- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
“Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
“Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk, hiçbir yere gitmiyor.” demiş şair Edip Cansever. Bu yüzdendir ki sağlıklı ve mutlu bir çocuk yetiştirmek her ebeveynin en büyük arzusu. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Gelişim Psikoloğu Dr. Fatıma Tuba Yaylacı, anne ve babaların “mutlu çocuk yetiştireceğim” diye düştükleri en temel hatalardan birinin çocuğu mutlu etmeyi nihai hedef olarak koyarak bütün isteklerini yerine getirmek olduğunu söylüyor. Dr. Fatıma Tuba Yaylacı, sağlıklı ve mutlu çocuk yetiştirmenin yollarını anlattı…
Sağlıklı ve mutlu bir çocuk nasıl yetiştirilir?
Çocukluk dünya üzerinde çok geniş bir yelpazede deneyimleniyor. Sağlıklı ve mutlu çocukluğun tanımı da coğrafya, kültür ve yaşam şartlarına göre çok değişkenlik gösteriyor. Ayrıca çocuğun yaşına göre de çocuk yetiştirme konuları ve izlenecek yollar oldukça farklılaşıyor. Fakat herkes için geçerli olabilecek, sağlıklı bir çocukluk deneyiminin başat (baskın) unsurlarından söz edebiliriz. Öncelikle muhakkak güven olmalı. Güven, çocuğun psikolojik ihtiyaçlarında ilk sırada. Gelişimsel psikoloji literatürüne baktığımızda yaşamın erken döneminden itibaren insan yavrusu bir yetişkin bakım verene güvenle bağlanmak ve dayanmak istiyor. Bu yetişkin, biyolojik anne, baba veya onları ikame eden başka bir bakım veren olabilir. Geniş ailelerde, toplulukçu yaşam biçimlerinde bu rolü kimlerin alacağı çeşitlenebilir. Burada temelde önemli olan, bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren başka bir özne ile etkileşim halinde olması ve bu etkileşim içinde ihtiyaçlarını doğrudan ifade edip karşılayabilmesi. Bu güven ihtiyacının karşılanması ile ikinci unsur devreye giriyor, bu da keşiftir, dünyayı keşfetmek. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren durmaksızın bir keşif içindedir. Eğer güvende hissederse bu keşifle kendisi için gerekli olacak bütün bilgilere ulaşır ve hayatta kalmasına yetecek becerileri geliştirir.
Güven ve keşif, çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı bir bakım verme ortamında, yani ailede çocuğun sağlıklı yetişmesinin zeminini sağlar. Aslında bunun üzerine bina edeceğimiz diğer unsurlara da bu iki kavram ışık tutar. Mesela, duyguların açıkça ifade edilebilmesi, paylaşılabilmesi, zor duyguların düzenlenmesinde aileden şefkatli bir destek görebilmek… Bunların hepsi sağlıklı ve mutlu bir çocukluk için çok önemli unsurlar. Çocuğun bilişsel gelişimi için ise, içinde bulunduğu çevre ile uyumlu deneyimlerin, eğitim ve öğrenme ortamlarının ve materyallerinin, yeterli düzeyde uyaranın çocuğa sunulması çok önemli. Somutlaştıracak olursak, özellikle okul öncesi dönem için bol bol serbest ve açık havada oyun, çokça kitap ve çocuğun hayali “mış gibi” oyun oynamasına imkân verilmesini çok önemsiyorum. Okul çağı ve sonrası için ise kaliteli sosyal ortamlar, çocuğun bireyleşme sürecini destekleyici demokratik eğitim ortamları çok önemli diye düşünüyorum.
Bununla birlikte bu unsurlardan mahrum olan her çocuğun sağlıksız ve anormal bir yetişkin olacağını da kesinlikle varsayamayız. Çocuklukta zorlu deneyimler yaşayanların bir kısmının bu zorluklara rağmen yeterli ve sağlıklı bireyler olabildiklerini, dayanıklılık/rezilyansa dair bilimsel çalışmalardan biliyoruz.
“AİLE BİREYLERİNİN BİRLİKTE AKŞAM YEMEĞİ YEMESİ ÖNEMLİ”
Anne ve babaların çocuklarıyla doğru iletişimi nasıl olmalı?
