuya dalmakta güçlük çekme ya da uykularının çok sık bölünmesi gözlenebilir. Yalnız kalmak istememe, kendisini güvende hissedememe, kendisinin ve ailesinin zarar göreceğine dair endişelenebilir. Huysuzluk, çabuk öfkelenme, içe kapanma, saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir. Çevresini algılayan ve algılamaya devam eden çocuğun maruz kaldığı görüntüler sonucunda dünyayı algılayış biçiminde değişimler olabilir. Yapılan araştırmalar 0-2 yaş arasındaki bebeklerin o yaş dönemine ait çok az olsa da yaşadıklarını hatırlayabileceğini ortaya koymuştur. Çocukların iki yaşından itibaren yaşadıkları olayları daha kolay bir şekilde hatırlamaya başladıkları yapılan araştırmalar tarafından ortaya koyulmuştur. 0-2 yaş arasındaki ihtimal daha az olmakla birlikte, iki yaşından sonraki çocukların maruz kaldıkları görüntüleri hayatının ilerleyen döneminde hatırlamaları daha mümkün olabilir.
Özellikle savaştan-soykırımdan etkilenen bebekleri gören çocukların “dünya” algısında ne tür değişiklikler yaşanır?
Pek çok toplumda kültürde çocuklara daha ilgili ve şefkatli yaklaşım vardır. Bu yaklaşımın çocuklar da farkındadır çünkü çocuklar sürekli olarak etrafını gözlemler ve birtakım çıkarımlarda bulunurlar. Ebeveynlerin çocuklarına bakım verdiklerine, onlarla ilgilendiklerine, hasta olduklarında iyileşmeleri için çaba harcadıklarına şahit olurlar. Kendi dünyalarında bir nevi “Çocuklara zarar verilmez” algısına sahip olurlar. İsrail saldırılarında pek çok bebeğin ve çocuğun yaralandığına hatta öldüğüne şahit olduk. Bazı çocuklar bu görüntülere maruz kaldı. Maruz kaldıkları zaman edinmiş oldukları “çocuklara zarar verilmez” algısı sarsıldı. Başka çocuklar zarar gördüğü zaman, kendilerinin de başkaları tarafından zarara uğrayabileceği algısına sahip oldular. Çocuklardaki “dünyanın onlar için güvenli bir yer olduğuna dair algı” zarar gördü diyebiliriz.
Ebeveynler savaş-soykırım görüntülerine maruz kalan çocuklarına savaşı nasıl açıklamalıdır ve ne tür açıklamalar yapmaktan kaçınmalıdır?
Bu süreçte yapılabilecek en büyük yanlışlardan bir tanesi çocuklara gerçeğe uygun olmayan bir şekilde yaşanan durumu açıklamaktır. Kimi zaman ebeveynler çocukları zarar görmesin ya da tehlikeli bir şey yapmaktan kaçınsın diye korkutarak ya da bazen şaka yoluyla gerçeği yansıtmayan cümleler kurabiliyorlar. Çocuklar anlatılan durumun yanlış olduğunu öğrendikleri zaman ise hayatı ve dünyayı algılamaya devam ettikleri için algılarında değişimlere sebep olabiliyor. 2-7 yaş arasındaki çocuklara savaşın mümkün olduğunca basit ve ayrıntıya girmeden anlatılması daha uygun olabilir. Ayrıntı verilerek anlatılması henüz kavramları yeni öğrenmeye başlayan çocuklar için kafa karıştırıcı olabilir. 7-11 yaş aralığındaki çocuklar somut kavramları anlamlandırmaya başlarlar. Savaş anlatılırken bu yaş dönemindeki çocuklara somut kavramlarla açıklama yapmak daha faydalı olabilir. 12 yaşından itibaren çocuklar soyut kavramları anlamaya başlayacaktır. Savaş anlatılırken somut kavramların yanı sıra soyut kavramlardan da faydalanılabilir. Ebeveynlerin savaşı anlatırken nasıl ve hangi duyguları aktardıkları da önem taşımaktadır. Yoğun duygusal tepkiler vermek, panik içerisinde olmak, nefret ve düşmanlık söylemlerinin olması çocuğun olayları anlamlandırmasında kafa karışıklığına neden olabilir. Savaşı anlatırken ebeveynlerin çocuğun yaş dönemine uygun çok fazla ayrıntıya girmeden somut kavramlara başvurması daha faydalı olabilir.
Ebeveyn, savaş-soykırım görüntülerine maruz kalmış ve travma yaşayan çocuğu için hangi durumlarda uzman desteği almalıdır?
