- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
Koronavirüs salgınıyla birlikte küresel sistemin mevcut sorunları daha da belirginleşti. Sistemin salgınla mücadeledeki yetersizliği, virüs sonrası dünya düzeniyle ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi. Koronavirüs sonrası uluslararası sistem nasıl şekillenecek? Salgın sonrası yeni dünya düzeni nasıl olacak? Tüm bu soruların cevabı için yapılacak en net öngörü kuşkusuz ki artık hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağı.
Küresel bir salgının içinden geçtiğimiz bu günlerde, insanlık tarihinin son yüzyılda yaşadığı en büyük krizlerden birisini yaşıyoruz. Sınırların ortadan kalktığı, kişilerin, mal, hizmet ve sermayenin özgürce hareket ettiği bir dünyadan, sadece birkaç hafta içerisinde sınırların fiziksel olarak kapatıldığı, seyahat imkanlarının ortadan kalktığı, insanların evden çıkamadığı bir dünyaya geçtik. Bir başka deyişle adeta hareket kabiliyetinin sadece virüse ait olduğu bir dünyanın içinde kaldık.
Covid-19 sürecinde yaşananlar ve sonrasındaki döneme ışık tutmak amacıyla Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi “COVID-19 Sonrası Küresel Sistem: Eski Sorunlar, Yeni Trendler” başlıklı 145 sayfalık bir kitap hazırladı. Kitapta görüşlerine yer verilen akademisyen ve uzmanlar, yaşadığımız koronavirüs dönemine ilişkin değerlendirmeler yapıp, özellikle Covid-19 sonrası küreselleşmeye dair öngörü ve analizlerde bulunuyorlar.
Yeşilay Dergisi olarak, salgın sonrası küresel sistemin nereye evrileceği tartışmalarına ışık tutan bu çalışmayı sizler için 10 soru ve 10 cevaptan oluşan bir dosya olarak derledik.
1) Covid-19, küreselleşmenin son 30 yılda elde ettiği kazanımlara nasıl bir travma yaşattı?
1990’ların başında Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve başta iletişim ve ulaştırma alanında olmak üzere mesafeleri kısaltan teknolojilerin hızla hayata geçmesiyle birlikte dünya küreselleşmenin zaferini ilan etmişti. Sınırlar kalkacak, birbiriyle daha fazla bağlı ve bağımlı olan ulusal ekonomiler şahlanacak ve bizler de küresel bir köyün vatandaşları olacaktık. Hâlbuki küreselleşme, zayıf doğan, bağışıklık sistemi kırılgan bir bebekti. Zaman içerisinde bu kırılganlığı ortaya çıkaran iki sorun ortaya çıktı. Birincisi, küreselleşme nimetlerini sadece belirli kesimlere sunarken dünya nüfusunun büyük çoğunluğu tüm bunlardan mahrum yaşamaya devam ediyordu. İkincisi, küresel ağlar üzerinden mal, hizmet, sermaye ve kişiler daha hızlı hareket ederken, suç, terör, hastalık gibi musibetler de aynı imkanlardan yararlanabiliyordu ve ortaya büyük küresel sorunlar çıktı. Ancak bu sorunların artış hızı karşısında, aynı sorunlara küresel çözümler getirme, kolektif problemlere bireysel değil kolektif ve dolayısıyla sürdürülebilir çözümler getirme becerisi geliştirilemedi. Küreselleşme, dünyaya kazan-kazan sistemini taahhüt ederken, son olarak ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarında da net bir şekilde görüldüğü üzere bundan umudunu kesen aktörler “Önce ben” diyerek sıfır toplamlı oyunlara geri dönmeye başladılar.
Covid-19 pandemisi, küreselleşmenin halihazırda var olan bu sorunlarını daha da belirginleştirdi ve tabir yerindeyse “Kral çıplak” dedi. Bir taraftan küresel eşitsizlikler, salgının yayılması ve salgınla mücadelede yeterlilik konularında kendisini gösteriyor. Diğer taraftan küresel sorunlara küresel çözüm üretme konusunda bazı ülkeler arasında yapılan tıbbi malzeme yardımları ve G20’nin sanal zirvesinde ortaya çıkan “Ne gerekiyorsa yapılacak.” sonucu dışında ortada henüz bir şey yok. Bütün bunlar da beraberinde küreselleşmenin iyice krize girdiği ve sonunun yakın olduğu yorumlarını getiriyor.