Çocukla doğru iletişim aslında herhangi bir insanla doğru iletişimden çok farklı değil. Sorun çocukla iletişim deyince biz yetişkinlerin yapaylaşmasında. Çocuklarda, sormuş olmak için sorduğumuz sorular, yapmış olmak için yaptıklarımız işlemiyor. “Bugün okul nasıl geçti?” diye sorduğumuzda veya “Hadi bakalım biraz ders çalış” dediğimizde, doğru cümleleri kurduğumuzu düşünsek de aslında iletişim kurmuş olmuyoruz. Çocukla iletişimin ortaklıklar üzerinden ilerleyebileceği kanaatindeyim. Birlikte bir iş tutmak, ortak bir faaliyeti yürütmek ve bu esnada sohbet etmek çok daha etkili olabilir. Ortaklıklar aile içi iletişimi güçlendirir. Tarihsel olarak baktığımızda yetişkin ile çocuk ortamlarının ve faaliyetlerinin hiç olmadığı kadar ayrıştığı bir zamanı yaşıyoruz. Sabah aile fertleri olarak evlerden dağılıp akşam birkaç saatliğine buluşuyoruz. İletişim kurabilmemiz için ortak faaliyetleri artırmamız, sonrasında da göz teması kurarak ve gerçekten karşılıklı paylaşımlarla konuşabilmemiz lazım, tek taraflı değil. Bunun en güzel örneği akşam yemeğidir. İlginçtir, gelişim psikolojisi literatüründe, aile bireylerinin birlikte akşam yemeği yemesi, çocuk gelişimindeki pek çok olumsuz sonucu bertaraf eden bir koruyucu faktör olarak ön plana çıkar. Buna ilave olarak, her ne yapıyor isek, yürüyüş yapmaktan temizliğe, kitap okumaktan çamaşır katlamaya kadar, çocuğu erken yaşlardan itibaren dahil etmek iletişimimizi güçlendirecektir.
Çocukların her istediğini yapmak doğru mu? Nedenleriyle açıklar mısınız?
Elbette değil. Ebeveynlik literatürü bize duyarlılık ve sıcaklık ile sınır koymanın dengeli biçimde var olduğu aile ortamlarının ideal gelişimsel sonuçları verdiğini söylüyor. Sınır koymak oldukça önemlidir. Çocuk yetiştirirken aklımızın bir kenarında çocuğu gerçek hayata hazırlamak da olmalı. Gerçek hayatta her istediğimiz olmuyorsa, çocuklukta da hayal kırıklığını deneyimlememiz çok doğal. Bu, küçük dozlarda stres ve hayal kırıklığını yaşamak, çocuğa o zor duyguları nasıl regüle edeceğini de prova etme imkânı sunar. Burada anahtar nokta, çocuğa bu hayal kırıklığında destek olmak. “Hayır” derken, “Bunu yapamam” derken iki şeyi yapmak: Birincisi, koyduğumuz sınırın arkasındaki sebebi, yani mantığını, çok kısa ve basit şekilde açıklamak. İkincisi ise, birincisinden çok daha önemli; çocuğa stresle başa çıkmasında destek olmak. Ağlayabilir, üzülebilir, kızabilir. Bütün bu duygulara izin vermek ve bunları çocukla aramızda çatışma unsuru haline getirmemek. Çocuğun zor duygularını ifade etmesinin sağlıklı yollarını ona öğretir ve duygusu ile başa çıkmasında destek olursak, onunla aynı tarafta oluruz. Onun karşısına geçersek, öfkesini üzerimize alınırsak, konuyu gereksiz yere ilişkisel bir mesele haline getirmiş oluruz.
ÜÇÜNCÜ EBEVEYN...
Ebeveynler arasındaki iletişim çocukları nasıl etkiler? Anne babanın olaylar karşısında birbirlerinden farklı ya da kendi içlerinde tutarsız tepkileri çocuğa nasıl yansır?