Ebeveynlerin bu süreçte çocuklarını gözlemlemesi oldukça önemlidir. Çocuklar her zaman bizlere yaşadığı durumlarla ilgili pek çok ipucu verir. Çocukların, kendilerini rahat hissettiği ebeveyn ortamında, aklına takılan ya da hoşuna gitmeyen bir durumu dile getirme ihtimali yüksektir. Ebeveyn ve çocukların genellikle gün içerisinde rutine bağlamış bir düzeni vardır ve bu düzende sekteye uğrayan ya da değişim gösteren durumları ebeveynler gözlemlemelidir. Bu durumlar kimi zaman uyku düzeni kimi zaman altına kaçırma kimi zaman da iştah durumu olarak kendi gösterir. Yapılan araştırmalar çocukların beş yaşına kadar gün içerisinde yaşadığı olayları rüyalarında yeniden gördüğünü ve yapılandırdığını ortaya koymuştur. Bu noktada çocukların uyku döngüsünü gözlemlemek, anlattığı rüyaları dinlemek bizlere birtakım ipuçları verebilir. Eğer çocuğunuz tuvalet alışkanlığını edinmiş olmasına rağmen altına kaçırıyorsa ve sürekli bir şekilde bu durum devam ediyorsa, uyku döngüsünde normal düzenin dışında durumlar gelişiyorsa, uykuya dalmakta güçlük çekiyor, tek başına uyumakta zorlanıyorsa, normalde olduğundan daha içe kapanıksa, akademik başarısında düşme varsa, karın ağrısı, mide bulantısı varsa ve tüm bu durumlar sürekli bir şekilde yaşanmaya devam ediyorsa bir uzmandan destek almak faydalı olabilir.
Savaşta, soykırımda mağdur olan insanlar için yardım etmek isteyen çocuklarını ebeveynler nasıl yönlendirmelidir? Çocuklarda çaresizlik duygusu nasıl aşılır?
Yetişkinler gibi çocuklarında bu süreçte çaresizlik duygusunu hissetmesi çok anlaşılır bir durumdur. Ülkelerin hamleleri ile pek çok sivil masum insan etkilendi. Can kaybına uğradı. Savaş görüntülerine maruz kalan insanlar yardım edemeyecekleri, ellerinden bir şey gelmeyeceği için kendilerini çaresiz hissetti, tıpkı çocuklarda olduğu gibi... Yetişkinler gibi çocuklar da savaş bölgesindeki insanlara yardım etmek isteyebilirler. Yardım etmek için pek çok yol seçilebilirler; ancak bu yolu seçerken çocukların yapabileceği bir şey olması önemlidir. Çocuklara yetişkinlerin yapabileceği bir sorumluluk verilmemelidir ya da gerçeğe dayanmayan bir yardım etme modeli sunulmamalıdır. Gerçeğe dayanmayan bir yöntem sunulduğunda bu, çocuğun pek çok inancın sarsılmasına neden olabilir. Harçlığının bir kısmını eğer kendisi de isterse savaş bölgesinde sivillere yardım eden kurum ve kuruluşlara bağışlayabilecekleri söylenebilir. Çocuklar bu yöntemi kabul ederlerse ebeveynler de bağış vererek çocuklarına destek olduğunu gösterebilir.
Fazla empati duygusunun savaş görüntülerine maruz kalan çocuklarda oluşturduğu etki nelerdir?
İnsanların olumsuz bir durumla karşılaşmasalar da çevrelerinde olumsuz bir durumla karşılaşan kişileri gördüğü zaman kendilerini o kişinin yerine koyarak üzülmesini, anlamasını “empati” olarak adlandırıyoruz. Kimi zaman empati yaparken olumsuz durumu yaşayan kişiler gibi üzülebiliyoruz. Üzülmenin yanında da kimi zaman günlük hayatımızda yaptıklarımızı yapmayı hak etmediğimizi düşünüp bunları yapmamaya başlayabiliyoruz. Bu durum yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kendini gösterebiliyor. Yeni bir oyuncağı olduğunda mutlu olan çocuk bu durumdan mutlu olamamaya başlayabiliyor. Ebeveynlerinin yaptığı yemeği keyifle yiyen bir çocuk aynı yemeği yemek isteyemeyebiliyor. İhtiyaçlarını dile getiren ve isteyen bir çocuk olumsuz durum yaşayan çocukları gördüğü için istememeye başlayabiliyor. Bu ve bunlar gibi durumlar yaşadıklarında ebeveynlerin sebebini sorması oldukça önemli olabilir. Alınan cevap doğrultusunda çocuğun edinmiş olduğu fazla empati duygusu çocukla konuşarak giderilebilir.
Savaş-soykırım görüntülerine maruz kalan her çocuk olumsuz etkilenir mi? Hangi çocuklar daha çok risk altındandır?