2) Covid-19 sonrasında küresel sistem nasıl bir şekil alacak?
Koronavirüs salgınının sağlık alanındaki etkisi henüz sona ermese de virüsle mücadele bağlamında geçen sürede, salgının küresel sisteme yönelik etkilerine ilişkin ipuçları görülüyor. Covid-19 pandemisinde yaşanan gelişmeler, uluslararası sistemler açısından uluslararası iş birliği, küresel yönetişim ve uluslararası dayanışmanın temellerinin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Salgın nedeniyle katı bir şekilde kapanan ulusal sınırlar, neredeyse sıfıra inen uluslararası seyahatler ve birbirlerinin sağlık teçhizatlarına bencil bir biçimde el koymaya çalışan devletler küreselleşme olgusunun ciddi anlamda sorgulanmasına yol açıyor.
Bütün bunlar salgın sonrası dönem için küreselleşme kavramı üzerinde ciddi tartışmaların yaşanacağını gösteriyor. Pandemi sürecinde küreselleşmenin sonunu ilan etmek için yeterince sebep ortaya çıkmış olsa da kısa vadede uluslararası sistemde köklü değişimlerin yaşanması beklenmiyor. Pandemi şu an küresel sisteme bir travma yaşatsa da beraberinde bu sistemin halihazırda yaşadığı sorunların çözülebilmesi için de bir imkan sunuyor. Küreselleşme Covid-19’la yoğun bakıma alındı ve taburcu olacak. Taburcu olduğu zaman sadece virüsten değil virüs öncesinde bağışıklık sitemini zayıf düşüren sorunlarından da arınacak.
3) Korona salgınıyla ülkeler neden “ulus devlet” modelini benimsediler?
Covid-19’la mücadelede, küresel ana aktörlerin yani ABD, Çin ve Avrupa Birliği’nin düştükleri zafiyet hem kendi toplumları nezdinde hem de küresel kamuoyu tarafından görüldü.
Salgın ile yaşanan küresel felaket karşısında bireylerin ve toplumların aciz kalması, sağlık, güvenlik ve refah sağlayıcısı olarak devleti ön plana çıkardı. Bununla bağlantılı olarak, uluslararası ilişkilerde daha geleneksel, “devletçi” yaklaşıma geri dönülmesi muhtemel bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Devletin gerçek anlamda geri dönüşüne tanık olabiliriz. Devlet, sadece son yıllarda terörizm ve yükselen güçlerden kaynaklı tehditler karşısında öne çıkan “dış koruyucu” kimliğiyle değil, aynı zamanda vatandaşını savunan “iç koruyucu” kimliğiyle geri dönecektir. Güçlü bir yönetimi, rezervleri, kapasitesi ve vatandaşlarını böylesi zamanlarda koruyabilecek kurumsal hazırlığı olan kuvvetli devletler ideal haline gelebilirler. Halkın güvenliğinin sağlanması öncelik olacağı için devletler ve kurumlar önem kazanacaktır. Önceliğin insanlarda olduğu bir düzende de güvenliği kimin sağlayacağı sorusuna verilecek yanıt kaçınılmaz olarak devlet olacaktır.
Uluslararası ilişkilerde daha güçlü devletlerin var olması otomatik olarak daha güçlü bir devlet merkezli uluslararası sistem doğuracaktır. Ulus devletler ve yönetime ne kadar önem verilirse, uluslararası ilişkiler de o kadar devlet merkezli olacaktır. Bir başka deyişle, bu dönüşümden ziyade bir sürekliliktir. Dış ilişkiler, ittifaklar, iş birliği, çatışma ve diplomasiye ilişkin mevcut uygulamalar devam edecektir. Yeni uluslararası sistemde bir milletin gücü diğer devletlerin başarısızlıklarından ziyade kendi ülke içi başarısına bağlı olacaktır.
4) Güçlenen ulus devlet modeli salgın sonrası dönemde uluslararası ilişkileri nasıl etkileyecek?