Byron Norton’ın meşhur tabiri ile anne ve baba arasındaki ilişki aslında çocuğun üçüncü ebeveynidir. Bu ilişki hem çocuğun nefes aldığı atmosferi oluşturur, çocuk bu atmosfer içinde var olmaya çalışır, hem de bu ilişki çocuğun diğer ilişkileri için bir model teşkil eder. Problemler nasıl çözülüyor, duygular nasıl ifade ediliyor, açık ve doğrudan iletişim var mı, yoksa imalı ve dolaylı mı, şiddet dili var mı vs. gibi konular çocuğa bir yol çizer. Aslında anne baba her olaya aynı şekilde tepki vermek zorunda değil. Annenin ve babanın çocukla ayrı ayrı ilişkileri var ve anne ile baba aynı insan değil. Tepkilerin, tutumların farklılaşmasından ziyade bu farklılığın çocuğun yaşı ile uyumlu olarak nasıl sunulduğu ve nasıl çözümlendiği önemli. Mevzu daha çok bu farklılığın çocuğun hayatında nasıl bir rol oynadığı. Örneğin, çocuk ile ilgili verilecek hayati bir kararda anne baba arasındaki fikir ayrılığı, çocuğun yanında bir çatışma olarak ortaya dökülürse çocuk da burada üstlenmemesi gereken bir sorumluluğu üstlenip gereksiz bir kaygı yaşayabilir. Burada anne babanın meseleyi kendi aralarında halletmeleri ideal. Fakat sıradan günlük olaylarda anne babanın fikir alışverişi yapması, konuları müzakere etmesi, bir problemi çözmeye yönelik istişare etmesi çocuğa bütün bu becerileri modeller. Burada önemli olan, duygusal ton. Karşılıklı saygının ve anlayışın olduğu bir müzakere ortamında farklılıkların da problem olmayacağını düşünüyorum. Ebeveynlik açısından da bazen anne ve baba çocuğun farklı ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Örneğin baba hareketli oyunlarla çocuğun heyecan ve uyarılma ihtiyacını giderirken, anne sakinleşme ve güven ihtiyacını karşılayarak gün içinde denge sağlanabiliyor.
Huzursuz bir aile ortamı sonucu ayrılmaya karar veren ebeveynler bunu çocuklarına nasıl söylemeli ve ilerleyen süreci doğru şekilde nasıl yürütmelidir?
Bu kararı birlikte, sakin bir şekilde çocuğa açıklamaları en ideali. Anne baba arasındaki ilişkinin form değiştirdiğini, artık aynı evde yaşamayacaklarını ama çocuğun annesi ve babası olmaya devam edeceklerini açıkça söylemek çok rahatlatıcı olabilir. Bu, biz yetişkinler için bariz olsa da çocuk için değil. Çocuk, boşanmanın ne demek olduğuna dair somut bir açıklamaya ihtiyaç duyar. Ayrıca bu açıklama sırasında ortaya çıkan duygularımız, yüz ifademiz çok önemli. Çünkü çocuk için bizim ne hissettiğimiz bir referans kaynağıdır. Bize göre durumu okuyacaktır. Elbette bu sevinçli bir haber değil, karmaşık duyguları barındırıyor. Ancak çocuğa umut veren, zor da olsa bu geçiş sürecinde ona destek olacağını söyleyen bir dille bu haberi vermek çok yardımcı olacaktır. Son olarak özellikle okul öncesi dönemde çocuklar anne babanın ilişkisinden kendilerini sorumlu tutabilir. Bu konunun yetişkinlerin meselesi olduğu vurgulanmalı. Bu süreçte anne ve baba çocukla iletişimde zorlanıyor ise profesyonel destek alınabilir.
“MÜKEMMEL OLMAK ZORUNDA DEĞİLİZ!”
Her konuda mükemmeliyetçi yaklaşım çocuk açısından sağlıklı mı?
Çocuk yetiştirme konusu anne babalar için baş döndürücü bir pazara dönüştü diyebiliriz. “Kaliteli çocukluk” artık oyuncaklarla, eğitici materyallerle, kurslar, etkinlikler, gelişimi destekleyici besinlerle, ebeveynlere yönelik atölye ve eğitimlerle pazarlanan bir şeye dönüştü. Sosyolojik açıdan baktığımızda risk odaklı, aşırı farkındalık içeren ve çocuğun kırılganlığının esas alındığı bir ebeveynlik algısı var. Tam da bu yüzden sağlıklı çocukluk dediğinizde başat unsurları oldukça yalın ama temel ihtiyaçlara odaklanarak özetlemeye çalıştım. Ebeveynliğe ve çocuk gelişimine dair bilgilenmek ve farkındalık güzel, fakat özellikle sosyal medya ve popüler kültürde hızla yayılan bir bilgi yoğunluğu ve kirliliği de var. Bu bilgilerin hepsi faydalı mı emin değilim. Ebeveynlere kendini çokça suçlu hissettiren, gerçekçi olmayan ideal bir çocukluk kurgulayan bir söylem gelişti. Ebeveynler çoğunlukla eksik ve tükenmiş hissediyor. Umarım okuyanları bu rahatlatır: Hayır, mükemmel olmak zorunda değiliz! Tam aksine mükemmel olma çabası, çocuğa da anlamsız yükler yüklüyor ve kendini suçlayan ve tükenmiş bir ebeveyn hiçbir çocuğa iyi gelmiyor. En başta söylediğim gibi güvenli bir bağ ve çocukla etkileşimden keyif almamız aslında bu sürecin anahtarı.