Hayata gözlerini açan her insan biriciktir ve bu yüzden her insan birbirinden farklıdır. İnsanların hoşuna giden ve gitmeyen şeylerde bile pek çok farklılık söz konusudur. Bu farklılığı etkileyen pek çok sebep vardır. Yaşanılan ortam ve kültür farklılığı, en önemli etkenlerinden biridir. Kültürler kendi içlerinde pek çok farklılığı barındırır ve bu farklılıklar ebeveynlerin çocuk yetiştirme becerilerini de etkilemektedir. Kimi kültürler çocukları daha özgür yetiştirirken kimi toplumlarda daha farklı kurallarla çocuklarını yetiştirebilirler. Çocuk yetiştirmede ortaya çıkan farklılıklar çocukların dünyasını algılamada da önemli bir faktördür. Tabii ki tek önemli faktörün bu olduğu söylemek doğru olmaz. Yetiştirilen ortam ve çevrenin de büyük bir etkisi vardır. Güvenli bir ortamda yetişen çocuk ile savaş ortamında yetişen bir çocuğun hayatı algılaması pek çok açıdan farklılık gösterebilir. Her çocuğun biricik olduğunu hatırladığımızda aslında savaş görüntülerine maruz kalan her çocuğunda algısının da biricik olduğunu söyleyebiliriz. Yaşanan olumsuz durumlardan çıkarılan ders ve alınan mesajlar her çocukta farklılık gösterebilir. Kimi çocuk savaşı kendisi için yaşamının sürmesi konusunda tehdit faktörü olarak görebilir. Ebetteki gelişimin her dönemi oldukça kıymetli ancak yapılan pek çok araştırma çocuklar için ilk beş yaşın oldukça önemli olduğunu ortaya koymuştur. 0-5 yaş arasındaki çocukların daha çok risk altında olduğunu söyleyebiliriz.
Çocukların ve gençlerin interneti doğru kullanmaları için ailelere düşen görevler nelerdir? Ebeveynin savaş, deprem gibi olağanüstü durumlarda sansürsüz görüntülerden çocuklarını korumak için interneti kısıtlaması etkili bir davranış mıdır?
Çocukların en çok rol model aldıkları bir nevi davranışlarını taklit ettikleri kişiler ebeveynlerdir. Ebeveynlerin yaptıkları şeyleri yapmak isterler ya da ebeveynler yapıyorsa kendilerinin de yapabileceklerini düşünebilirler. Günümüzde internete ve bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Pek çok yaş grubundan çocuklar ve gençlerin internete ve bilgiye erişiminin oldukça kolay olduğunu görüyoruz. Yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğu aile içerisinde kural koymanın oldukça önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Peki kuralları nasıl belirleyeceğiz? Kural koymak kadar kuralların içeriği de oldukça önem taşımaktadır. Aile içerisinde koyulan kuralların net çizgilerinin olması oldukça önemlidir. Kurallar koyulurken birlikte koyulması da çocukların kendilerini daha iyi hissetmemeleri açısından destek olmaktadır. Kuralların içerisinde de mutlaka internet kullanımı ile ilgili sınırlar olmalıdır. Belirlenen sınırlar sadece çocuklara özgü değil evin içerisindeki herkese dair olmalıdır. Çocukların yaş grubuna uygun olmayan görüntülere maruz kalmamasını sağlamanın belki de en etkili yöntemi ebeveynlerin çocuklar interneti kullanırken birlikte kullanmasıdır. Çocukla birlikte video ve filmleri izlediklerinde aslında izlenen içeriğin çocuğa uygun olup olmadığını anlayıp görüntüyü kapatıp yaşına uygun içerikler açabilirler. Günümüzde pek çok uygulamanın çocuk modu bulunmakla beraber bazen bu modlar yeteri kadar denetlenmeyebiliyor. Bu noktada en etkili yöntemin ebeveynlerin çocuklarla birlikte internet kullanması diyebiliriz.
KLİNİK PSİKOLOG MELİKE SELİN KARACIK KİMDİR?
2019 yılında Lefke Avrupa Üniversitesi Psikoloji Bölümünü “Reklam filmlerindeki toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının incelenmesi” tezi ile tamamladı. 2021 yılında İstanbul Gelişim Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans bölümünü “Corona virüs salgın döneminde psikolojik belirtileri ve psikolojik sağlamlığın çalışma durumuna göre karşılaştırılması” tezi ile tamamladı. 2022 yılından itibaren Yeşilay Danışmanlık Merkezinde (YEDAM) klinik psikolog olarak alkol, madde, kumar, tütün ve teknoloji bağımlılığı ile ilgili psikolojik destek sağlamaktadır. Klinik Psikolog Melike Selin Karacık ayrıca, Yeşilay Danışmanlık Merkezinde Metafor çalışma grubunun da bir üyesidir.