- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
Dört yılda bir yapılan olimpiyat oyunları, dünyanın gözünü spor olgusuna çevirmesi, din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm sporcuları bir araya getirmesi, ülkelerin tanıtımına ve gelirlerine yaptığı katkılar açısından dünyanın en prestijli spor organizasyonu olarak varlığını sürdürüyor. Kökeni Antik Yunan'da yapılan şenliklere dayanan Modern Olimpiyat Oyunları'nın tarihini sizler için derledik…
M.Ö. 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia bölgesinde, Isparta Kralı Likorgos'un önerisiyle yapılan şenlikler, tarihteki ilk olimpiyat oyunları olarak biliniyor. Küçük bir alanda sayılı oyunla başlayan bu etkinlik, ileriki dönemlerde daha büyük alanlara taşınmış ve programa yeni spor dalları eklenmiştir. Disk ve cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları gibi branşlar eklenerek şenliklerin süresi de beş güne çıkarılmıştır. Başlarda sekiz yılda bir düzenlenen oyunlar, daha sonra dört yılda bir yapılmaya başlanmıştır.
Yalnızca Yunanlı erkeklerin katılabildikleri yarışlar, çıplak olarak yapılır ve kadınlar tarafından seyredilemezdi. Oyunlarda yarışmacılara ödül olarak zeytin dalından yapılmış çelenkler takılırdı. M.Ö. 146'da Yunanistan'ın Romalılar tarafından işgal edilmesi üzerine oyunlar Atina'ya alındı. M.S. 392 yılında Bizans İmparatoru 2. Theodosius, Olimpiyat Oyunları'nın yapıldığı stadyum ve tapınakları yıkarak olimpiyat geleneğine son verdi.
Modern Olimpiyatlar’ın kurucusu Fransız Baron Pierre de Coubertin'dir. Coubertin eski Yunan olimpiyatlarına hakim olan düşünceyi modern çağa uydurdu. Coubertin, Antik Olimpiyatlar’da kazanmak her şey iken, Modern Olimpiyatlar’ın felsefesini herkesin katılımı üzerine kurdu. Antik Olimpiyatlar’daki sadece hür Yunanlılar’ın katılabilmesi kuralını, modern olimpiyatlarda ortadan kaldırıldı ve olimpiyatlara uluslararası bir nitelik getirildi. Dil, din, renk, ırk ayrımı ortadan kaldırıldı. Sadece erkeklerin katılabildiği Antik Olimpiyatlar yerine, kadınların da katılabildiği bir “Modern Olimpiyatlar” gündeme getirildi. Sadece tek bir yerde dört yılda bir yapılan Antik Olimpiyatlar yerine, dört yılda bir dünyanın çeşitli ülkelerinden birinde yapılan Modern Olimpiyatlar doğdu. Özet olarak Coubertin’in getirdiği yenilikler devrim niteliğini taşıyordu. Modern Olimpiyatlar, 1896 yılında Atina’da başlatıldı.
1896 – Atina: Baron Pierre De Coubertin davet mektuplarını geç yolladığı için ilk oyunlara 13 ülkeden 295 sporcu katıldı ve dokuz dalda mücadele etti. İlk olimpiyat şampiyonu üç adım atlamada ABD'li James Connolly oldu. Bu oyunlarda kadın sporcular yer almadı.
1900 – Paris: 22 ülkeden 11 kadın ve 1320 erkek sporcunun mücadele ettiği oyunlarda sporcular 17 dalda yarıştı. Kadınlar ilk kez kendilerini gösterme fırsatı buldu. İngiliz tenisçi Charlotte Cooper ilk kadın şampiyon olarak tarihe geçti.
1904 – Saint Louis: ABD'nin uzaklığı nedeniyle yalnızca 12 ülkeden 682 erkek ve altı kadın sporcu katıldı ve 14 dalda mücadele etti. ABD'li jimnastikçi George Eyser tahtadan yapılan sol bacağına rağmen altı altın madalya kazandı. Saint Louis, birinciye altın, ikinciye gümüş ve üçüncüye bronz madalya verilen ilk olimpiyat oldu. Boks ve serbest güreş ilk kez programda yer aldı.
1908 – Londra: 22 ülkeden 2 bin erkek ve 36 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Ülkelerin bayraklarıyla stada girip, sporcularının grup halinde yürüdüğü bildiğimiz anlamdaki açılış seremonisi ilk kez Londra'da yapıldı. Atıcılıkta (koşan geyiği vurma) altın madalya kazanan 60 yaşındaki Oscar Swahn, olimpiyat tarihinin en yaşlı şampiyonu oldu.