Koronavirüs salgını, milliyet, etnisite, din, dil, sosyo-ekonomik statü ayrımı gözetmeden yayılımını sürdürdü. Yaşadığımız bu süreçte aslında herkesin ne kadar da eşit olduğu açıkça görüldü. Salgın sonrasına bu perspektiften bakıldığında, dünyanın ileride bugüne değin suni olarak inşa edilmiş eşitsizlikleri gidermek için yeterince motivasyona sahip olacağı öngörülebilir. Covid-19 tecrübesinin ortaya koyduğu üzere, “risk toplumu” olgusu, günümüzde küresel boyutta gerçekleşmekte ve neredeyse tüm toplumsal kurumları içine almaktadır. Söz konusu risk alanları ile sahip oldukları önem ve derecelere göre ortaya koyulacak yeniden yapılanmada yerel, ulusal ve küresel iş birliklerinin önemi kuşkusuzdur.
Dünya bugüne kadar kolektif sorunlarına karşı, küresel ısınma gibi en temel sorun da dahil olmak üzere, kolektif çözümler üretemedi; çünkü hep bir sorun karşısında büyük çoğunluk zarar görüyorken bundan fayda sağlayan, şahsi/ulusal öncelikleri farklı olan taraflar oluyordu. Covid-19 karşısında ise durum farklı, çünkü herkes kaybediyor. Küresel güç ABD, şu anda salgından en fazla zarar gören ülke durumunda. Dolayısıyla herkesin önceliği bu salgının üstesinden gelmek ve bu da uluslararası iş birliğini gerektiriyor.
Uluslararası ilişkiler bakımından değerlendirilmesi gereken diğer bir nokta ise, koronavirüs krizi başlamadan kısa süre önce uluslararası ilişkiler gündemine damga vuran konuların salgınla birlikte bir anda geri plana düşmüş olması. Beş ay öncesine kadar Suriye krizi, İsrail-Filistin meselesi, ABD-İran gerginliği ve Rusya-Suudi Arabistan petrol anlaşmazlığı gibi sorunlar tartışılırken bugün tüm dünyada neredeyse koronavirüs dışında bir şey konuşulmuyor.
5) Salgının Avrupa kıtasına sıçraması Avrupa Birliği’nde çalkantılara neden oldu. Korona AB’yi nasıl dönüştürecek?
Pandemi sürecinde AB üye ülkeleri arasında güven bağının kopması, ekonomik iş birliğinin insani boyut söz konusu olduğunda gösterdiği zafiyetler dramatik biçimde gözler önüne serildi. Koronavirüs salgınıyla bölgesel olarak Avrupa Birliği’nde adeta “birlik”ten eser kalmadı. Üyeler birbirine yardım etmeyi bırakın Schengen Antlaşması ile taahhüt ettikleri serbest dolaşımı bile askıya alarak birbirlerinin yardımlarına el koyma yarışına giriştiler. İtalyan aşırı sağcı Lig Partisi lideri Matteo Salvini ise kendilerine ihtiyaç duyduklarında destek vermeyen AB’den çıkma çağrısını koronavirüs sonrası dönem için sert bir dille ortaya koydu. Özetle, Avrupa’da koronavirüsten en çok etkilen devlet olan olan İtalya’nın salgın sonrası İngiltere gibi AB’den çıkma sürecine girmesi kuvvetle muhtemeldir ve bu da AB için sonun başlangıcı olabilir. Bu ve benzeri gelişmeler, İtalya’nın önemli unsurlarından olduğu Transatlantik (NATO), Akdeniz ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika (MENA) bölgelerinde ciddi gelişmeleri tetikleyebilir.
Öte yandan, dile getirilen bu yaygın kanının aksine, Covid-19 sonrası Avrupa Birliği’nin, yapılan yanlışlardan alacağı derslerle getireceği kanun ve düzenlemelerle merkezciliği güçlendirilmiş bir federal yapıya dönüşmesi de beklenebilir. AB’nin salgın sonrası bir birlik olarak devam edeceği görüşünü savunanların en büyük dayanağını ise salgın sonrası ekonomik yeniden yapılanmada her türlü desteğe ihtiyaç duyacak olan birlik üyelerinin, AB fonlarını kolayca gözden çıkaramayacağı düşüncesi oluşturuyor.