Ebeveynlerin aşırı koruyucu yaklaşımı çocukları nasıl etkiler?
Aşırı koruyucu yaklaşım çocuğa iki önemli şey söyler. Birincisi, “Dünya tehlikeli bir yer, ben seni hep korumalıyım.” İkincisi; “Sen kendi kendini koruyamazsın, hep bana ihtiyacın var.” Bu iki mesajı alan çocukta kaygı gelişmeye başlar. Altı yıl boyunca 400’e yakın çocuğun maruz kaldığı ebeveynliğin boylamsal sonuçlarını incelediğim bir çalışmamda beni en çok etkileyen bulgu şuydu: Aşırı duyarlı, aşırı hassas ebeveynlerin çocukları, duyarsız ve hassas olmayan ebeveynlerin çocukları gibi kaygılıydılar. Burada bir vasattan söz etmek mümkün. Makul-orta derecede duyarlı ebeveynlik sosyo-duygusal gelişimde ideal sonuçları ortaya çıkarıyor. Çocukları aşırı korumak yerine kendilerini koruyacakları becerilerini destekleyebiliriz. Örneğin oyun parkında diğer çocuklarla çatışma yaşayan çocuğumuzu akranlarıyla araya girerek korumak yerine, onun çatışma çözümünü akran ilişkilerini deneyimleyerek öğrenmesine alan açmak, buna izin vermek ve gerektiğinde desteklemek gerekiyor. Tabii bu, bazen onun üzülmeyi, kızmayı, stres yaşamayı deneyimleyerek öğrenmesi de demek oluyor.
Anne ve babaların “mutlu çocuk yetiştireceğim” diye düştükleri en temel hatalar neler?
Biri, çocuğu mutlu etmeyi nihai hedef olarak koyarak bütün isteklerini yerine getirmek. Diğeri de çocuğu korumak adına onu aslında sağlıklı gelişimi için gerekli olan dozda stres ve hayal kırıklığından mahrum etmek. Çünkü olumsuz duyguları makul düzeyde deneyimlemek de çocuğun ihtiyacı. Elbette travmatize edici, çocuğun başa çıkamayacağı düzeyde deneyimlerden söz etmiyorum. Örneğin çocuğun gelişimi ile uyumlu düzeyde risk alma ve kaygı ve korkuyu deneyimleme ihtiyacı var. Şehir hayatı da maalesef bu açıdan büyük bir dezavantaj. Çocuklar bir hayvanın ölümünü görmüyor, canlıların yaşam döngüsünü bilmiyor, yaşamın gerçekleri ile yüzleşmeleri bu sebeple çok daha ani oluyor ve başa çıkma becerileri yeterli gelmeyebiliyor. Bugün Amerika’nın büyük metropollerinde risk parkları yapılıyor, çocuklar ebeveynleri olmadan içeri girip risk almayı deneyimlesinler diye. Bir çeşit aşılanma gibi.
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATIMA TUBA YAYLACI KİMDİR?
Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde, yüksek lisans ve doktora eğitimini ise Minnesota Üniversitesi Çocuk Gelişimi Enstitüsünde Gelişimsel Psikoloji programında tamamladı. Ayrıca, Minnesota Üniversitesi bünyesinde iki yıl süren Bebek ve Erken Çocukluk Ruh Sağlığı psikoterapi ve süpervizyon eğitimini aldı ve bir yıl boyunca Washburn Çocuk Merkezi'nde psikoterapist olarak çocuklar ve ailelerle çalıştı. İlgilendiği araştırma konuları gelişimsel psikopatoloji, çocuk istismarı ve ihmali, travma kaynaklı psikopatoloji, ebeveynlik, psikososyal müdahaleler, davranış genetiği ve moleküler genetik açısından gelişimsel risk. Dr. Fatıma Tuba Yaylacı halen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde Doktor Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.