1912 – Stockholm: 27 ülkeden iki bin 490 erkek ve 57 kadın sporcu, 13 dalda mücadele etti. Modern pentatlon ile birlikte kadınlarda yüzme ve dalma sporları ilk kez olimpiyat programına dahil edildi. Boks İsveç'te yasak olduğu için bu oyunlarda yer almadı. Oyunlarda ön plana çıkan kavram “dayanıklılık” oldu. 320 kilometrelik bisiklet yarışı tüm zamanların en uzun olimpiyat mücadelesi olurken, Rus Martin Klein ve Finlandiyalı Alfred Asikainen arasındaki grekoromen orta sıklet yarı finali 11 saatte sonuçlandı.
1916 – Berlin: Olimpiyat Oyunları, Birinci Dünya Şavaşı nedeniyle yapılamadı.
1920 – Antwerp: 29 ülkeden 2 bin 543 erkek ve 64 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Olimpiyat bayrağı ilk kez Antwerp’te yer aldı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Birinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri Avusturya, Macaristan, Türkiye, Almanya ve Bulgaristan'ı çağırmadı.
1924 – Paris: Olimpiyatların sloganı "Citius, Altius, Fortius (Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü)”un ilk kez kullanıldığı ve bugünkü şekliyle kapanış seremonisinin ilk kez yapıldığı oyunlarda 45 ülkeden 2 bin 956 erkek ve 136 kadın sporcu, 17 dalda mücadele etti.
1928 – Amsterdam: Oyunlarda 46 ülkeden 2 bin 724 erkek ve 290 kadın sporcu, 14 dalda mücadele etti. Kadınların ilk kez atletizm ve jimnastik yarışmalarına katıldığı, Asyalı sporcuların ilk kez altın madalya kazandığı oyunlarda olimpiyat meşalesi de ilk kez yakıldı.
1932 - Los Angeles: 37 ülkeden 1281 erkek ve 127 kadın sporcu, 14 dalda mücadele etti. Erkeklerin ilk kez Olimpiyat Köyü'nde kaldığı organizasyonda 100 bin kişilik Olimpiyat Stadı katılanları büyüledi. Otomatik zaman tutucu ve foto finiş aleti ilk kez bu oyunlarda kullanıldı. Los Angeles Olimpiyatları 16 gün süren ilk oyunlar olarak tarihe geçti.
1936 – Berlin: 49 ülkeden 3 bin 738 erkek ve 328 kadın sporcunun 19 dalda mücadele ettiği 1936 Berlin Olimpiyatları, ari ırkın üstünlüğü teorisini kanıtlamaya çalışan Adolf Hitler'in başarısız girişimiyle hatırlanır. ABD'li siyahi sprinter ve uzun atlamacı Jesse Owens, dört altın madalya alarak Hitler'in kuramının saçmalığını kanıtladı. Türkiye, tarihindeki ilk olimpiyat altın madalyasını Berlin'de güreşçi Yaşar Erkan ile kazandı.
1940 – Helsinki, 1944 – Londra: İkinci Dünya Savaşı nedeniyle yapılamadı.
1948 – Londra: 59 ülkeden 3 bin 714 erkek ve 385 kadın sporcu, 17 dalda mücadele etti. İngiltere'de çok az kişinin evinde de olsa, televizyondan takip edilen ilk olimpiyat oldu. İkinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri Almanya ve Japonya oyunlara çağrılmadı. Altı altın, iki gümüş ve dört bronz madalya kazanan Türkiye, olimpiyatlar tarihindeki en başarılı performanslarından birini sergiledi.
1952 – Helsinki: 69 ülkeden 4 bin 407 erkek ve 518 bayan sporcu, 17 dalda mücadele etti. Sovyetler Birliği ilk kez Helsinki Olimpiyatları'nda boy gösterdi.
1956 – Melbourne: 67 ülkeden 2 bin 958 erkek ve 384 kadın sporcu mücadele etti. Olimpiyat oyunları ilk kez güney yarımkürede gerçekleştirildi. Oyunlarda binicilik müsabakaları, Avustralya'ya dışarıdan hayvan sokulması yasak olduğu için temmuz ayında İsveç'in başkenti Stockholm'de yapıldı.