6) Covid-19 salgını uluslararası sistemdeki ana aktörlerin konumunda ne tür değişikliklere neden olacak? Çin, ABD’nin yerini mi alacak?
Erken değerlendirmelerde yer alan en üstünkörü iddialardan birisi, ABD-Çin rekabetinde ibrenin Covid-19 sonrasındaki dönemde Çin’in lehine kayacağı yönünde. Çin’in ilk pandemi ülkesi olarak sürece erken başlaması ve yol kat etmesi elbette Çin’e birtakım avantajlar sağladı. Bunun karşısında ise Amerikan yönetiminin pandemi performansı ve tüm imkanlarına rağmen bir sağlık sağlayıcısı olarak vatandaşını koronavirüsten etkin bir şekilde koruyamaması oldukça eleştirildi. Bu noktadan hareketle dünyanın jeopolitik ekseninin Batı’dan Doğu’ya doğru kaydığına yönelik iddialar güç kazanıyor. Öte yandan liderlik tartışmaları ekseninde ABD’nin küresel anlamda geri gelme (rebound) ihtimali de göz ardı edilmiyor. ABD, özellikle batı dünyasında yaygın olan Çin şüpheciliğini de kullanır ve “America First-Önce Amerika” anlayışının ötesine geçmeyi başarabilirse -ki yaklaşan seçimler en büyük meydan okuma olacak- liberal dünyanın ekonomik yeniden yapılanma sürecinde Çin’le arasını kapatabilir.
ABD-Çin ekseninde yürütülen dünya liderliği tartışmasına alternatif diğer bir bakış açısına göre de koronavirüs salgınını “küresel lidersizlik” sorununu pekiştirdi. Bu görüşe göre, inisiyatif üstlenmesi ve sürece öncülük etmesi beklenen küresel aktörlerin hareketsizliğinin/yetersizliğinin, uluslararası sistemde bir güç boşluğu ortaya çıkardığı düşünülüyor. Bu görüş açısından bakıldığında küresel ve bölgesel düzeyde yeni aktörlerin ortaya çıkması için bir hareket alanı doğdu.
7) Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası kurumların salgın sonrası rolleri ve etkinliği konusunda bir değişim yaşanır mı?
Covid-19 sürecinde uluslar üstü ve çok taraflı kurum ve kuruluşların pandemi performansının beklentilerin çok altında kalması, bu kurum ve kuruluşlara yönelik bir takım varoluşsal sorgulamaları da beraberinde getirecek. Fakat bu sorgulamaların lağvedilmekten ziyade revize edilmeye yol açacağı söylenebilir. Koronavirüs etkisi altındaki yeni dönemde, ulusal düzeyde oluşan ekonomik sorunlar nedeniyle başta BM uzmanlık örgütleri olmak üzere uluslararası kuruluşlara ulusal bütçelerden verilen katkıların azalacağı da beklenmektedir. Bu bağlamda Türkiye açısından stratejik addedilen uluslararası kuruluşlarda aksiyoner politikalarla devreye girilmesi ve bu kuruluşların yönetimlerine Türk yöneticilerin atanmasını sağlamak Türkiye’nin prestijini ve siyasal etkisini artıracaktır. Çok taraflı kurum ve kuruluşların Covid-19’la mücadeledeki verimsizliği ve başarısızlığı, daha önce başlayan “Dünya 5’ten büyüktür” gibi revizyon çağrılarının daha da anlam kazanacağı ve kriz sonrasındaki atmosferde daha fazla destek bulabileceği bir dönemin kapılarını aralayabilir.
8) Salgın sonrası Türkiye’nin bölgesel ve küresel rolü nasıl olacak?