1960 – Roma: 84 ülkeden dört bin 738 erkek ve 610 kadın sporcu, 17 dalda mücadele etti. Pek çok ülke madalya kazanarak, büyük ülkelerin bu konudaki tekeline son verdi. Roma Olimpiyatları, yedi kez birincilik kürsüsüne çıkan Türkiye'nin en fazla altın madalya kazandığı oyunlar oldu.
1964 – Tokyo: 94 ülkeden dört bin 457 erkek ve 683 kadın sporcu, 19 dalda mücadele etti. Judo ve voleybol ilk kez olimpiyat programına dahil edildi. İlk kez Asya kıtasında organize edilen oyunlar, tam da bu özelliği yüzünden Kuzey Kore ve Endonezya'nın boykotuyla karşılaştı.
1968 – Mexico City: 113 ülkeden 4 bin 750 erkek ve 781 kadın sporcu, 18 dalda mücadele etti. Tarihinin en yüksek rakımında gerçekleşen oyunlar, bu özellikten dolayı atletizm ve yüzmede pek çok dünya rekoruna sahne oldu.
1972 – Münih: 122 ülkeden 6 bin 659 erkek ve 1171 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Oyunlara terör gölgesi düştü. İsrail'de tutuklu bulunan arkadaşlarının bırakılmalarını isteyen Filistinli silahlı örgüt üyeleri Olimpiyat Köyü'nü basarak, 11 İsrailli sporcu ve yöneticiyi öldürdü.
1976 – Montreal: 92 ülkeden 4 bin 915 erkek ve 1274 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Oyunların yıldızı, yedi adet 10 tam puanla altın madalyaları toplayan 14 yaşındaki Rumen jimnastikçi Nadia Comaneci'ydi.
1980 – Moskova: 81 ülkeden 4 bin 320 erkek ve 1192 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. SSCB'nin Afganistan işgalini protesto etmek için ABD ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke oyunları boykot etti.
1984 – Los Angeles: 140 ülkeden 5 bin 458 erkek ve 1620 kadın sporcu, 21 dalda mücadele etti. Çin Halk Cumhuriyeti ilk kez katıldığı bu oyunlarda oldukça başarılı olurken, oyunların yıldızı atletizmde dört altın madalya kazanan ABD'li atlet Carl Lewis oldu.
1988 – Seul: 160 ülkeden 9 bin 689 sporcu, 24 dalda mücadele etti. Atletizmde erkekler 100 metrede dünya rekoru kıran Kanadalı Ben Johnson ve bazı Doğu Bloku sporcularının dopingli çıkmaları şok etkisi yarattı. Milli haltercimiz Naim Süleymanoğlu, altı dünya ve dokuz olimpiyat rekoru kırarak “Cep Herkülü” unvanını kazandı.
1992 – Barselona: 172 ülkeden 11 bini aşkın sporcu, 27 dalda mücadele etti. Sovyetler Birliği, son kez Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında mücadele ederek birinciliği yine kimseye kaptırmadı.
1996 – Atlanta: 197 ülkeden 10 bin 320 sporcu, 30 dalda mücadele etti. 79 farklı ülkenin madalya, 53 farklı ülkenin altın madalya kazanmasıyla olimpiyat tarihinde bir ilk yaşandı. Oyunları, dört altın, birer de gümüş ve bronz madalyayla kapayan Türkiye, 1960 Roma'dan sonra en iyi sonucu aldı.
2000 – Sidney: 199 ülkeden 10 bin 500 sporcu mücadele etti. Oyunlarda, güreşte Hamza Yerlikaya ve halterde Halil Mutlu, üst üste ikinci kez altın madalya aldı. Türkiye, ilk kez judoda altın, tekvandoda da bronz madalyaya ulaştı. Yüzmede 15 dünya rekoru kırıldı.
2004 – Atina: 201 ülkeden 10 bin 625 sporcu, 28 spor dalında yarıştı. Milli Olimpiyat Komitesi'ne sahip tüm ülkelerin katıldığı ikinci olimpiyatlar oldu. Milli haltercimiz Halil Mutlu üçüncü olimpiyat şampiyonluğuna ulaştı. 19 sporcunun doping yaptığı belirlendi ve bu alanda rekor kırıldı.
2008 – Pekin: Olimpiyata 204 ülkeden 6 bin 305 erkek, 4 bin 637 kadın, toplam 10 bin 942 sporcu katıldı. ABD’li yüzücü Michael Phelps, bir olimpiyatta yedi altın madalya kazanarak Mark Spitz’in rekorunu egale etti. Jamaikalı sprinter Usain Bolt, 100 metre yarışında 9.69’luk derecesiyle ve 200 metrede 19.19’luk derecesiyle altın madalyaların sahibi oldu.