Türkiye hem koronavirüsle mücadele performansı hem de devletin kapasite projeksiyonu sayesinde, birçok ülkeden müspet anlamda ayrıştı. Sağlık sistemine yaptığı yatırımların, sistemin bedava ve erişilebilir olmasının, karantina uygulamaları sırasında devlet ve sivil toplumun örnek bir sosyal dayanışma operasyonu gerçekleştirmesinin, tüm karar alıcıların ve ilgili kurumların kriz yönetimi becerisinin, tedarik zincirinin sağlamlığının, dünyanın dört bir tarafından yapılan vatandaş tahliyelerinin, açıklanan ekonomik paketler ve salgınla mücadele için birçok ülkeye verdiği somut desteğin Türkiye’nin salgın sonrasında hareket alanını diğer birçok ülkeye oranla genişlettiği söylenebilir. Büyük felaketlerin ardından gelen değişim dönemlerini yönetebilen ülkelerin, kamu ve özel kesimdeki şahsiyetlerinin uluslararası örgütlerde önemli mevkilere getirilmesi yönündeki eğilim, Türkiye’nin yakın gelecekte bölgesel ve küresel yapılarda temsiliyetini ve etkinlik gücünü artırmayı sağlayacak.
9) Korona salgınının ekonomiye verdiği hasarlar ulusal ve uluslararası alanda nasıl hissedilecek?
Covid-19 sonrası tartışmaları, küresel sisteme yönelik eleştirileri ve reform taleplerini belirleyecek en önemli unsurlardan birisi ekonomi olacak. Salgının henüz kestiremediğimiz ekonomik boyutları küresel ölçekte insan hareketliliğine, siyasi çalkalanma ve dönüşümlere sebep olacak. Bu sebepten pandemi sonrası küresel sistemdeki revizyon taleplerini yönetecek olanlar, küresel ekonomik yeniden yapılanmada elini taşın altına koyabilecek vizyon ve kapasiteye sahip olan aktörler olacak. Koronavirüsün ulusal ekonomilere olumsuz etkisinden hareketle, kırılgan ekonomiye veya siyasal yapıya sahip devletlerin finansal açıdan zor bir duruma girmesiyle IMF gibi uluslararası kuruluşların desteğine ihtiyaçlarının artması beklenebilir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan düzende ABD’nin Sovyetler karşıtı pozisyonunu ve ittifaklar manzumesini sağlamlaştıran Marshall Planı’na benzer ekonomik kurtarma ve yardım paketleri, pandemi sonrasında kırılgan ekonomilere sahip devletlerin eksen değiştirmesi ya da değiştirmemesi için bir araca dönüşebilir. Bu noktada bariz bir şekilde ABD-Çin rekabeti karşımıza çıkacaktır. Bununla birlikte küresel tedarik zincirindeki önemini artıran devletlerin pandemi sonrasındaki dönemde küresel ölçekte etkinliğini de gitgide hızlanarak artıracağını iddia etmek mümkündür.
10) Ülkelerin fiziki sınırlarını kapatması ve bu uygulamanın salgın sonrası devam edecek olması göçmenleri nasıl etkileyecek?
Koronavirüs salgınıyla beraber devletlerin daha katı bir göç politikası takip etmesi bekleniyor. Bu durumdan da en fazla düzensiz göçmenler ve o ülkedeki yerleşik yabancılar etkilenecek. Devletlerin katı göç politikasının, diğer kurumlar ve halk nezdinde de karşılık bulması ve yabancı düşmanlığında yeni bir artış dalgası oluşturması olasıdır. Gelişmekte olan ülkelerde göçmenler ve yabancılar, hastalığı ülkeye yaymakla suçlanmakta; gelişmiş ülkelerde ise zaten var olan göçmen karşıtı gruplar, göçmenleri hastalığın yayılması konusunda daha sorumsuz davranmakla ve sağlık sistemi üzerinde yük oluşturmakla suçlamaktadır. Ekonomik sıkıntı dönemlerinde de göçmen karşıtlığının arttığı düşünüldüğünde, ilerleyen dönemlerde göçmen karşıtlığında küresel ölçekte bir artış beklenebilir.
Öte yandan Müslümanlara yönelik İslam karşıtı hareketlerde de bir artış görülmesin beklenmektedir. Bu durumda Avrupa ülkeleri ile Çin ve özellikle Hindistan’da Müslüman gruplara yönelik saldırıların daha az gündem oluşturması veya göz ardı edilmesi söz konusu olabilecektir. Bu nedenle yeni dönemde İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası kuruluşlarda İslam karşıtı hareketlerle mücadeleye öncülük etmek, hem Türkiye’nin vicdani duruşunu pekiştirecek hem de Türkiye’ye avantaj sağlayabilecektir.