2012 – Londra: 204 ülkeden 5 bin 864 erkek, 4 bin 656 kadın, toplam 10 bin 520 sporcunun katılımı ile gerçekleşti. İlk kez olimpiyatlara katılan Suudi Arabistan kafilesindeki üç kadın sporcu da açılış merasimine katıldı. Oyunlarda ilk kez kadınlara boks müsabakalarında yer verildi. Böylece kadınlar ilk kez bütün spor branşlarında yer almış oldu.
2016 – Rio de Janeiro: Olimpiyat oyunları tarihinde en çok sporcunun katıldığı organizasyon 2016 Rio oldu. Rio'da 205 ülkeden toplam 11 bin 238 sporcu mücadele etti. Usain Bolt ve Michael Phelps'in madalya koleksiyonu serileri devam etti. Bir altın, üç gümüş, dört bronz madalya alan Türkiye'nin sekiz madalyasından beşi güreşten geldi.
2020 – Tokyo: 2020 yılında yapılması gereken organizasyon koronavirüs salgını yüzünden bir yıl sonra yapıldı. 206 ülkeden 11 binin üzerinde sporcu 36 branşta madalya mücadelesi verdi. Tokyo'da 13 madalya kazanan Türkiye, 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'ndaki rekorunu da kırmış oldu. Olimpiyat tarihinde ilk kez kurulan mülteci takımı 12 dalda 29 sporcuyla Tokyo’da yarıştı.
Türkiye, olimpiyat oyunlarının 1896 Atina'da başlayan öyküsüne 1908 yılında dahil oldu. Aleko Mulos 1908 Londra Olimpiyatları’na jimnastik dalında Osmanlı İmparatorluğu’nu temsilen katıldı ancak madalya kazanamadı. Türkiye'nin olimpiyat tarihinin ilk madalyası 1936 Berlin'de, güreşçi Ahmet Kireççi tarafından kazanılan bronz madalya oldu. İlk altın madalya ise yine aynı olimpiyatta güreşçi Yaşar Erkan tarafından kazanıldı. Türkiye ilk madalyasını kazandığı 1936 ile son yapılan olimpiyat olan 2020 arasında 41 altın, 27 gümüş, 36 bronz olmak üzere toplam 104 madalya kazandı. Türkiye bütün madalyaları yaz olimpiyat oyunlarında kazandı. 1936'dan bu yana sporcu gönderdiği kış olimpiyat oyunlarında ise henüz madalya kazanamadı.
Türkiye, katıldığı 23 olimpiyattan 18'inde madalya kazandı. En çok madalya kazanılan olimpiyatlar iki altın, iki gümüş ve dokuz bronz madalya ile 2020 Tokyo; altı altın, dört gümüş, iki bronz kazanılan 1948 Londra; yedi altın, iki gümüş kazanılan 1960 Roma ve üç altın, üç gümüş, beş bronz madalya kazanılan 2004 Atina oldu. En çok madalya kazanılan sporlar ise 29 altın, 18 gümüş, 19 bronzla güreş ve sekiz altın, bir gümüş ve iki bronzla halter oldu.
Türkiye adına olimpiyat madalyası kazanmayı başaran 85 sporcu var. Bu sporculardan 16'sı birden çok kez madalya sevinci yaşadı. Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu üç kez, Mithat Bayrak, Mustafa Dağıstanlı ve Hamza Yerlikaya iki kez altın madalya kazandılar. Hamit Kaplan ise bir altın, bir gümüş ve bir bronz madalyayla toplamda üç madalya kazandı.
Olimpiyatlarda madalya kazanan ilk kadın sporcumuz 1992 Barselona'da bronz madalyaya ulaşan judocu Hülya Şenyurt iken, ilk altın madalya kazanan kadın sporcumuz ise 2004 Atina'da altın madalya kazanan halterci Nurcan Taylan oldu. Tekvandocu Nur Tatar ise iki farklı olimpiyatta madalya kazanan ilk kadın sporcu olma özelliği taşıyor. Olimpiyatlarda madalya kazanan en yaşlı sporcu 1948 Londra'da 35 yaşındayken altın madalya kazanan güreşçi Yaşar Doğu, en genç isim ise 2004 Atina'da 17 yaşındayken gümüş madalya kazanan boksör Atagün Yalçınkaya olarak kayıtlara geçti.